Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz , Fethullah Gülen ile ilk tanışmasını ve sonrasında yaptığı 3 görüşmeyi anlattı. Bu konuda ilk kez konuşan Mesut Yılmaz ilginç bilgiler verdi.
Abone olEski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Fethullah Gülen konusunda konuştu. Hürriyet Gazetesi'ne röportaj veren Mesut Yılmaz, Gülen ile vakti zamanında 3 kez yüzyüze görüştüğünü açıkladı.
'Gülen'den hiç etkilenmediğini' söyleyen Mesut Yılmaz, ilk kez nerede ve nasıl temas sağlandığını da açıklıkla anlattı. İşte Mesut Yılmaz'ın Fethullah Gülen hakkındaki sözledi;
FETHULLAH GÜLEN İLE NASIL TANIŞTI?
-Ben Fetullah Gülen’i hayatımda ilk kez rahmetli Özal’ın cenaze töreninde gördüm. Ondan sonraki beş yıl içinde de yanlış hatırlamıyorsam üç kez görüştüm.
KİM GÖRÜŞTÜRDÜ?
-Görüşmelere ANAP’ta siyaset yapan ve kendisine sempati duyan arkadaşlar aracılık ettiler.
GÜLEN İLE NEDEN GÖRÜŞTÜ?
-Tek amacım önemli bir kitleyi etkileyen ve etkisi giderek artan bir din adamını tanımaktı. Sanıyorum onun açısından da aynı şey söz konusuydu. Çünkü ben 28 Şubat’tan sonraki hükümetin başbakanıydım.
-Bu görüşmelerde kendisinden hiç etkilenmedim. Onun da benden etkilenmediğini zannediyorum.
HİÇ AKLIMA GETİRMEDİM
-İtiraf edeyim ki, gördüğüm o çok mütevazı, çok saygılı, her sözünü tartarak konuşan insanın böyle bir terör örgütüne liderlik yapabileceğini o tarihlerde hiç aklımdan geçirmedim. Beni uyaran hadise bu hareket mensuplarının zaman içinde devletin istihbarat birimlerine aşırı ilgi duymaları ve bu birimlerde görevlendirilen kişilerin Cemaat’e yakınlık söylentileri oldu.
ECEVİT HİÇ GİZLEMEDİ
-Bu konudaki şüphelerimi zaman zaman rahmetli Ecevit’le de paylaştım ve tartıştım. Rahmetli Ecevit Gülen hareketine sempatisini gizlemezdi. Hatta MGK’da cemaatler meselesi gündeme geldiğinde ‘Tüm cemaatleri aynı kefeye koymamak lazım, bunların içinde Türkiye’yi yurtdışında tanıtan, Türkçeyi yaygınlaştırmak için çalışan, eğitim hizmeti sağlayanlar var’ diye konuştuğunu hatırlıyorum. Rahmetli Ecevit’in laiklik konusundaki hassasiyeti herkesin malumudur. Eminim ki, bugün hayatta olsaydı ve 15 Temmuz’u yaşasaydı o da Sayın Cumhurbaşkanımız gibi ‘Ben bu örgütü böyle bilmiyorum, hata yapmışım’ derdi.
ECEVİT İLE GÜLEN İÇİN TARTIŞMASI
-Ben hükümet olarak bu konuyu sorgulamamız gerektiğini düşünüyordum. Gerekirse bu konuda bir soruşturma açılması gerektiğini savunuyordum. 1996-1999 yılları arasında hep bunu savundum.
-ECEVİT GÜLEN KONUSUNDA MEFTUNDUR DEDİ Mİ?
Ben o programı izledikten sonra Sayın Saral’ı aradım ve meftun kelimesini benim hayatımda belki de hiç kullanmadığımı, benim böyle bir ifadem olmadığını söyledim. Kendisi de bana ‘Efendim haklısınız. Siz bana Ecevit bu konuda hassastır dediniz, ama ben onu böyle anlamlandırdım’ dedi. Önemli olan husus şu: Gülen örgütü o dönemde hem Genelkurmay hem de MİT tarafından zaten sürekli izleniyor. Ama bugün geriye baktığımız zaman görüyoruz ki, bu incelemeyi yapacak birimlere nüfuz ettikleri için bu incelemelerden hiçbir sonuç çıkmamış. Nuh Mete Yüksel’in Gülen aleyhine açtığı davayı hatırlayın. O davada delil yetersizliğinden beraat kararı çıktı. Bugün gün ışığına çıkan gerçeklerin çoğu zaten o davanın iddianamesinde de vardı. Eğer yargınız ele geçirilmişse siz hukuk devletinde polis raporuyla nasıl sonuç alacaksınız?
ECEVİT CEMAATE SORUŞTURMA AÇILIRSA HÜKÜMETİ YIKAR DEDİ Mİ?
-Doğru değil. Ecevit bu konuda hassastır, bu soruşturma sağlıklı yürümez, siyaset olarak da bize zarar verir dedim.
FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ ULUSLARARASI PROJE
-Bana göre, Gülen örgütü Türkiye ile sınırlı bir proje değildir. Yani milli bir proje değildir, uluslararası bir projedir. 170 ülkeye el atmış olması ülkeye hizmet etmek için değil, kendisine verilen global görevin gereğidir. Ama bunun bağlantılarını, arkasındaki güçleri şu anda net olarak ortaya koyabilecek durumunda değiliz. Bunu engelleyen iki unsur var. Birincisi, arkasındaki odakların çok çok profesyonel olmaları ve bağlantılarını çok iyi kamufle etmeleri. İkincisi örgütün Türkiye’de belki de MİT dahil hiçbir örgütün başaramadığı kadar gizlilik esası içinde çalışmalarını yürütmüş olması. Düşünebiliyor musunuz adamlar kendi haberleşmeleri için özel sistem geliştirmişler ve devletin istihbaratı şimdi bunu çözmeye çalışıyor.