BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Mesut Yılmaz Enver Abi'yi nasıl ağlattı?

Elektrik dağıtım ihalesini kazanan İhlas'a devir teslim yapmayan Mesut Yılmaz, Enver Ören ile karşılaşmamak için bakın ne yapmış?

Abone ol

Mesut Yılmaz katıldığı TGRT'de programın reklam arasında Enver Ören ile karşılaşmamak için odanın kapısını kapattırmış.

Gazeteci Metin Özer, Enver Ören ve İhlas Holding'in 28 Şubat sürecinde yaşadığı olayları kaleme almaya devam ediyor. Bugün de hiç bilinmeyen ilginç bir olayı yazdı.

İhlas'ın kurduğu Buryal-Bursa Yalova Enerji Dağıtım Limited Şirketi adıyla kurulan şirket, enerji dağıtım işini kıran kırana geçen bir pazarlık sonucunda almıştı.

Devir teslimin neden yapılmadığını öğrenmek için Ankara'ya giden Ören'in 1 hafta kapılarda bekletildiğini yazan Özer, Mesut Yılmaz ile ilgili bilinmeyen bir anıyı köşesinde böyle paylaştı. 

"(...)O yıllarda Türkiye Gazetesi’nin Ankara temsilcisi Sebahattin Önkibar’dı.
Mesut Yılmaz, Türkiye Gazetesi’nin sahibi Enver Abi’nin telefonuna bile çıkmıyordu ama Türkiye Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Sebahattin Önkibar’la hemen her gün birlikteydi.
Sebahattin Önkibar aynı zamanda TGRT’de program yapıyordu.
Mesut Yılmaz, Önkibar’ın programına çıkmaya karar verdi.
Yılmaz’la bir türlü görüşemeyen Enver Abi, kurumun sahibi olarak Başbakan’ı karşılamak hem de fırsat olursa da enerji meselesindeki sıkıntıyı öğrenmek için Ankara’ya geldi.

ENVER ABİ'Yİ GÖRÜNCE SURATININ ŞEKLİ DEĞİŞTİ

Başbakan’ın gelmek üzere olduğu haberi gelince hepimiz karşılamak için binanın önüne indik.
Mesut Yılmaz arabadan iner inmez Enver Abi’yi görünce suratının şekli değişti. Yarım yamalak, "İyi akşamlar" dedi.
Sebahattin’in koluna girip güle oynaya binaya girdi.
Onlar önde, Enver Abi arkada.
Hepimiz donduk kaldık.
Manzaraya bakar mısınız?
İhlas Holding’in patronu, Türkiye Gazetesi ve TGRT’nin sahibi olan Enver Bey’e hal hatır bile sormayan Mesut Yılmaz, Enver Abi’nin maaşlı çalışanının kolunda, selam vermediği insanın binasına girip ekrana çıkıyor.
Yüzsüzlüğün böylesi!..
Bütün bunları şunun için ayrıntılı olarak anlatıyorum.
Bu güzel insanın nasıl bir zulüm yaşadığını, hangi acıları ve hangi çileleri çektiğini herkes bilsin istiyorum.
Bütün bu zulüme, acıya ve baskıya rağmen yüzünden eksik olmayan o gülümsemenin kıymetinin bilinmesini istiyorum.

SONRADAN ÖĞRENDİM Kİ ENVER ABİ GECELERİ AĞLIYORMUŞ

Neyse, olaya dönelim.
Programın reklam arasında stüdyoya indik..
Aaaa!.. Ne görelim, kapı içeriden kitlenmiş.
Mesut Yılmaz; Enver Abi ile yüz yüze gelmemek için kapıyı kapattırmış, içeride sigarasını tüttürüyor.
Program bitti, geldiği gibi gitti.
Sebahattin ile kolkola stüdyodan çıkıp yine Enver Abi ile konuşmadan arabasına bindi ve çekti gitti.
Enver Abi ile tekrar binanın en üst katındaki ofise çıktık.
Ben yukarıda sinirden yumruğumu sıkmış haldeyim.
Enver abi’me yapılan bu terbiyesizliği bir türlü hazmedemiyorum.
Ama Enver abi’de ne üzüntüden ne de moral bozukluğundan eser yok.
Hala gülümsüyor.
Her zaman yaptığı gibi…
Daha sonra bizzat kendisinden öğrendim ki; Enver Abi geceleri ağlıyormuş.