Metin Akpınar'dan siyasi kehanet! 'Erdoğan seçilemeyeceğini görürse seçime gitmez'
Siyaset konusundaki keskin çıkışları ve tartışmalı önerileriyle gündemden düşmeyen Metin Akpınar'dan yeni siyasi kehanetler geldi. Mtin Akpınar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi erteleme yetkisini hatırlatarak, "Erdoğan seçilemeyeceğini görürse seçime gitmez" iddiasında bulundu.
Herkes erken seçimi tartışırken, sanatçı Metin Akpınar'dan tam tersi bir iddia geldi. Cumhuriyet gazetesine gündeme dair açıklamalarda bulunan Akpınar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi erteleme yetkisinin olduğunu hatırlatıp, seçimlerin ertelenebileceği iddiasında bulundu. İşte sinema ve tiyatro sanatçısı Metin Akpınar'ın açıklamalarından bazı satır başları.
- Şunu sorayım, demokrasi bizim için çok mu hayal?
Evet. Demokrasiyi bize ilk eşitlik diye öğrettiler. Öyle olmadığını analdık, eşitlik diye bir şey yokmuş. insanlar eşit değiller ama azınlığın haklarının gözetildiği sistem demokrasidir dediler. O da olmadı. Sonra çoğunluğun karşısında azınlığın haklarının gözetildiği kurum ve kuralların olduğu bir tarif yaptılar... O da olmadı. Şimdi son vardığımız tarif esasında, patolojisi yoksa insan kitlesinin, özgür iradeleriyle geleceğini tayin ettikleri rejimin adı demokrasidir.
Burada o ‘Patolojisi yoksa’ bir, bir de baskı unsuru, mahalle baskısı, din baskısı gibi şeyler yoksa, özgür iradeyle geleceğini tayin edebiliyorsa onun adı demokrasidir. Bir de demokrasi birbiriyle aynı düşünen insanların vardığı bir sonuç değildir. Tam tersi, birbirinin zıddı düşünen, aykırı düşünen ama şiddet unsuru olmaksızın birlikte yaşamayı beceren bir toplumun adıdır demokrasi. Bugün buraya varmak benim görüşüme göre pek olası değil. Cici demokrasiye razıyız. Yani parlamento olsun, milletin egemenlik hakkı oraya, o bağlamda yansısın...
Peki gelecek sene seçim var mesela, bununla ilgili bir ümidiniz var mı?
- Muhalefet çok büyük hata yapmazsa, siyasi tarihe baktığımızda ekonomik sıkıntılar iktidarlar için çok hoş değildir. Ama son zamanlarda altılı masanıN yetersiz kaldığını görüyorum, çok güzel toplandılar, yuvarlak masa, herkes eşit falan, sadece işte güçlendirilmiş parlamenter sistemde birliktelik olduğu anlaşıldı. Ama dış politikayı ne yapacaksınız, ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz, tarımı nasıl canlandıracaksınız... Sihirli çubukla dokunmuş gibi düzelmez ki bunlar. Çok ciddi plan program yapılması lazım. Yani Mustafa Kemal 29 sanayi buhranını nasıl atlattı, ona bir bakın bakalım.