MHP bu tehditleri görmezden gelecek mi?
Hadi bey konuya değinmese ben hiç üzerinde durmayacaktım. Ama madem değindi, bu konuyu Hadi Bey'in de bilmediği yönleriyle sizinle paylaşmam lazım..
Hadi bey konuya değinmese ben hiç üzerinde durmayacaktım. Ama
madem değindi, bu konuyu Hadi Bey'in de bilmediği yönleriyle
sizinle paylaşmam lazım..
Şu iki MHP'li hakkında piyasada dolaşan gizli kamera çekimlerinden
bahsetmek istiyorum..
Şu çok net olarak bilinsin ki o kasetler Türkiye'de ilk kez bana
ulaştırıldı.. Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Deniz Temur ve diğer
tüm personelim olan bitene şahittir..
Deniz masama gelip daha "MHP'li iki vekil hakkında bir
kaset göndermişler" diyecekti ki, beni en çok rahatsız
eden o "kaset" sözünü duyar duymaz
"Hayır" dedim..
Kasetin içeriğini sormadan, kimin o alçakça tuzağa düşürüldüğünü
bilmeden.. Kurumlar, ilke ve prensipleri ile ayakta kalırlar inancı
taşıyan biriyim.. Baykal hakkındaki kaset de yine ilk olarak
İnternethaber'e ulaştırılmıştı. O zaman da yine aynı cevabı
vermiştim..Bu İnternethaber'in ilke ve prensip kararıdır..
"Kara komplolarda servis edilen gazete olmaya niyetimiz yok
ve olmayacağız" düşüncesiyle hareket ediyoruz..
Neyse konunun özüne geleyim..
Aslında bırakın o kaseti, haberin hiç bir harfini kullanmaya
niyetimiz yoktu.. Ancak, hemen hemen tüm gazetelerin internet
siteleri bu kasette yer alan ayrıntıları, ilgili videoyu
yayınlamadan haber olarak, yani tekst olarak kullanınca, biz de
kullanmak zorunda kaldık..
Kaldık diyorum çünkü, yaptığımız iş o kadar ince bir çizgi üzerinde
durmamızı gerektiriyor ki, bunu yaşayan bilir.. Haberi
kullanmadığında, "Tüm medya gördü, siz MHP yardakçıları
niye kullanmıyorsunuz" suçlamasıyla hemen
yaftalanıyorsunuz.. Bu iftiraya kurban gitmemek için içimiz el
vermeden de olsa haberi çok da büyütmeden kullanma kararı
aldık..
Buraya kadar olan şeyler normal..
Bizim için asıl sıkıntı da zaten bu haberi yayınladıktan sonra
yaşandı..
Sayısız tehdit mesajları, gün yüzü görmemiş küfürler..
Hem de İnternethaber'in santralindeki gencecik kız çocuklarına..
Benim asistanıma, Hadi beyin asistanına..
Irzlarına, namuslarına etmedik küfür bırakmadılar..
Dert şu: "Siz o haberi nasıl yayınlarsınız.. Ya o haber
kalkacak, ya da bir otobüs dolusu adamla gelip orayı başınıza
yıkacağız.. Orada başınıza gelmedik şey
bırakmayacağız.."
En sonunda çaresiz telefonlara cevap vermeden bana bağlamalarını
söyledim..
Bağcılar İlçe Teşkilatı'ndan olduğunu söyleyen bir zibidinin
küfürlerini, hakaretlerini buradan yazmaya edebim izin vermez..
Ağzından salyalar akıtarak, kusmuk kusmuk küfürler savurarak neler
söylemiyor ki..
Evimin adresini, telefonunu benim işe geliş gidiş güzergahımı
herşeyi sayıyor bana küfürler eşliğinde.. "Seni sokak
ortasında kazığa oturtacağız" tehditleri mi,
"Anneni gözünün önünde bilmem ne yapacağız"
barbarlığı mı, hangisini isterseniz var..
Ben bu tür şeyleri açıklayan, duyuran biri değilim ama bir kez,
sadece bir kez ve tabi ki ilk ve son kez yaşadıklarımızı buradan
duyuruyorum..
Sayın Bahçeli'nin internethaber'in kadim bir ziyaretçisi olduğunu
biliyorum..MHP kadrolarında yöneticilik yapan ve saygıyı son
zerresine kadar hakeden insanlar tanıyorum.. Genel Başkan
yardımcısı sayın Faruk Bal bunların başında gelir.. Sonra bu sitede
yıllarca yazı yazan değerli ağabeyim, MHP kocaeli milletvekili
adayı ve MYK üyesi Lütfü Türkkan gelir.. Sayın Mehmet Şandır, sayın
Cihan Paçacı...
Hepsi İnternethaber'in hikayesini çok iyi bilir.. Bizim bu
tehditler karşısında 11 yıldır ne kadar korktuysak, ne kadar
sustuysak, yine o kadar korkacağımızı da susacağımızı da iyi
bilir.. Özellikle milletvekili adayı olduktan sonra aramızdan
mecburen ayrılan Lütfü Türkkan bu hezeyanlar karşısındaki
duruşumuzu da, MHP'ye bir kin ve nefret duymadığımızı da en iyi
bilendir..
Şimdi onun şahsında yukarıda adı geçen tüm parti yöneticilerine tüm
saygımla ve tüm samimiyetimle soruyorum:
Ülkücülük, "Bizim içimizdeki çürükleri nasıl yayınlarsınız
ulan" diyerek söze girip, genç bayanların ırzına namusuna
hayasına küfretmek mi? Benim 76 yaşında her gün hastane köşelerinde
derdine derman arayan ve ayakta durmaya takati olmayan yaşlı bir
hacı annem var.. Hırlayarak, zevk naraları atarak "Onun da
ırzına geçeceğiz" demek ne zamandan beri ülkücülerin
ideali haline geldi.. "Otobüs dolusu adamla
geliyoruz" diyen bu insan müsvettelerininin bir gazeteye
yönelik bu tehditlerine sessiz mi kalacaksınız?
Eğer "Hayır, biz bu değiliz, böyle değiliz"
diyorsanız o zaman MHP gibi saygın bir camiayı asla ama asla temsil
etmeyecek bu ve benzeri zibilerin haddini bildirmek de sizin
işiniz..
Bu şahsın hem telefon numarası, hem tehditleri hem olayın şahitleri
her şey İnternethaber'de mevcut..
Yeter ki, bu tür pislikleri aranızda barındırmayacağınızı bize
gösterin..