Burak Turna, farklı kaynaklardan elde ettiği bilgilerle Metal Fırtına'yı yazdığını söyleyerek: 'Benim bildiğim bilgileri Genelkurmay bile bilmiyor' dedi.
Abone olEdebiyat dünyasında ismi daha önce hiç duyulmamış olan Burak Turna, "Metal Fırtına" adlı romanı ile büyük bir başarı yakaladı. Kalem arkadaşı Orkun Uçar ile yazdıkları Metal Fırtına'nın ardından iki yazar yollarını ayırdı. Metal Fırtına'yı yazmaya askerliğini yaptığı Aksaz Deniz üssü'nde karar veren Turna, askeri yetkililerin bile kendisi kadar savunma teknolojileri konusunda bilgisi olmadığını iddia ediyor. Gazeteci Baki Günay, Metal Fırtına'dan sonra 'Üçüncü Dünya Savaşı' adlı kitabı ile politik-kurgu dalında karşımıza çıkan Turna ile konuştu.
Metal Fırtına ile vermek istediğiniz mesaj neydi ?
Günümüzde soğuk savaş dönemi bitti. Dünya değişti. Bunu Türk dünyası ve kamuoyu maalesef yeteri kadar algılamamıştı.Yabancı medya bu konuları çok irdeledi. Dünyanın yeniden değiştirileceğini, var olan ülkelerin ve yönetimlerin değişeceklerini çok önceden yazmaya başladılar. Eski düşmanlar dost, dostlar ise düşman olmaya başladılar. Ben bunları anlattım.
Benzeri bir kurguyu yeni kitabınızda da işlemişsiniz.
Evet Çin ile Hindistan ABD'ye karşı birlikte savaşıyorlar. Gerçeğin resmini veriyorum.
Yararlandığınız kaynaklar nelerdir ?
En önemli kaynağım ınternet ve ingilizce kitaplar. Geçenlerde Newyork Times'ta bir haber çıkmıştı. CİA'nın piyasada şirketleri var diye. Ama ben bu bilgiyi çok önceden bir kitapta okumuştum ve biliyordum. Artı kişisel Blog siteleri var.
Kitaplarınıza Askerlerden tenkit geldi mi ?
Evet geldi. Ben hiçbir askerin benim kadar araştırmaya ve okumaya zaman ayırdığını tahmin etmiyorum. Ben de askerliğimi yaptım. Ama hiçbir komutanımı okurken veya bir konuyu araştırırken görmedim. Askerlerin bazı konuları bilmemesi de normal diye düşünüyorum.
Askeriyeden size şimdiye kadar bir davet geldi mi ?
Hayır, aslında böyle bir davet olsa sevinirim. Belki yanlış anlaşılır diye böyle bir olaya girmek istemiyorlar. Benim ilgi alanım silah ve savunma teknolojileri aslında. Böyle bir bilgilendirme gezisinin olmasını isterim ama yaptırmazlar diye tahmin ediyorum.
Yani bir davet bekliyor musunuz Genelkurmay'dan ?
Aslında bana gösterecekleri birçok bilgiyi ben zaten biliyorum. Ama pratikte bir bilgi olursa daha iyi olur tabii.
Bu büyük bir iddia değil mi ?
Bu iddia değil aslında ben bilinenin ötesini de biliyorum. Türkiye'deki savunma sanayide tartışılmayan birçok bilgiyi biliyorum . Ben kafamdan da strateji geliştiriyorum.
Kitabınızın 500 bin tiraja ulaşmasını bekliyor muydunuz ?
Evet bekliyordum, hatta ilk baskıyı 500 bin basın dediğimde bana yetkililer tebessüm ettiler.
Son kitabınız 300 bin sattı
Evet 100 binden aşağısını düşünmedim. Son kitabım 200 bin daha basıldı.
100 milyar kazandırmış bu kitap size doğru mu?
Medyaya göre elime daha da fazlası geçti ama bunlar gerçek değil.100 milyarın %35 vergiye gittiği için elime 50 milyara yakın bir meblağ geçti. Yani bu kadar sansasyon ve gürültü çıktı ama gelin görün ki bir ev bile alamadım.Yani şu an hala bir ev ve araba alabilmiş değilim. Hala Belediye otobüsleri ile seyahat ediyorum.
Kitabınız tercüme edildi mi ?
Şu anda İsrail'den ve Yunanistan'dan böyle bir teklif geldi görüşmelerimiz sürüyor.
Peki filme yansıması ne zaman olacak ?
Özen Film ile yapılan prensip anlaşması sonucu film sinemaya uyarlanacak. Film, "based on book" denen yani kitabın hikayesine dayanan bir film olacak. Ancak Özen Film kitabın senaryoya uyarlanması aşamasında kendi istediği değişiklikleri yapacak.
Metal Fırtına'da bahsettiğiniz senaryo sizce gerçekleşebilir mi
Kitabın kamuoyuna çıkması ile bu senaryo biraz azaldı gibi geliyor bana.
Kitabı son tezkere sonrasında mı yazmaya başladınız ?
Hayır bu olayları tahmin ettiğim için çok önceden başladım. Yazımı da 2001 sonrasında oldu. 11 Eylül'den sonra bu kitabı yazmaya başladım.11 Eylül'ün bölgede yapacağı etkiyi sezinlediğim için tüylerim ürperdi ve yazmaya başladım. Askerliğimi yaparken Türkiye ile ABD'nin çatışma olasılığını gördüm ve araştırmaya başladım.
Çuval geçirme benzeri harekatlar bekliyor muydunuz?
Ben bunlardan öte bir çatışma bekliyordum. Türk ordusu ile ABD ordusu arasında olacak. Hala da böyle bir tehlike bence var. Şu anda biraz oyunu değiştirdiler. Türk ve ABD kamuoyunda parametreler değişince onlar da politikalarını değiştirdiler. Çünkü kendilerine karşı Türk kamuoyundan bir tepki beklemiyorlardı.
ABD'de sizin hakkınızda epey yazı çıktı.
Kitap çıktıktan sonra yabancı medyaya şunu söyledim. Bizim amacımız Amerikaya'da yardım etmekti. Çünkü bu topraklarda yanlış politikalar yapmaya çalışıyorlardı. Biz bunları görerek sadece uyardık. Metal Fırtına sonrasında ABD'deki evengalist politikalar erozyona uğradı. ABD eski büyükelçi Metal Fırtına'ya yorum getiren bir kişiydi. Elçi, ABD'ye gittikten sonra bölge hakkında daha rasyonel politikalar getirdi. Ben de bu politikaların değişmesinde bir katkım olduğuna inanıyor ve seviniyorum.
Rice, Türkiye ziyaretinde Metal Fırtına'yı şikayet eti. Bunu nasıl yorumluyorsunuz ?
ABD yönetiminde kendi içinde çatışmalar ve bölünmeler mevcut. Bu Rice'nin kendi görüşü. Ben eski elçi Edelman'ın Pentagon'daki görevinde yönetime yeni bir soluk getireceğine inanıyorum. Olumlu manada değişecek. Şu anda Kuzey Iraktaki gerilimin de olumlu yönde azaldığını hissediyorum. Ancak bu oyunun bittiği anlamına gelmiyor. Sadece oyunun şekli değişti. Çok açık gidiyorlardı şimdi kapalı bir duruma geçtiler.
Oyun nedir ?
Oyun belli, Kuzey Irakta kurulacak bir Kürt devletinin İsrail'in yerini alacağı konusu. Bu konuyu Mahir Kaynak'ta dile getirdi. Şu anda o bölgedeki gidişatı herkes görüyor. ABD'nin Irandaki Şiileri de yönlendirmeye çalıştığını görüyoruz. O yüzden olay Irak ve Kuzey Irak olayı değil sadece. Olay çok daha küresel bir çatışmanın projesi. Bu çatışmada yavaş yavaş İran üzerine geliyor. Bölgede Irak ile olan aşama çok büyük oranda bitti. Oradaki direniş ABD'nin işine geliyor ve asıl planın gölgelenmesi işine yarıyor. Şu anda esas oluşum İran üzerine planlanıyor.
ABD'nin Suriye'ye saldırma planı var mı ?
Asıl hedef şu an için İran.Metal Fırtına'nın ilk bölümlerinde de İran ABD tarafından nörtelize edilmiş durumdaydı..Artık Irak'tan sonra sıradaki işgalin İran olduğu çok açık. Bush'un iktidarı döneminde bu işin olacağı çok açık. Özellikle önümüzdeki şubatta bu olayın çok ısınacağını söyleyebilirim.
Saldırı mı bekliyorsunuz ?
Ben kendi adıma İran ile ABD'nin sıcak çatışma içine gireceğine inanıyorum. Genel beklenti ABD'nin İran'da iç karışıklık çıkaracağı yönünde. Bu olayların 2007'ye kadar tırmandırılacağına inanıyorum. Bu kış olmasa bile önümüzdeki kış mutlaka bir çatışma çıkacak.
Kitabınıza çok tenkit geldi. 12 günde ABD kuvvetlerinin Ankara'ya kadar gelmesi ve Türk ordusunu zayıf göstermeniz kabullenilmedi.
Evet orada zamanı kısa tuttuk. Ama 12 değil de 43 gün olsa ne fark edecek ki. Amaç buradaki bir eğilimi ortaya çıkarmaktı. Böyle bir olasılığı gündeme taşıdık.
Yanlış olduğunu düşündüğünüz bölümler var mı ?
Ne bir ABD düşmanlığı ortaya çıkardı ne de bir takım başka olayları tetikledi. Sadece böyle bir konunun tartışılmasını sağladı. Türkiye'deki ABD aleyhtarlığına da bizim katkımız olduğunu zannetmiyorum. ABD'ye tepkiden ziyade Bush yönetimine bir tepki olduğuna inanıyorum.
Metal Fırtına'nın rüzgarı yurtdışına da ulaştı mı ?
Evet evimin bir bölümü adeta Dışişleri bakanlığının bir bürosu haline geldi. ABD, Kanada, İngiltere ve Avrupa'nın birçok ülkesine canlı telefon bağlantıları yapıp, Türkiye'nin görüşlerini anlattım. Kanada radyosu benimle konuştuğu vakit ilk defa Kuzey Irakta Türkmen diye bir etnik grubun olduğunu öğrendiler. Türkmen kelimesini duyan birçok ülke şaşırdı. Ben de bunları bilmemelerine şaşırdım.
Yabancı medya sizinle yakından ilgileniyor
Geçenlerde bir Fransız televizyonu benimle ve arkadaş çevremle bir röportaj yaptı. Konuda Türkiye'nin AB üyeliği. Fransızlar bizimle görüşürken, AB'ye girmek için yalvaran Türk gençleri görmek isterken, bizim ilgisiz tavrımızla karşılaşınca çok şaşırdılar. Biz dedik ki, AB bizi eşit şartlar içinde alacaksa kabul ederiz ama bu şartlar olmazsa biz AB'ye girmek için ağlamıyoruz.. Hatta biz AB'nin Türkiye'ye kazık attığına inanıyoruz deyince iyice şaşırdılar.
AB'den gelecek beklemek hata mı sizce?
Benim elin bitmiş Alman ekonomisinden bir hayır beklemem ne kadar doğru ki . Almanya artık kendi sorunları ile uğraşıyor zaten. AB'li uzmanlar zaten yakın bir gelecekte AB'nin parçalanma süreci içine gireceğini belirtiyorlar.
AB'nin parçalanması sizin bir öngörünüz mü?
Öngörüden ziyade gerçek bir hale geldi. Şu anda AB içinde faşist grupların birbirleri ile ilişki kurduğu birçok networks ağları var. Son kitabımda da bunları yazdım, orada da görebilirsiniz Bu insanlar küçük bir provokasyonla bile çok büyük hareketler yapabilirler.
Avrupa'daki Türklere karşı bir faşist saldırı beklentiniz var mı ?
Tabii var. Bunlar Hitler döneminden bu yana devam ediyorlar. Hiç ölmediler aksine gün geçtikce çoğalıyorlar. Bana Finlandiya'da yazan Türk okurum, Finlandiya sokaklarında artık çok rahat dolaşamadığını bildirdi. İngiltere'deki metro patlamalarından sonra İngiltere'de yaşayan Müslümanların halini hepimiz gördük. Bunun gibi birkaç hadise daha olsa kitapta yazdığım olaylar gerçek hale gelebilir. Üçüncü Dünya Savaşı aslında Benim AB yöneticilerine bir mesajımdır.
Son kitabınızda ordumuz ABD ve Avrupa'da operasyonlar yapıyor
ABD ve diğer ülkelerde operasyon yapmak çok zor olmasa gerek. Bu operasyonlar benim mantığımda var. Türk ordusunda da olması gerek diye düşünüyorum. Ben artık kendi ülkemi ABD seviyesinde görüyorum zaten. Onlar ne yaparsa biz de daha fazlasını yaparız diye düşünüyorum. Bizim dünyanın birçok ülkesine yayılmış milyonlarca insanımız var ve bu beyinler yabacıların yaptıklarının çok fazlasını yapabilecek konumda. Bu kişilerin yaptıklarının yanında benim kurgularım basit bile kalabilir. Biz halk olarak dünyadaki olaylara çok yöresel bakıyoruz. Filipinler'de ve okyanusta meydana gelen bir siyasi olay da bizi ilgilendiriyor.
Biraz abartmıyor musunuz?
Eee bu bir inanç meselesi. Siz güçlü olduğunuza inanırsanız potansiyelinizi eş seviyede kullanabilirsiniz. Zayıf düşünürseniz sizden çok fazla bir şey beklenmez.
Bazı yazarlar sınırı geçtikten sonra yabancı ülkelerde Türkiye'nin aleyhine konuşuyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bu durum o yazarların karakter zayıflığı ile alakalı. Eğer bir yazarın karakteri güçlü ise fikirleri kolay kolay değişmez. Bu ancak düşünce pratiği olmayan insanlar için geçerlidir. Bugün kitabım çıkacak, ben artık şu şekilde düşüneyim demek yanlıştır. Benim kitaplarım AB de yayınladığı vakitte ben şu an söylediklerimi söyleyeceğim.
Ailenizde asker ve emniyet kökenli kişiler var mı ?
Hayır benim ailem tamamı esnaf kökenlidir.
Tekstil işi ile uğraşırken daha sonra bankacı oldunuz. Ama kravat konusundan dolayı bankadan ayrıldınız. Nedir bu kravat fobiniz sizin
Evet ben 1,5 sene bankacılık yaptım. Bankacılık son dönemde çok motivasyon kaybetti. Oradaki çoğu insan mutsuz ve motivasyonu düşüktür. Bankalarda bazı önyargılar var .Mesela Bankacı hep takım elbise giymek zorundadır.Pek çok insan bu giyim tarzından dolayı yapacağı işi yapamıyor. Bankacının işi %90 ofis içinde geçer. Bir anda bankalarda giyim zorlugu kaldırılsa çalışanları motivasyonu daha artar diye düşünüyorum, bunları ben bizzat yaşadığım için söylüyorum. Taksim'de takım elbise ile dolaşmak bir bankacı için zülümdür. Ben bankaya sivil gelip dolaptan takım elbisemi giyerdim. Dışarıya da sivil çıkardım. Kimse bir kalıbın içine sokulmak istemediği halde mecburiyetten bu şekilde davranıyorlar.
Komplo teorilerine inanıyor musunuz?
Komplonun gerçek anlamı olasılık teorisidir.Olabilecek konular üzerine spekülasyon yapmaktır. Bunu bir beyin fırtınası olarak algılıyorum.
Dünyayı İllumanite adlı bir örgütü yönetiyor iddiasına inanıyor musunuz
Ben buna doğrudan inanmıyorum. Daha çok hükümetler düzeyinde bir örgütün olduğuna inanıyorum ve bunu da yazdığım kitapta ortaya koydum. Gerçekte herkes en öndeki katmanı görür ama görünen katmanın arkasında 4-5 farklı daha güç vardır.
Kitabınızda, ABD'de göktaşını yön değiştirerek Çin'e doğru gönderiyor. Bu kurgunun benzerini ABD geçen ay bir göktaşına bomba koyarak gerçekleştirdi mi sizce ?
Bu bölümde çok önemli bilgiler var aslında. Nanoteknoloji konusunda çok büyük gelişmeler var. Ben bunların tartışılmasını istiyorum. Kitapta, Çin tekstil ürünlerini ABD 'de giyen insanlara uzaydan sinyal gönderilerek hasta edilmesi de benim senaryom.
Elbiseler silah haline gelebiliyor yani
Evet elektronik dalgalar ile her aracı silah haline getirmeniz mümkün. 300 km öteden bir füzeyi elektromanyetik bir güç ile patlatabilirsiniz. Sadece araçlara değil bu akımı bir insan kafasına yönlendirirseniz o insanın kafasını da patlatabilirsiniz . Aslında çok farklı silahlar var. Bunların hepsini ortaya çıkarırsam herkesi korkutan birisi gibi algılanabilirim, bunu da istemiyorum. ABD'nin elinde benim yazmadığım çok daha korkunç silahlar var aslında. Bunların hepsine siyah proje adı veriliyor. Bunların yapıldığını da biliyoruz.
5 erkek kardeşi var. İstanbul'da doğmuş ama ailesi Zongoldaklı. New age türü yapan bir müzik grubu var. Şimdilik kendi tabiri ile kafasına göre takılıyor.
Şu şıralar George Orwell'in 1984 romanını okuyan yazar ,Telekinezi,parapsikoloji ve mistik olaylar ile yakından ilgileniyor. Çok düşünen insanların fazla kilo almadığına inanan yazar bunu da şöyle açıklıyor. 'Hiç çok şişman fizikçi veya bilim adamı gördünüz mü ? Benim kitap okuyunca hemen karnım açıkır. 65-70 kilo arasındayım.
UNUTMAMAK LAZIM
Türk halkı kısa zamanda her olayı unutuyor. 80 sene önce Yunanistan Ankara önlerine kadar gelmişti. Olmaz diye bir şey yok. Günümüzde her an her şey olabilir. Bakın Endülüs diye bir devlet vardı, 600 yıl yaşadılar ama bir gecede İspanyollar hepsini yok ettiler. Ben ülkemiz hep işgal edilebilir gibi bir paranoyaya sokmak istemiyorum kimseyi ama bize de hiçbir şey olmaz dememeliyiz. Birgün bizi zayıflatıp aniden vurabilirler. Sonuçta politika çıkar savaşıdır. Belli bir güçe erişen her ülke bunu düşünür. Türkiye şu an için savunmadadır. Türkiye'nin şu an çıkarları tehdit altındadır.
5 YAŞINDA SAVAŞ KURGUSU
Üniversite örgenciliğim döneminde de Üçüncü Dünya savaşının zamanını ve bunun nasıl olacağı yönünde kurgular kurardım. Çocukken kendi kendime savaşlar yapardım. O zamanlar Yunanlılar ile problemlerimiz vardı. Kurgularımın çoğu Yunanistan üzerine idi. Bu kurgulara 5 yaşlarında başlamıştım.
Söyleşi: Baki Günay
Kaynak: www.stargazete.com