Mescitmatik…
Kendi dünyasını topluma empoze etme konusunda hızını alamayan hükümet opera ve bale salonlarına, tiyatrolara, sinemalara, kısacası her binanın içine bir mescit dikecek…
Kendi dünyasını topluma empoze etme konusunda hızını alamayan hükümet opera ve bale salonlarına, tiyatrolara, sinemalara, kısacası her binanın içine bir mescit dikecek…
Şaşırdığımı söylesem yalan olur…
Başbakan öyle bir hale geldi ki artık kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi yaşamayan, kendi dünya görüşüne eleştiri getiren herkese "gıcık"!
Opera ve bale salonlarına mescit isteğini canı gönülden destekleyenler de var…
Sırf başbakan istedi diye, sırf fanatizmin ele geçirdiği ruhları mutlu olsun diye o ne derse onaylamak zorunda olduklarını düşünüyorlar herhalde!
Hayatında hiç operaya gitmemiş insanların opera salonlarında mescit gerekliliğini savunmasına güler geçerim!
Kimse de buna saygısızlık diyemez!
Eğer konserin orta yerinde kalkıp namaza gideceksen, konsere gitme evde kıl namazını…
Ne bu şimdi? Ne yardan geçerim, ne serden…
Toplum olarak kültür seviyemiz belli…
Sinemaya, tiyatroya, operaya, sergilere ne kadar gittiğimiz ortada…
Şimdi kitapçılara da mescit yapılacak derlerse, o mescit boş kalır söyleyeyim!
Neyse, başkasının doğrularının peşinde gözü kapalı giden, sorgulamayan, düşünmeden evet diyen insanlara zaten ne desem boş…
Ya dinsiz diye suçlayacaklar beni, ya AKP düşmanı!
Madem hükümet böyle bir karar aldı, benim de bu konuda hiç de yabana atılmayacak bir fikrim geldi; cep mescidi yapılsın, herkese cebinde taşısın mescidini…
Hani akıllı seccade gibi…
Zikirmatik gibi…
Her yere onunla gidersiniz…
Adına da mescitmatik dersiniz..
twitter.com/nsrnylmz