İnegöl ve Dörtyol'da arka arkaya yaşanan olaylardan sonra inceleme yapan MHP heyetinin raporu tamamlandı.
Abone olMHP İnegöl ve Dörtyol olaylarının suçlusunu buldu. Yaşanan olaylarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin hiçbir mensubunun dahli ve sorumluluğunun bulunmadığını ileri süren Bahçeli, "Yaşananların tamamı doğrudan doğruya etnik ayrımcılığı misyon kabul eden, cahiliye dönemi kabile zihniyetine takılıp kalmış, kimlik kışkırtıcılığı yapan AKP hükümetinin ayıbı, suçu ve sorumluluğudur" dedi.
MHP'nin İnegöl ve Dörtyol'da yaşanan olaylardan sonra oluşturduğu inceleme komisyonu raporunu tamamladı. Bahçeli'nin açıkladığı raporun soncuna göre olaylarda MHP'liler yer almadı. İşte rapordaki tespitler:
- Her iki olay da, küçük bir kıvılcımın, yanlış anlamanın, mesnetsiz şayianın, gelişmeleri öngörememenin, toplum psikolojisine dikkat etmemenin vahim toplumsal gerilimlere neden olabileceğinin uyarısı olmuştur.
- Hükümetin açılım siyasetinin farklılıkları körükleyen tahrikleri, vatandaşlarımızın doğum yerleri üzerinden yanlış anlamlar çıkartmalarına ve kutuplaşmalara neden olmaktadır. Bu olaylarda da benzer sorunlar yaşanmıştır.
PKK'YA NEFRET VE ÖFKE
- Gerek İnegöl, gerek Dörtyol’da meydana gelen olayları toplumsal hale getiren, maksadını ve haddini aşan gösterilere kadar yönelten temel etken milletimizin PKK terör örgütüne yönelik nefreti ve tepkileridir.
- Özellikle sayısı çoğalan aziz şehitlerimizin vatandaşlarımızda haklı olarak artırdığı hassasiyet, PKK terörünün şehirlere ve sokaklara kadar inmiş olmasının yarattığı gerginlik ve kuşku, yanlış yargılara, vatandaşlarımızın doğum yerlerine göre tasnif eden çok tehlikeli toptancı suçlamalara kadar varmaktadır.
OLAYLARDA MHP'NİN TEK MENSUBU YOK
- Yapılan inceleme göstermiştir ki, İnegöl ve Dörtyol’daki toplumsal olayların hiçbir aşamasında, karmaşık mesajlarla üzerinde kuşku uyandırılmaya çalışılan Milliyetçi Hareket Partisi’nin hiçbir mensubunun dahli ve sorumluluğu yoktur. Aksine vatandaşlarımızı sakinleştirmek, yatıştırmak ve olayların büyümesini önlemek görevi bir manevi sorumluluk olarak partimizin il ve ilçe yöneticileri tarafından başarıyla gerçekleştirilmiştir.
- Hükümete düşen görev, yaşanan her olayın bütün yönleriyle ortaya çıkartılması, hiçbir siyasi kaygı ve hesap içine girmeden ucu kime, hangi seviyede ve hangi siyaset adamına dayanırsa dayansın gerçeklerin bir önce bulunarak adalet önüne çıkartılmasıdır. Hiçbir siyaset temsilcisinin, hiçbir parti mensubunun kamu adına suç işleme imtiyazı yoktur.
SUÇ İŞLEYEN MHP'LİLER MHP'DE SİYASET YAPAMAZ
- Parti disiplininden uzaklaşmış, ikazlarımızı dikkate almamakta ısrar eden, tırmanan gerilimin vasıtası olmuş veya olacak mensuplarının Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında siyaset yapma imkanları kalmayacağı gibi, yapacakları yanlışlar karşısında da adalet önünde hesap vermekten kurtulamayacaklarını bu vesile ile belirtmek isterim.
- Olaylar esnasında yaşanan gerilimi azaltmak, olayları yatıştırmak ve failleri yakalamak için ilçelerde görevli güvenlik güçlerinin bu olağan dışı şartlar altında imkanları ve personel sayıları ölçüsünde müdahil olmaya çalıştıkları değerlendirilmiştir.
- Her iki vahim olaydan sonra yaşananların gerçek yüzünü ortaya çıkartmakla görevli olan İçişleri Bakanı’nın bir telaş içinde tahrikleri referandum sürecine bağlamaya çalışması, sorumluların spor amigoları olduğunu ifade etmesi, hükümetinin geri plandaki siyasi hatalarını ve etnik kışkırtmalarını örtmek için beyhude çırpınışları olmuştur.
- Ortaya çıkan talihsiz sonuç hükümetin iddia ettiği gibi asla Bayramiçli, Bulanıklı, Akdenizli, Selendilili, İnegöllü ve Dörtyollu kardeşlerimizin kusuru değil, doğrudan kimlikler üzerinde siyaset yapan AKP zihniyetinin neden olduğu ve kaşıdığı toplumsal gerilimin istenmeyen ama beklenen yansımasıdır.
YAŞANANLARIN SUÇLUSU İKTİDAR
- Yaşananların tamamı doğrudan doğruya etnik ayrımcılığı misyon kabul eden, cahiliye dönemi kabile zihniyetine takılıp kalmış, kimlik kışkırtıcılığı yapan AKP hükümetinin ayıbı, suçu ve sorumluluğudur
- Bugün hükümet kontrolünün giderek azaldığı Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı il ve ilçelerde her gün polis karakollarına, askeri birliklere yönelik saldırıları, artık günlük hale gelen isyan provalarını ve sokak eylemlerini durdurmaktan acze düşmüş bir hükümetin, İnegöl ve Dörtyol’da yaşayan vatandaşlarımızdan suçlu çıkartma ve başka partilerden fail üretme senaryoları hem nafile, hem de maksatlıdır.
- Hükümetin öncelikle yapması gereken, yaşanan gerilimin nedenini başka gerekçelerde arayacağı yerde Dörtyol’da şehit edilen polislerimizin katillerini olayın vahametini unutturma arayışından vazgeçerek bir an önce yakalaması ve kimliklerini kamuoyuna açıklamasıdır.