Metin Feyzioğlu: "Ilıcak ve Altan aklanmamıştır"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Siz gidin de 'Sanane Barış Pınarı Harekatı'ndan' cümlesini bana değil, Uluslararası Barolar Birliğine, Avrupa Barolar Birliğine söyleyin. Askerim, sivillerim şehit oluyor, milli birliğim, toprak bütünlüğüm tehdit altında. Uluslararası Barolar Birliğine tek cümle etmeyecek ağalar ama Akçakale'ye gitti diye Metin Feyzioğlu'nu yerden yere vuracaklar. Hiçbir şekilde bunlara pabuç bırakma niyetinde değiliz." dedi.
Feyzioğlu, Anadolu Yayıncılar Derneğinin kahvaltılı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Feyzioğlu, "Son dönemde hükümet sistemine sıcak bakıyorsunuz. Cumhurbaşkanı ile ilişkileriniz gelişmiş durumda. Neyi gördünüz de gelişerek değiştiniz?" sorusu üzerine, istikametinde de davasında da hiçbir değişiklik olmadığını söyledi. Feyzioğlu, "İstikametim şu, bu ülke refah içinde yaşasın. Fikirler serbestçe tartışılsın ki Türkiye'nin sadece yüzde 10, 20 veya 50'sinin potansiyeli değil, yüzde 100 potansiyeli ortaya konabilsin." diye konuştu.
2017 referandumu sırasında kendisinin ağzından parlamenter ve başkanlık sistemi tartışmasının hiç duyulmadığını, "kuvvetler ayrılığının anayasada sağlamlaştırılması gerektiğini" söylediğini ifade eden Feyzioğlu, "(Parlamenter, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi kuvvetler ayrılığı olduğu sürece milletin en serbest takdir etmesi gereken bir husustur) dedim. Hala o noktadayım. Bu milletin takdiridir." ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, Türkiye'nin, bir darbe girişimi ve o darbe girişimine giden yolda her zerresini işgale kalkışan hain bir örgütle mücadele ettiğini belirterek, "Yargının temizlendiğini düşünüyorsak, temizlenmediyse de bir an önce temizleyerek artık HSK'yi, Mecliste tam bir uzlaşmayla referanduma da taşımadan en demokratik ama en müdahale edilmez algıyı da 'HSK ve hakimlere kimse müdahale edemez' şekilde kuracak bir yeni düzenlemeye kavuşturalım." diye konuştu.
Feyzioğlu, 2017'de, "kuvvetler ayrılığı denet ve dengeyi kurmazsa sıkıntı yaratır" dediğini anımsatarak, nitekim Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi üzerinde anayasa değiştirmeden çeşitli revizyonlar yapılmasının tartışıldığını anımsattı.
Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ın tahliyesine değinen Feyzioğlu, şunları belirtti:
"Hukuk işliyor. Yaptığına baktı, 'Hüküm kesinleşinceye kadar ben bunları tahliye edeyim, hüküm kesinleştiğinde yatarı varsa geri alırım.' dedi. olan bu. Ilıcak ve Altan aklanmamıştır. Bu kişilerin sırf siyasi iktidara muhalif diye vaktiyle devleti ele geçirme noktasına gelmiş bir hain, kanlı, sefil terör örgütünü her cümleleriyle desteklediklerini lütfen kendilerine 'Demokratım' diyenler unutmasın. Bunlar Türk mahkemelerinin kararlarıyla suçlu ilan edilmişlerdir. Gazetecilik yapmadıkları, suç işledikleri sabit olmuştur. Ama işledikleri suç 'darbeye teşebbüs' olarak değil, 'terör örgütünü desteklemek' olarak belirlenmiştir. Yargı böyle karar vermiştir. İstinafı göreceğiz, temyizi göreceğiz. Bakalım ne çıkacak. Kişisel görüşümü söylüyorum; her ikisinin de kaleminde kan vardır. 'Onlar gazeteci değil, onlar haindir' diye, bu ülkenin vatanseverleri zindana atılırken sevinç çığlıkları atmışlardır. Ben bunları unutmam. Vicdanıma da unutturmam."