Türkiye'nin sınır ötesi operasyon sinyali komplo teori kitabı Metal Fırtına'yı akla getirdi. Çukurca'nın karşı sınırındaki birlikler akla bir çok soruyu beraberinde getird
Abone olAkşam yazarı Şakir Süter Çukurca sınırında meydana gelen hakeretliliği yorumladı. Amerika'nın bölgedeki niyetlerini masaya yatıran yazar yazısıyla nelerin hedeflendiğini yazdı.
Yazı: Şakir Süter
Kaynak:
-Dün yazımıza nokta koyacağımız saatlerde telefonla bir bilgi ulaştı.
İnanamadık, aynı bilgiyi iki ayrı kaynaktan daha doğrulattık.
Dinledikçe hayretimiz artıyordu.
Ortada tek bir konu varken, aldığımız bilgiler çeşitlendikçe işin rengi değişiyordu.
İlk aldığımız bilgiyi aktaralım önce:
- Türkiye'ye 3.5 ton patlayıcı madde sokuldu!
Çok önemli bir miktar bu; inanılır gibi değil ama bilgi maalesef doğru.
Ve maalesef konu sadece bu kadarla sınırlı değil.
- Bu patlayıcı, Amerikan malı!
- Türk- Irak sınırında Barzani'ye bağlı güçler aşırı biçimde silahlandırıldı.
- Barzani'nin peşmergeleri, 'malum uzmanlarca' eğitiliyor. ABD askerleri ile birlikte tam anlamıyla bir 'blok' oluşturulmuş vaziyette.
- Türkiye'de yoğun biçimde 'sınır ötesi harekat yapalım' propagandası pompalanıyor. Bu tamamen bir Amerikan tezgahı! Birileri bilerek, kimileri de bilmeden bu oyuna geliyorlar.
- Türkiye, sınır ötesi harekat yapmak zorunda kalacağa benziyor.
- Irak'a girersek, PKK'lı veya peşmerge ile değil, büyük ihtimalle ABD askerleri ile savaşmak zorunda kalacağız.
- Bu sırada ciddi kayıplarımız da olabilir. Çünkü Kuzey Irak, tam anlamıyla 'silah deposuna' dönüşmüş bulunuyor.
- Şu anda Türkiye'deki terörün İmralı ile hiç ilgisi yok; tamamen ABD güdümlü terörle karşı karşıyayız.
TÜRKİYE'DEN TOPRAK
Bu bilgileri aktardıktan sonra konunun 'nedenine, niçinine' geliyoruz.
Bu konuda iletilen bilgiler de şöyle:
- Amerika, yıllardır vazgeçmediği 'Kürt Özerk Devleti' projesini uygulamaya koymak için uygun bir zemin bulduğuna inanıyor.
- Talabani'nin Irak Cumhurbaşkanı seçilmesinden çok, Barzani'nin Kuzey Irak'ta kalması, projenin daha sağlıklı biçimde uygulanması için özel bir tercih.
- Şu anda terörün Çukurca'da yoğunlaşması da, o bölgenin Kürdistan'a bırakılması için 'üs' gibi seçilmiş olmasından kaynaklanıyor.
- Daha Türkçesi, Sünni Kürtler'den oluşturulacak 'Kürt Özerk Devleti' için Türkiye'den toprak talep ediliyor! Türkiye buna mecbur bırakılmak isteniyor.
- Yapay terör eylemleri, son derece modern silahlarla güçlendirilmiş peşmergeler... 'Sözde PKK eylemleri...' Ve Türk ordusunun sınır ötesi harekat yapmaya zorlanması... Hepsi, bu ABD planının parçaları.
- ABD, Türkiye'ye dönüp şunları söylemeye hazırlanıyor:
1- Karşılıklı itiş-kakış yaşanıyor. Sizden de, Irak kesiminden de can kayıpları oluyor. PKK teröründen de kurtulamıyorsunuz.
2- Gelin, Türkiye olarak 'Bağımsız' değil, 'Kürt Özerk Devleti'nin kurulmasına yardımcı olun.
3- Böylece sizin de kontrolünüzdeki yeni devlet sayesinde huzura kavuşun, PKK terörü de sona erdirilmiş olsun, bölgeye huzur gelsin.
AÇIK TALEP, KİRLİ PLAN
Yukarıda yazdıklarımızın bir bölümü, olayları yakından izleyenler için 'yeni' değil.
Yeni olan, yıllardır söylenenlerin 'icraata' geçirilmesi için somut adımların atılmaya başlanmış olması.
Kaldı ki...
ABD bu projesini açıktan açığa deklare etmese de, kapalı kapılar ardında dillendiriyordu.
Yaklaşık 10 yıl önce dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na bu projelerini iletmiş ve şu karşılığı almışlardı:
- Ben, bir koalisyon hükümeti olarak 'Kürt Özerk Devleti'nin kurulmasına öncülük edemem. Muhalefet de bu işin içinde yer alırsa; belki...
Aynı ABD yetkilileri, dönemin ana muhalefet partisi liderine de bu önerilerini iletmiş ve ondan da şu karşılığı almışlardı:
- Buna ben evet diyemem. Hükümet de diyemez. Türkiye'de orduyu ve kamuoyunu böylesi bir projeye ikna edebilmeyi de mümkün görmüyorum.
10 yıl önce 'uykuya' yatırıldığı zannedilen ABD projesi, bugün uygulanmaya çalışılıyor.
Hem de son derece kirli bir tezgah kurularak...
'Uluslarası terörle mücadele' adına Irak'a giren ABD, Türk insanlarının canları pahasına 'Kürt Özerk Devleti' kurulması için 'bölgesel terör' estirmekten geri durmuyor.
Pekiyi, bütün bunlar gerçekleşebilir mi? Bilemiyoruz.
Ve bizce sorun..
ABD'nin ne yapacağından çok, böylesi bir durum karşısında Türkiye'nin nasıl bir tavır alacağına bağlı.
Özetle Ankara...
Hem dışarıdan hem içeriden 'büyük gözaltında' tutuluyor.