MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli MHP’nin Ankara kampının kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, "On yıllardır ağlarını ören emperyalist husumetin hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır" dedi.
Abone olMHP Genel Başkanı Bahçeli MHP’nin Ankara kampının kapanış oturumunda yaptığı konuşmada Libya ve İdlib'teki ateşkesi değerlendirerek Suriye'deki çözümsüzlüğün ana sebebi cinayet makinesi Esad'dır diyerek , ”İran’ın, Suriye’nin, Irak’ın, Libya’nın siyasi ve toprak bütünlüğüne sahip çıkmak, saygı duymak, destek vermek, Türk dış politikasının ana stratejisi olmalıdır” dedi.
Akşener'e yanıt verdi
Bahçeli aynı zamanda soru cevap kısmında Akşener'in 'parlamenter sistem anketi' açıklamasına yanıt vererek, "Hesap bilmeyenlere hesap anlatmak çok zor. Ona cevap vermeye gerek yok." dedi.
Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
Dünya soğuk savaş döneminden çıkmıştır. Ancak sıcak savaş şartları devam etmektedir. Adı konulmamış bir savaş iklimi ortamı devam etmektedir.
Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen terör koridoru küresel Türk düşmanlığının sahne almasından başka bir şey değildir.
Masumların kanı üzerinden kahredici senaryolar tedavüle sokulmak istenmiştir. Orta doğu ateş altından işgal altındadır.
Irak’tan kendimizi soyutlamamız mümkün değildir
Binlerce kilometre uzaktan gelip bölgemizde silah ve zor kullanan ülkelerin cüretkarlığıdır. Irak’tan kendimizi soyutlamamız mümkün değildir.
Libya’ya sırtımızı çevirmek, İran’a mesafeli durmak akıl karı olmadığı gibi mantıklı bir tercih de sayılamayacaktır.
Gönül köprüsü kurduğumuz komşu halkların huzursuzluğu elbette Türk milletine sirayet edecektir.
Ankara'nın güvenliği Şam'dan başlar
Ankara’nın güvenliği Şam’dan Mogadişu’dan Tahran’dan Sana’dan başlar. Komşu ülkelerdeki kanlı ve kaotik manzara Türkiye’nin onay vermeyeceği çıkmazlardır.
On yıllardır ağlarını ören emperyalist husumetin hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır.
Türkiye'nin ana stratejisi toprak bütünlüğüdür
İran, Irak, Suriye ve Libya’nın toprak bütünlüğüne saygı duymak destek vermek Türk dış politikasının temeli ana stratejisi olmalıdır.
Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmelerin dayanacağı son sınır bilinmelidir ki Türkiye’dir.
Türkiye ön almalı öncü olmalıdır
Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflikle ve yabancılara muhbirlikle karıştıranların rotalarını kaybettiği ortadır. Türkiye ön almalı öncü olmalıdır. Çağın akışına milli perspektiften bakarak gelişmelere müdahil vasfını göstermelidir.
Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra 1 buçuk milyon Müslüman katledildi. Büyük bir küresel mirasın meşalesi söndürüldü. Türkiye’nin Irak’ın siyasi istikrarına ulaşması konusunda alması gereken sorumlulukları vardır ve olmalıdır. İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi bölgesel gerilimi zirveye taşımıştır.
Türkiye’nin suikast karşısında almış olduğu pozisyon dengelidir
Trump’ın barış içinde yaşamaya hazırız vurgusu, İran yönetiminin temkinli açıklamaları krizi yönetilebilir seviyede tutmuştur. ABD İran arasındaki itiş kakış dengelenmiş ve denetim altına alınmıştır. Pek çok senaryo konuşulmuş akılları bulandırmışladır.
Türkiye’nin bu suikast karşısında almış olduğu pozisyon hiç kuşku yok ki çok dengelidir.
TBMM’nin Libya tezkeresini kabul edip Türk askerinin Trablus yoluna düştüğü, İdlib’teki sancının şiddetlendiği terör örgütü PKK’nın Rakka- Erbil bağlantısını kurması için mesafe aldığı bir dönemde bir süreçte Kasım Süleymani saldırısı son derece manidar ve kuşkuludur.
İdlib’deki ateşkes önemli bir kazanımdır
İdlib’deki ateşkes önemli bir kazanımdır. Türkiye ve Rusya’nın girişimi ile Libya’daki ateşkes de çok ama çok önemlidir, iradesi çok değerli bir gelişmedir.
Cinayet makinesi olan Esad’ın varlığı Suriye’deki çözümsüzlüğün ana sebebidir.
Çözümün adresi tüm tarafları içini alacak bir anayasadır. Sandık ve demokrasi sonuç vermezse Esad’ın tasfiyesi mutlak anlamda zarurettir. Libya’da Hafter’le saf tutanlar Suriye’de Esad’a, Mısır’da Sisi’ye yanaşırlar.