TÜSİAD Bankacılık Sektöründe Yeniden Yapılanma Konusunda Öneriler başlıklı raporunda şu görüşlere yer verdi..
Abone olTÜSİAD Bankacılık Sektöründe Yeniden Yapılanma Konusunda Öneriler başlıklı raporunda, orta vadede mevduata tam güvence sisteminin kademeli olarak kaldırılması, kamu bankalarının rehabilitasyon ve özelleştirme süreçlerinin hızlandırılması, halka açılmanın teşvik edilmesi istendi. TÜSİAD'ın, bankacılık sektörünün kısa, orta ve uzun vadede sürdürülebilir büyüme ortamında aracılık işlevini yerine getirebilmesi için yapılması gerekenleri içeren raporu, basın toplantısıyla açıklandı. Garanti Bankası Teftiş Kurulu İç Yönetim ve Risk Yönetimi Başkanı Dr. Cüneyt Sezgin tarafından hazırlanan raporda, yüksek enflasyonun beraberinde getirdiği para ikamesi ve artan kamu kesimi açığına bağlı olarak tasarruf açığının büyümesi gibi çok sayıda makroekonomik dengesizliğin, bankacılık sisteminde de sağlıklı yapısal kararlar alınmasını güçleştirdiği belirtildi. Rapora göre, Türk bankacılık sektöründe sağlıklı rekabet ortamının sürekliliğinin sağlanabilmesi için kısa, orta ve uzun vadede atılması gereken adımlar bulunuyor. Bu adımlar, devlet/düzenleyici otoriteler ve bankacılık sektörü tarafından yapılması gerekenler olarak 2 ana başlık altında toplanıyor. Düzenleyici otorite tarafından kısa vadede yapılması gerekenler; gözetim ve denetimin güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin etkin şekilde uygulanmasının ve saydamlığın artırılmasının sağlanması, hukuki altyapının geliştirilmesi ve etkinliğinin artırılması, tasfiyesi gecikmiş alacakların tasfiyesi ve kurumsal borçların yapılandırılması sürecinin hızla tamamlanması olarak belirlendi. MEVDUATA GÜVENCE KADEMELİ OLARAK KALDIRILSIN Orta vadede, halka açılmanın teşvik edilmesi, yapılandırılmış erken müdahale sistemlerinin oluşturulması ve izlenmesi, kamu bankalarının rehabilitasyon ve özelleştirme süreçlerinin hızlandırılması, mevduata tam güvence sisteminin kademeli olarak kaldırılması, riske göre prim sisteminin hayata geçirilmesi, reel sektörde gerekli disiplinin sağlanması ve kayıtdışı ekonominin boyutlarının azaltılması, sektör üzerindeki vergi ve diğer maliyetlerin yükünün uluslararası normlara paralel hale getirilmesi öneriliyor. Düzenleyici otoritenin uzun vadede sisteme giriş-çıkış serbestisi getirmesi gerektiği vurgulanan raporda, yeniden yapılandırma sürecinde bankacılık sektörüne düşen görevler de, kısa vadede, risk yönetimi ve iç denetim uygulamalarının hayata geçirilmesi ve risk yönetimi politikalarının oluşturulması sürecinin tamamlanması, orta vadede, gerek yabancı bankalarla, gerekse yurtiçinde yaşanabilecek birleşme imkanlarının değerlendirilmesi, nakit sermayenin artırılması için halka açılmanın etkin şekilde kullanılması ve stratejik ortaklık fırsatlarının değerlendirilmesi şeklinde sıralandı. Rapora göre, yeniden yapılanma sürecinin başarıya ulaşması için ekonomik istikrarın sağlanması gerekiyor. Raporda, makro dengeler başlığı altında kamu finansman dengesi, istikrarlı reel büyüme, enflasyon ve yatırımcıyla ilgili yasal düzenlemelerin önemine de dikkat çekildi. Cüneyt Sezgin, raporun sunumunu yaparken, İstanbul Yaklaşımı'na rağmen donuk kredilerin payının yüksek seviyede olduğuna dikkat çekerek, sektörde kısa vadeli mevduat yapısının devam ettiğini ve operasyonel maliyetlerin yüksek olduğunu bildirdi. Sezgin, Türk bankacılık sektörünün AB ile kıyaslandığında küçük olduğunu vurguladı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Sezgin, BDDK'nın yaptığı gözetim ve denetimin bundan sonra da sürdürülmesi gerektiğini söyledi.