AK Parti İstanbul Milletvekili ve Star yazarı Mehmet Metiner AYM'ye isyan etti. Metiner kendisi için kullanılan dönek ifadesini hakaret saymayan AYM'ye ''şerefimizi, itibarımızı kim koruyacak'' diyerek tepki gösterdi.
Abone olAnayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Haci Boğatekin'in, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Star yazarı Mehmet Metiner'i eleştirdiği ve 3 bin 500 lira tazminata mahkum olduğu yazısındaki “Dönek misin inek misin” ifadelerinin hakaret içermediğini hükmetti. Metiner karara tepki göstererek, "Bizim gibi siyasetçilerin hukukunu, şeref ve itibarını kim ve hangi makam koruyacaktır?" dedi.
Metiner, Star'da yayımlanan köşesinde, Aşık Mahzuni Şerif’in "Bana dönek demiş itin birisi!" şarkısını "merak edenler dinlesin" diyerek yazısını şöyle sürdürdü:
BU PESPAYELİĞİN ÖTESİNDE: “Döneklik” iddiası üzerinden yapılan tartışmalara girmek niyetinde değilim. Zira bu bahiste ne derseniz deyin sabit fikirli fanatikleri ikna etmeniz mümkün değildir. Bir başka deyişle fikir ve kanaat değiştiren herkesi yetersiz ve sığ aklıyla “dönek” diye suçlayan yobazların saldırganlığı her türlü pespayeliğin ötesindedir.
FANATİK MİLİTANLAR: Fikre fikirle karşılık veremeyenlerin sığındıkları pespayelik “döneklik” suçlaması ekseninde dönüp dolaşır. Fikrini değiştirmeyi iman değiştirmek biçiminde algılayan fanatik militanlar sanmayın ki okumamış kesimlerin arasında çıkarlar.Okumuş yazmış kesimlerin ideolojik yobazları bu bahiste çok daha düşüktürler.
ALÇAK BİR SUİKASTÇI GİBİ...“Döneklik” bu tarz pespaye kişiliklerin baş suçlayıcı malzemesini oluşturur.Nerede durduğunuza bakarak sonuçlara varırlar.Durduğunuz yerde ne dediğinize hiç bakmazlar.O durduğunuz yerde suçlamalarına dayanak teşkil edecek bir tek lafınızı gösteremezler.“Madem ki orada bulundun, o zaman öylesin!” kolaycılığına yaslanan alçak bir suikastçı gibi en adi kelimeleri üstünüze sıkarlar.
BÖYLE MÜPTEZEL KİŞİLERİN DİLİNDEN KURTULAMAZSINIZ: Dahası, öyle olduğunuzu ispatlama ihtiyacı duymadıkları gibi pişkinlikle sizi öyle olmadığınızı ispat etmeye çağırırlar.O yüzden ne derseniz deyin bu türden müptezel kişilerin dilinden asla kurtulamazsınız.Her türlü hakareti her Allah’ın günü üstünüze boca edip dururlar.
MAHKEMELER BİR ALEM: Siz mahkemeye başvurduğunuzda ne olur peki? Mahkemeler bir alemdir. Bazen “eleştiri” der geçiştirirler. Bazen “hakaret” der cezalandırırlar.Bazen ilk derece mahkemelerin “hakaret” deyip ceza kestiği davaları yüksek yargı onaylar, bazen de bozar geri gönderir. Bazen de yüksek yargının “hakaret” deyip ceza kestiği davalara Anayasa Mahkemesi “bireysel başvuru” dolayısıyla el koyar.
HAKARET ELEŞTİRİ OLARAK GÖRÜLÜYOR: “Hakaret” olarak görülen lafları “eleştiri” kapsamına alıp ortalık yere salıvermeyi yeterli görmeyerek ötesine varan lafların edilmesine imkan sağlayan bir mantık geliştirirler. Mesela derler ki, “Tanınmış bir siyasetçi iseniz en ağır ve şoke edici lafları işitmeye hazır olmalısınız. Bu lafları edenler cezalandırılırsa o zaman siyasetçilere yönelik eleştiri hakkı engellenmiş olur.” Vs...
BİZİM ŞEREF VE İTİBARIMIZI KİM KORUYACAK? AYM’nin bu kararının altına imza koyan o değerli üyelere birileri aynı lafları mütemadiyen ediyor olsa acaba tavırları ne olur? Neyin “eleştiri” neyin de “hakaret “ sayılacağı ikili bir ölçüt temelinde değerlendirilecekse, yani daha açık bir ifadeyle, halka mal olmuş siyasetçilere herkesin herşeyi söyleme hakkına sahip olduğu işbu mantık çerçevesinde ortaya konulacaksa o zaman şu sorunun cevabını verin lütfen: Bizim gibi siyasetçilerin hukukunu, şeref ve itibarını kim ve hangi makam koruyacaktır?
BİZE DÖNEK DEMİŞ İTİN BİRİSİ: “Bize dönek demiş itin birisi” der geçeriz de, bizi her gün ısıran itlerden koruyacak bir hukuk/adalet mekanizması olmayacaksa hayıflanırız elbet…