Bayram öncesinde meslek lisesi öğrencilerinde 'şok' etkisi yapan kararda, meslek liselilere üniversiteye gitmek yerine 'ara eleman olarak kalmaları' önerildi.
Abone olYÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesinin oybirliği ile durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, tüm lise öğrencilerin üniversiteye eşit şartlarda girmesi 'eşitsizlik' olarak nitelendi. YÖK'ün katsayıyı kaldırması üzerine meslek liselerine bu yıl çok yoğun bir öğrenci kaydı olmuş, çok sayıda meslek lisesinde ikili eğitime geçilmişti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, henüz kendilerine tebliğ edilmeyen karara itiraz edeceklerini belirtirken, ilk genel kurulda konuyu değerlendireceklerini söyledi. Öğrenciler için en adaletli sistem neyse onu getireceklerini ifade eden Özcan, "Hazırlıklarımız var. Bu hazırlıkları kurullarımızda görüşüp karara bağlayacağız. Kimse paniğe kapılmasın." dedi.
Danıştay 8. Dairesi'nin oybirliği ile aldığı katsayı adaletsizliğini yeniden getiren kararda, Yükseköğretim Yasası'nın maddeleri farklı bir şekilde yorumlandı. Katsayının kaldırılmasının 1981'den beri uygulanan 'yasadaki kuralların uygulanmasını bertaraf edeceği' savunuldu. Katsayının kaldırılmasının 'eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacağını' ileri süren Danıştay, 'uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığını' iddia etti. Kararda, katsayının kaldırılmasının 'dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı' görüşü savunuldu. Katsayının kaldırılmasının 'uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşturacağı' da öne sürüldü.
Meslek liseli sadece ara eleman olur!
Danıştay, herkese eşit bir katsayı uygulamasının 'farklı hukuki statüdeki öğrencilerin aynı konumda değerlendirilmesi sonucu anayasal eşitlik kuralı ile çelişkili bir durum yaratıldığı'nı savundu. Uygulamanın hukuksal statüsü farklı olanları eşit koşullara tabi kılarak hak kaybı ve ihlaline sebep olacağını ileri sürdü. Meslek liselerinde uygulanan eğitim-öğretim programının öncelikle 'belirli mesleklere yönelik ara insan gücü' yetiştirecek şekilde düzenlendiği belirtilen kararda, genel liseler açısından ise böyle bir durumun söz konusu olmadığı vurgulandı. Kararda "Yasada ortaöğretim kurumlarının, öğrencileri yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayacağı kuralına yer verilmekle bu farklılaşmanın ilgilisine yönelik sonuçları ortaya konulmuştur. Böylece kuruluş amaçları doğrultusunda oluşturulan eğitim-öğretim programları ile genel liseler yükseköğretime, meslek liseleri hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan öğretim kurumları olarak eğitim sistemimizde yerini almış bulunmaktadır." denildi. Kararda, meslek liselerinin 'hem mesleğe hem de yükseköğretime' öğrenci hazırladığının belirtilmesine rağmen 'ara eleman olarak kalmaları' tavsiyesi 'kendi içinde bir çelişki' olarak değerlendirildi.
Danıştay, öğrencilerin seçecekleri üniversitenin de 'sistemin bütünlüğü ve devamlılığını bozmayacak şekilde ortaöğretimde seçtikleri alana uygun olması gerekliliğini' vurguladı. Öğrencilerin lisede alanlara yönlendirildiği hatırlatılarak, "Fırsat ve imkan eşitliğinin ruhuna ve amacına uygun olarak yönlendirme suretiyle kademelerden geçerek verilen haklardan eşit olarak yararlandırılmış olan bireylerin, bu eğitim kurumları içinde seçtikleri okul ve alan nedeniyle elde ettikleri hukuksal statünün farklı olması da kaçınılmazdır." ifadelerine yer verildi. Kararda ayrıca daha önce katsayının kaldırılması isteğiyle açılan davaların Danıştayca reddedildiği hatırlatıldı.