Başkan Çapcı, 46 ülkeye ihracat yapan Şabanözü'nün dünyaya açılan sanayi hamlesini ise tek cümleyle şöyle kanıtlıyor, "Messi, Ronaldo gibi dünya yıldızları ve Arjantin Futbol Takımı'nın çorapları burada üretiliyor".
Abone ol1999 yılına kadar sürekli göç veren ve iş sıkıntısı çeken Şabanözü'nü canlandırmak için Şabanözü Belediyesi öncülüğünde bir OSB kurduklarını söyleyen Şabanözü Belediye Başkanı Ali Çapcı ile ilçenin gelişim sürecini konuştuk. Başkan Çapcı, kısa zaman önce, "Bu kentte işsiz yok!" başlıklarıyla ulusal basına konu olan Şabanözü'nün artık eleman açığı olduğunu bile söylüyor.
Başkan Çapcı, 46 ülkeye ihracat yapan Şabanözü'nün dünyaya açılan sanayi hamlesini ise tek cümleyle şöyle kanıtlıyor, "Messi, Ronaldo gibi dünya yıldızları ve Arjantin Futbol Takımı'nın çorapları burada üretiliyor".
Çankırı'nın Ankara'ya en yakın ilçesi Şabanözü'nün Belediye Başkanı Ali Çapcı, 15 yıldan beri belediye başkanlığı görevini yürütüyor. Çapcı, sürekli Ankara'ya göç veren bir kentin başkanıyken, 2000 yılında yaptığı hamleyle, 2005 yılında kente OSB'nin gelmesine öncü olmuş. Şuan Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde de bulunan Başkan Çapcı, Şabanözü'nün tarımcılıktan başka geçim alanı olmayan bir kenti nasıl bir sanayi kentine dönüştürdüklerini anlatıyor. "Türkiye'de iş ayan varsa buraya gelsin" diyecek kadar istihdam olanaklarını genişleten Başkan Çapcı, her şeyin sanayi ile bağlantılı olmaması gerektiğini, tarımcılık, hayvancılık ve sosyal yaşamın senkronize olduğu mutlu bir şehir hayal ettiğini söylüyor.
Uzun yıllardır belediye başkanlığı yapan Başkan Çapcı çok da güzel anılar biriktirmiş mesleğine dair. Başkan Capcı, belediyeDeniz.com sitesine konuştu...
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Şabanözü'ne 15 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Şabanözü Belediye Başkanlığı'nın yanında; Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Şabanözü Belediye Spor'da Kulüp Başkanlığı görevlerini de yürütüyorum. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 1984 yılında Kastamonu İmam Hatip Lisesi'nde meslek dersleri öğretmenliği yapmaya başladım. Daha sonra aynı okulda müdür yardımcılığı görevinde bulundum. 3 yıl sonra Ankara'ya döndüm ve Sınavlar Daire Başkanlığı'nda çalıştım. 1999 yılında Şabanözü Belediye Başkanı oldum.
Şabanözü'nü bir de başkanından dinleyebilir miyiz?
Şabanözü Çankırı'ya 40, Ankara'ya 80km uzaklıkta olan, Çankırı'nın Ankara'ya en yakın ilçesidir. Büyükşehir Belediyesi yasası ile 2 beldemiz köye dönüşmüştü bunları biz mahalle yaptık. Artık Şabanözü yüzölçümü olarak büyükçe bir ilçe halini aldı. 1944 yılında resmi gazetede 5 ilçe kabul edilmiş bunlardan biri Şabanözü'ydü. Burada o günlerden, 1999 yılına kadar yaşanılan göç verme olaylarından dolayı, nüfus miktarı sürekli azalmış. Şabanözü'nde iş alanları hiç gelişmemiş ve insanlar sadece tarım ve hayvancılıkla geçinmişler. Gençler Ankara'ya okumaya, çalışmaya gitmişler. Şimdi Şabanözü, uluslararası markaların firmalarına ev sahipliği yapan bir OSB'si ve OSB dışında büyük fabrikaları olan, üreterek büyüyen bir şehir. Bu faaliyetlerinin yanında hayvancılık tarım ve kültürünü de koruyan güzel bir yerleşim alanı.
İŞ ARAYAN ŞABANÖZÜ'NE GELSİN
Şabanözü sanayiye yoğunlaşmış bir bölge. Bunda ne kadar payınız var?
Biz yola 1999 yılında 2 bin 200 nüfusla başladık. İş imkânlarımızın sınırlı olmasında dolayı sürekli göç veriyorduk. Göreve geldiğimizde neler yaparız diye düşündük. Bir fabrikamız vardı, 125 kişi çalışıyordu. Ondan esinlendik ve OSB kurmayı tek çare olarak gördük. 22 kuruluş bir araya geldi ve uzun uğraşlarımız sonucunda 2005 yılında 570 hektarlık bir alanda OSB'yi kurduk. Sanayi ile gelişen bir model olarak Şabanözü'nü ortaya koyduk. 2008 den itibaren bu bölgede fabrikalar yerini almaya başladı. Burada şuanda 2 bin 750 kişi çalışıyor. Dünyaya ihraç ettiğimiz birçok ürün bulunuyor. 46 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bir çorap fabrikamız var. Messi, Ronaldo gibi dünya yıldızlarının ve Arjantin Milli Takımı'nın çorapları bu fabrikada yapılıyor. OSB dışında belediye olarak öncülüğünü yaptığımız bir patlayıcı sanayi bölgesi var, orada da 3 fabrika bulunuyor. Bu fabrikalarda da av ürünleri ve havai fişek, anfo üretiliyor. Türkiye'de ilk defa ihracat yapma şartıyla mermi üreten bir fabrikamız da bulunuyor. Kısacası Şabanözü sanayi ve ticaretiyle kendini dünyaya tanıtmış, hızlı gelişen bir bölge. Bu gelişmeler nüfusu arttırdı. Bizim ilçemizde işsizlik yok. Çevre ilçelerden gelen insanlara da istihdam sağlıyoruz. Türkiye'de işe ihtiyacı olan varsa buraya gelsin. Hala kalifiye eleman ihtiyacımız var. Herkese kapımız açık.
İşsizlik sıkıntısı olmayan bir bölgesiniz, bundan sonraki planlarınız ne yönde olacak?
Allah kısmet ederse bir dönem daha görevime devam etmek istiyorum. Bizim hayalimiz, haysiyetimizden ödün vermeyerek, standart şehir hayatına ulaşmış ve sosyal ihtiyaçları giderilmiş, insanların yaşarken mutluluk duyduğu bir ilçede yaşamak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçtiğimiz 3 yıl içerisinde altyapımızı tamamen yeniledik. 70 yıldır bu kadar teferruatlı yenileme çalışması olmamıştı, buna ihtiyacımız vardı. Altyapımızı tamamlanmış bir ilçe olarak, sosyal faaliyetlere yöneldik. İlçeye sinema salonları, alışveriş ve mesire alanları, parklar inşa etmek istiyoruz. Daha mutlu yaşayan insanları görmek istiyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımız bu yönde olacak.
MİNİK VATANDAŞ'TAN BAŞKANA FIRÇA
Belediye başkanlığı dönemiz boyunca yaşadığınız ilginç olaylar oldu mu?
Göreve ilk başladığım dönemde unutamadığım bir olay var. Burada hayvanları güdecek çobanı Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı Kurumu yürütürlerdi. Fakat kurum dağılmış. Bir gün ihtiyar bir amca geldi. Hayvanları belediyenin önüne getirmiş. Odama geldi ve ; "Neden hayvanları güdecek çoban bulmuyorsun?" diye sitem etti. Ben de şaşırdım. Ne yapabilirim ben mi güdeceğim diye düşündüm. Ben bunları düşünürken, "Madem bu halkın başındasın sığırına da sahip çıkacaksın" dedi. O anda belediyeciliğin aslında bir kentin her şeyiyle ilgilenmek olduğunu anladım. Sağlığında, doğumunda, cenazesinde... Bir olay da minik bir vatandaşımızın beni gülümsetmesine dayanır. Çarşıda dolaşırken daha anaokuluna giden bir çocuk bana bağırarak "Sen benim ne çektiğimi biliyor musun?" dedi. Ben de yanına gittim sevmeye çalışarak derdini öğreneyim dedim. Kendini sevdirmiyordu ve çok sinirliydi. "Her gün 5'inci kata nasıl çıkıyorum biliyor musun neler çekiyorum" deyince anladım. Apartmanlarında asansörler yönetmeliğe göre kullanıma durdurulmuş. Benim gelip o asansörün çalışmasına engel olduğumu düşünmüş. Eğer hayatın içindeyseniz güzel olan şeyleri de acı hadiseleri de yaşıyorsunuz. Bunlar bizi gülümseten şeyler.
BAŞKAN ÖZEL HAYATINDA NE YAPAR?
İşlerden ailenize zaman ayrılabiliyor musunuz?
Belediyecilik aileye zaman ayırma konusunda sıkıntılı bir meslek. Zaman zaman sıkıntılar yaşadığımı söyleyebilirim. Şimdi çocuklarımız büyüdü. İlk zamanlar gibi sorunlar yaşamıyorum. Sistemi oturttuk diyebilirim.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Hafta sonları 2 veya 3 film izlemeye çalışıyorum. Yeni çıkan kitapları takip ediyorum. Ama bu çok sık olmuyor.
En son hangi kitabı okudunuz?
Bir hemşehrimizin yazdığı, Aydos'un Ardı Sıla adlı kitabı bir gecede bitirdim. Ondan önce de Siyasetname'yi okudum.
Spor yapar mısınız?
Yürüyorum. Bu yürüyüşler maalesef düzenli olmuyor ama imkânım olduğu kadar hem etrafı dolaşıyorum hem yürüyüş yapıyorum.
Hayat felsefeniz bir cümleyle alabilir miyim?
İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak ve diğer insanların " mekânı cennet olsun" duasını alabilmek.