Metin Kondel'in kaleminden 'Temelyon'
Oflu yazar Metin Kondel, 'Temelyon' isimli kitabı ile okurlarının karşısına çıktı. Peki kitap konu olarak ne içeriyor?
Abone olMetin Kondel, "Temelyon" isimli kitabı ile okurlarının karşısına çıktı. Sabah Gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu'nun kitabın tanıtım bülteninde "70'lerin Karadeniz'ini okumak, insanda bir tür mucizeye tanık olmak duygusunu uyandırıyor" dediği kitap İsim Yayınları'ndan çıktı.
Metin Kondel'in Temelyon adlı romanı raflardaki yerini aldı. Metin Kondel eski bir ingilizce öğretmeni, bir spor yazarı, ekonomist, çevreci, aktivist, sosyal medya yazarı halkçı böyle renkli bir yazı evreni olan bir yazarın kitabı da en az kendi gibi renkli olur.
Temelyon kitabının çok ilginç bir yanı var, kitap dünyada kurbağalara adanmış ilk kitap olarak literatürde yerini çoktan aldı bile. Kitabın doğayı bu kadar öncelemesi ve bir hayvana adanmış olması Metin Kondel'in duruşu hakkında da bize ipuçları veriyor.
Yazar uzun süredir çevrecilerin gündeminde olan HES'lerle ilgili de ciddi eleştiriler içeriyor. kitabın kapağı bile doğanın tüm güzelliği gözler önüne sermeye yetiyor.
Yazarın öyküsel uslubu ve olaylara derin ve farklı bakışı ile 70′lerin Karadenizi bu kitapla yeniden yaşayacaksınız.
Önsöz'den bir bölüm şöyle;
Bu kitap, ben küçük bir çocukken uykuya dalmak üzere olduğum yaz gecelerinde Solaklı Deresi'nin kenarında koro halinde şarkı söyleyip çocuk ruhuma gizemli bir ritim veren, çoğu kez insanların tanımadığı ya da tanımak istemediği, benimse dere kenarlarında her gördüğümde bir taş fırlattığım ve her defasında güneşlenmek için çakıl taşlarına tırmanan, gözleriyle sabit bakan, biyoloji kitaplarında Latince isimlerini bir türlü öğrenemediğim herhangi bir ideolojiden habersiz, HES projeleriyle habitatları tehdit edilen, hiçbir avukatın ya da insanın haklarını mahkemelerde savunmadığı Solaklı Deresi'nin özgür kurbağalarına adanmıştır. Ne bekliyordunuz? Bu kitapla yüce bir insanı kutsamamı mı? Tabi ki değil. Gerçek hayatta onları kutsayacak birçok şeyin ya da düşüncesiz kişinin olduğu şüphesizdir. Ama yaşam alanları, dünyanın zenginliğine dadanmış muhterislerce tehdit edilen ve insanların çoğu kez tiksindiği kurbağalar neden bir kitabın ön sözünde saygıyla anılmayı hak etmesin? Onlara çocukluğumda verdiğim rahatsızlığın bir bedeli olarak bu kitabı adamayı uygun gördüm. Vıraak, vıraaak, vıraak!
1970'lerin Karadeniz'ini anlatan kitap 364 sayfadan oluşuyor. Kondel'in roman tarzında yazdığı kitap internetten de sipariş edilebilir.