BIST 9.725
DOLAR 35,18
EURO 36,74
ALTIN 2.972,12
HABER /  DÜNYA

Mezheplerin hepsi ortak değerlerimizin ürünüdür

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Türkiye herhangi bir şekilde mezhep temelli siyaset gütmemektedir. Mezheplerin hepsi ortak değerlerimiz...

Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Türkiye herhangi bir şekilde mezhep temelli siyaset gütmemektedir. Mezheplerin hepsi ortak değerlerimizin ürünüdür” dedi.
Bakan Çelik, İran Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli’yi makamında kabul etti. Çelik, dost ve kardeş İran ile her alanda yakın bir işbirliğinin olduğunu belirterek, İran ile ilişkilerin çok özel olarak nitelendirdi. Çelik, İran ilişkilerin kendine özel bir karakteri olduğundan söz ederek, İran ile olan büyük derinlikli ilişkinin sorunların varlığına rağmen ilişkilerin diğer alanlarında geliştirilmesine engel olmadığını ifade etti.
Büyükelçi Bikdeli de, İran ile Türkiye’nin ortak kültüre sahip olduğunu belirterek, iki ülkenin gücünün kültür gücüne bağlı olduğunu ifade etti. Ortak kültüre önem verdikleri dönemlerde iki ülke ilişkilerinin arttığını belirten Bikdeli, şunları kaydetti:
"Kültür ve medeniyet bağlarıyla birbirine bağlı bir ilişkinin, bu temeller üzerine kuran bir ilişkinin asla birbirinden kopmazlar. Çünkü bu ülkeler ortak kültür ve ortak medeniyet dayanarak ilişkilerindeki zorlukları kolaylıkla alt ederler. İran ve Türkiye arasında ihtilaf yaratabileceklerini düşünen kişiler, İran ile Türkiye ardındaki ortak kültüre inanmayan kişilerdir."
Basın mensuplarının ‘Şam ile Türkiye arasında arabulucu olabiliriz’ sözlerini hatırlatması üzerine Bikdeli, "Biz inanıyoruz ki, her zamandan İran ve Türkiye birbirine daha çok yaklaşması gereklidir. İran ve Türkiye işbirliği içerisinde Ortadoğu sorunları için kendi bölgemizden kaynaklanan çözüm yolu bulmaları gerekiyor. Biz bu sorunu çözüm yollarını İstanbul ve Tahran’da aramamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
İran’ın Suriye’yi desteklemesinin ilişkilere nasıl yansıyacağına dair soruya Çelik, "Biz Esad rejiminin meşruiyetini kaybettiğini ve yönetimden gitmesi gerektiğini söylüyoruz. Mesele Suriye ile Türkiye arasında ikili bir mesele değildir. Mesele meşruiyetini kaybetmiş Baas rejimi ile uluslararası toplum arasında bir meseledir. Bu kadar insan geldi, Ürdün’e gitti" karşılığını verdi.
Bölgede istemedikleri şeyin mezhep çatışması olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Türkiye her hangi bir şekilde mezhep temelli siyaset gütmemektedir. Mezheplerin hepsi ortak değerlerimizin ürünüdür. Bunlar çatışma sebebi değil, tam tersine diyalog sebebi olmalıdır. Diplomatik süreçler içerisinde İran’ın olmasını isteriz" diye konuştu.
Bikdeli ise konuyla ilgili olarak, “Suriye’deki sorun hem Orta Doğu’daki istikrarı zarara uğratıyor hem de İslam dünyasının azametine ve büyüklüğüne. İran ve Türkiye her ne kadar farklı iki açıdan düşünse de biz bunu fırsata dönüştürebiliriz. Bizim Suriye devleti olan ilişkilerimiz iyi sayılıyorsa, Türkiye’nin bazı muhalif gruplarla ilişkileri iy sayılıyorsa, biz bu ilişkilerimizi tarafları bir araya getirmek adına değerlendirebiliriz. Biz bu özellikleri Suriye’de akan kanın durdurulması amacıyla değerlendirelim" şeklinde konuştu.
Bazı ülkelerin İran’ın Cenevre 2 toplantısına katılmasına istemedikleri yönündeki haberlere karşılık olarak Çelik, “Biz Suriye meselesinde hiç bir tarafın dışlanmaması gerektiğine düşünüyoruz. Mümkün olan en yüksek mutabakatla sorunların çözülmesi gerekir. İran’ı veya başka bir ülkeyi baştan dışlayınız bir tutum doğru bir tutum olmaz" ifadesini kullandı.
Bikdeli, Türkiye’nin ile İran’ın tutumunun benzer olduğunu hatırlatarak, "Bize göre Türkiye’nin çeşitli diplomatik süreçlerde desteklenmesi kesinlikle çözüm bulma adına önem arz edecektir. Biz İran İslam Cumhuriyeti olarak, Türkiye’nin Suriye sorunun çözme konusunda büyük bir rol üstleneceğine inanıyoruz" dedi.
Devlet tiyatroları ile ilgili düzenleme konusunda Çelik, şu andaki devlet sanat ilişkisinin geri kalmış olduğunu belirtti. Çelik, "Biz devlet sanat ilişkisinin sivilleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de kültürün sivilleşmesi, kültürel alanın çoğulculaşması, kültürel alanın özgürleşmesi konusunda yeterli mesafe alınamadı. Yansıdığı şekilde olmasa da tam bir değişikliğe gideceğiz. Avrupa standartlarında devlet sanat ilişkisini sivilleştirme, özgürleştirme yönünde adım atacağız" diye konuştu.
(İHA)