C vitamini kullanımına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Diyetisyen Sezen Çetinkaya, Besinlerdeki C vitamininin vücuda alındıktan birkaç saat sonra ince bağırsaklarda emildiğini ifade etti.
Abone olWHO raporları ve Türkiye’ye özgü beslenme rehberinde belirtildiği üzere vücut ağırlığının denetimi ve yeterli ve dengeli beslenme için günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmesi önerilmektedir. Bu önerilere göre ülkemizde meyve ve sebze tüketiminin yetersiz olduğu görülmektedir.
Bunun üzerine birde yanlış saklama, hazırlama ve pişirme işlemleri uygulandığında C vitamini kayıpları artmakta ve yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olmaktadır. Obezite, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıkların oluşma riski de artırmaktadır.
Çetinkaya, “Günlük 64 mg alındığında emilimi yüzde 98 iken, 180 mg olduğunda %75 olmakta ve bir öğündeki C vitamini miktarının artmasıyla emilim orantılı olarak düşmektedir. Gelişmiş canlıların bütün hücrelerinde bulunmakta ve hücrenin normal görev yapmasında etken olmaktadır."
Kataraktı geciktirir
"Enfeksiyonlar vücut dokularındaki C vitamini miktarını azaltmaktadır. Yine C vitamininin steroid hormonu sentezinde de görev aldığı bilinmektedir. Kandaki kolesterol düzeyinin düzenlemede etkilidir. Gözde yüksek yoğunlukta bulunur, lensi koruyarak katarakt gelişimini geciktirir. C vitamini diğer bazı besin öğelerinin vücutta kullanılmasında görev alır. Demir, kalsiyum, tiamin, ribofilavin, folik asit, pantotenik asit, A ve E vitaminlerinin vücutta kullanımı için gereklidir” diye konuştu.
Susuz pişirilmesi daha doğru
C vitamini kaynağı besinlere saklama, hazırlama, pişirme için uygulanan işlemlerin, vitamin kaybına yol açtığını kaydeden Çetinkaya, “Bol su içerisinde pişirilen sebzelerdeki C vitamini suya geçtiğinden su atılmamalıdır. Sebzelerde ise pişirileceği zaman ayıklanıp veya kesilip hemen az miktarda kaynar suya atılır. Susuz pişirilmesi daha doğrudur. Ne yazıkki meyvelerin saklama koşullarında da bir çok hata yapılmaktadır. Vitamin C de bu sayede kaçmış oluyor."
Yapılan en büyük hata
"Genellikle yapılan en büyük hata meyvelerin oda sıcaklığında bir meyve kasesi içerisinde bekletilmesi oluyor. Oda sıcaklığında bekleyen meyvenin kısa süre içerisinde çürümeye başalar ve onlardan alacağımız c vitamini başta olmak üzere tüm vitamin ve mineraller yok olmaktadır. Meyveler diğer besinlere göre çok daha hassas ürünlerdir, vitaminler içerisinde de en dayanıksızı C vitaminidir."
"Her meyvenin, depolanabildiği belli bir sıcaklık ve bağıl nem vardır. Ortam sıcaklığı 37 C’ye kadar arttıkça meyvelerin solunum hızı artmakta ve buna bağlı olarak ürünün yaydığı ısı artmaktadır. Vitamin C oksijene karşı hassasiyet gösterir ve bu yüzden meyve ve meyve sularındaki vitamin C konsantrasyonu, oksijene maruz kalınması durumunda düşer. Yine en büyük yanlış meyvelerin yıkandıktan, kesildikten veya soyulduktan sonra hemen tüketilmemesidir."
Muz hariç diğer bütün meyveler...
Muz haricindeki bütün meyveler buzdolabında delikli kaplarda saklanmalıdır. Sebze ve meyveleri buzdolabının orta rafında saklayın. Sıcaklık arttıkça saklama süresinin azaldığını da unutmayın
Meyve seçerken nelere dikkat edilmeli?
- Özellikle mevsiminde olan meyve-sebzeleri tercih edin.
- Gerginliğini kaybetmemiş, yaprakları sararmamış ve rengi canlı olanları alın.
- Ezik, çürük, çamurlu ve böcek tarafından yenilmiş olanlarını almayın.