Mesut Yılmaz'dan mesaj var

Günlerinin çoğunu yurtdışında geçiren ANAP eski Lideri Mesut Yılmaz, mecbur kalmazsa siyasete dönmeyecek. Mesut Yılmaz, Ankara'yı bir türlü sevememiş...

Partisinin 3 Kasım seçimlerinde aldığı yenilginin ardından siyaseti bırakan ANAP eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, günlerinin çoğunu yurtdışında geçiriyor. Türkiye’nin AB üyeliği için Avrupa’nın çeşitli kentlerinde düzenlenen toplantılara katılan Yılmaz, ayda bir kez Türkiye’ye geliyor. “Mecbur kalmazsam siyasete dönmem.” diyen Yılmaz, uzun yıllar siyaset yaptığı başkent için de, “Kim özler ki Ankara’yı, Ankara özlenecek şehir mi?” ifadesini kullanıyor. Baltık ülkelerinden Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen 5. Güney-Kuzey Avrupa Ekonomik Forumu’na Mesut Yılmaz da katıldı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ziyareti sebebiyle kentte bulunan Türk gazeteciler, eski başbakanla bir süre sohbet etti. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine başından beri gönül verdiği-ni anlatan Yılmaz, bunu “Cumhuriyet’ten sonraki en önemli proje” olarak görüyor. Tür- kiye’nin ‘en kritik günleri yaşadığını’ anlatırken, bu eşiğin aşılmasında ‘manevi sorumluluk duyduğunu’ belirtiyor. AB'ye yönelik çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının yeterince harekete geçirilemediğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin kendisini ifade etmekte güçlük çektiğini vurguluyor: "Üye ülkelerden biliyorum ki, sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları, hükümet kadar önem taşır. İki seneden beri AB ülkelerinde 50'den fazla etkinliğe katıldım. Benim tekrarlamaktan bıktığım hususları sanki ilk defa duyuyorlar. Sadece reform yapmakta değil, kendimizi anlatmakta da maalesef zaafımız var." Gazetecilerin soruları üzerine, zinanın suç sayılmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Mesut Yılmaz, ‘Türkiye'ye ayak bağı olacak' böyle bir düzenlemeden vazgeçilmesini önerdi. Ölüm cezasının kaldırılması gibi zina konusunda da AB ülkelerinde bir norm oluştuğunu kaydeden Yılmaz, şu görüşleri dile getiriyor: "Türkiye bu düzenlemeyi hayata geçiririrse bu konuda AB'deki tek ülke haline gelecek ve hiç kuşkum yok ki, ilerleme raporunda buna abartılarak yer verilecek. Onun için, bunun eskiden olduğu gibi, sadece boşanma sebebi saymakla yetinilmesi yerinde olur. Zinanın suç sayılmasıyla ilgili hüküm Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından iptal edilebilir. Yeni kanunun taşıdığı anlam veya yansıttığı zihniyet aslında kendisinden daha önemlidir. Bunun Türkiye ile müzakerelerin başlaması konusundaki mutabakatı etkileyecek boyutta olduğunu sanmıyorum; ama zihinleri bulandıracaktır." Mesut Yılmaz, önümüzdeki ay yayımlanacak ilerleme raporunun, Türkiye'deki reformları doğru şekilde yansıtan bir rapor olacağı tahmininde bulundu. ANAP'ın eski lideri, hakkındaki Yüce Divan kararı ve iç politik gelişmeler konusunda ayrıntıya girmekten kaçınıyor. 3 Kasım 2002 tarihindeki seçimlerden sonra aktif siyasetten çekildiğini ve AB ile ilgili çalışmalara katıldığını söylemekle yetiniyor. 'Hakkınızda Yüce Divan kararı var. Türk sağıyla ilgili zaman zaman tartışmalar yapılıyor. Merkez sağda bir boşluk var mı? Türkiye'deki siyasi tartışmalara nasıl bakıyorsunuz?' gibi sorulara tek bir cevap veriyor: "Mecbur kalmazsam siyasete dönmek gibi düşüncem yok." Gazeteciler 'mecburiyet' kavramının hangi şartları içerdiğini sorunca da, "Hepsi onun içinde." karşılığını veriyor. Haber: Süleyman Kurt Kaynak: Zaman