Metin Kaplan'a yasa dışı örgüt yöneticisi olmaktan 17.5 yıl ağır hapis cezası verildi. Ceza gerekçesi de değişti.
Abone olYasa dışı ''Anadolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Cemiyetler Birliği (AFİD/İCCB)'' yöneticisi olduğu iddia edilen Metin Kaplan'ı, hakkındaki müebbet hapis cezasının Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada 17.5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, kararında sanığın eyleminin bu aşamada ''Anayasa'yı ihlal'' değil, ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçunu oluşturduğunu bildirdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Kaplan'ın avukatlarından Mustafa Halit Çelik, beraatını, beraat verilmemesi halinde, tahliye edilmesini talep etti.
İSTEYEN İSTEDİĞİ GİBİ İSLAMI YAŞASIN
Kaplan'ın diğer avukatı İsmet Koç da daha önce İstanbul 2 No'lu DGM'deki dava dosyasında sanıkların terör örgütü niteliğinde bir eylem içinde oldukları şeklinde beyanların işkence ile alındığını söyledi. Koç, ''Metin Kaplan'ın, toplum için tehlike yaratacak bir kişiliği bulunmamaktadır. İsteyen istediği gibi İslamı yaşasın, birtakım tavsiyelerde bulunsun. Bu suç değildir'' dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Kaplan'ın ''Anayasal düzeni yıkıp, yerine teokratik esaslara dayalı bir devlet kurmak'' amacıyla oluşturup yönettiği Anadolu Federe İslam Devleti (AFİD-İCCB) adlı örgütün silahlanması ve amaca yönelik vahim eylemler planlanmasının, suça hazırlık niteliğinde olduğunu, icra hareketine dönüşmediğini ve eylemin de bu aşamada ''Anayasa'yı ihlal'' suçunu oluşturmadığını belirtti.
Sanık Kaplan'ın eyleminin ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçu kapsamında kaldığının anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, sanık hakkında yeni TCK'nın lehine olan hükümlerinin uygulanması gerektiğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, Kaplan hakkında, yeni TCK'nın 314/1. maddesinde düzenlenen ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' suçuna ilişkin cezanın, suçun işleniş biçimi, korunan hukuksal konunun önemi ve tehlikenin ağırlığı karşısında, suçla ceza arasında adaletli, mantıksal bir oran sağlanarak alt sınırın üzerinden belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Heyet, Terörle Mücadele Kanunu'nun cezada arttırım öngören 5. maddesini de dikkate alarak, Kaplan'ı 21 yıl hapse mahkum etti.
Mahkeme heyeti, Kaplan'ın cezasını, yargılama sürecindeki davranışları ve takdiri hafifletici nedenlerden dolayı 17.5 yıla indirdi.
DAVANIN 6 YILLIK ÖYKÜSÜ
Almanya'nın sınır dışı etmesi üzerine Kaplan 2004'te Türkiye'ye getirildi.
Uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camisi'nin işgal hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin Kaplan hakkında düzenlenen iddianamelerde, sanığın, müebbet ağır hapsini öngören ''Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs'' suçu ile ''bu suça fer'i iştirak'', ''yasa dışı örgüte üye olmak'' ve ''halkı kanunlara uymamaya tahrik'' suçlarından cezalandırılması isteniyordu.
İlk yargılamada Kaplan'a, ''anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, usul eksikliği, eksik soruşturma gibi nedenlerle bozdu.
Davanın görüldüğü mahkeme tarafından yapılan yargılamanın ardından Kaplan, ''anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek'' suçundan müebbet hapse çarptırılmıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kez de Kaplan'ın suç oluşturan eylemlerinin ''silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek'' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin ''suç vasfında yanılgıya düşerek'' karar verdiğini belirtmişti.
Yargıtay, Kaplan'ın eylemlerinin 5237 sayılı yeni TCK'nin 314/1. maddesinde düzenlenen ''silahlı örgüt kurmak veya yönetmek'' suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.