Mescid-i Aksa düştü düşecek!
Kudüs sokaklarında Türk olduğumuzu öğrendiğinde kalbine sokmak istercesine sarılanlar bir yanda... Koltuklarını kabarta kabarta yürüyüp, İsrail askerlerine, "Türk onlar Türk! Bizim için gelmişler" diye gururla gösterenler diğer yanda...
"Allah'a hamd-ü senalar olsun ki sizler, onların torunları
olarak geri döndünüz. Beldelerinizden çıkıp geldiniz. Ne bir
ticaret, ne de şahsınıza bir fayda temin etmek için gelmediniz.
Bize güç ve cesaret vermek için geldiniz. Biliniz ki bu zaviye
sizindir, bizler misafiriz. Biz Türk'üz, sizler Filistinlisiniz...
Bugün bizim bayramımız. Bugün bizler çok mutluyuz çünkü sizler
geldiniz. Yağmurun bereketi gibi geldiniz. Yaptığınız bu ziyaret
bize yeni bir güç katıyor. Bu ziyaretiniz bize direnmede ve
sabretmede takviye kuvvet katıyor. Gelişinizle bize yalnız
olmadığımızı ve yalnız kalmayacağımızı müjdelediniz..."
2014 yılının 26 Kasım günü bizi Kudüs'te misafir eden Şeyh
Abdulkadir böyle seslenmişti... Adeta yalvarırcasına
"Tekrar gelin, bizi burada yalnız bırakmayın. "
derken gözlerine hücum eden yaşları durdurmakta epey
zorlanmıştı...
"Bu gün ziyaret için geldiniz ama bir gün fetihler için de
geleceksiniz, buna inanmaktan hiç vazgeçmedik" derken
sözler boğazından toközleyerek çıkıyordu adeta... Her bir sözüyle
yüreğinden birer ur çıkarıp atıyor gibiydi.
Sadece o mu?
Kudüs sokaklarında Türk olduğumuzu öğrendiğinde kalbine sokmak
istercesine sarılanlar bir yanda... Koltuklarını kabarta kabarta
yürüyüp, İsrail askerlerine, "Türk onlar Türk! Bizim için
gelmişler" diye gururla gösterenler diğer yanda...
Zulme uğrayanların, zalimin karşısına geçip, "İşte bunlar
bizim yeryüzündeki muhafızlarımız. Takatiniz varsa şimdi
saldırın" der gibi meydan okumasına şahitlik etmenin
gururunu hangi kelimeler anlatabilir ki...
Kudüs'ten geleli neredeyse 2 ay oluyor. O günden beri "Bize yüz
çevirmeyin, yine gelin!" diyenlerin feryadı kulaklarımızdan hiç
silinmedi.
O günlerde yazdığım yazıda, "Özellikle üniversitelere,
belediyelere ve bakanlıklara ve hatta bu ülkenin her bir ferdine
yalvararak sesleniyorum. Yanıbışımızda müslüman bir ülke küle ve
kemiğe dönüşmek üzere. Oradaki insanların bolca sahip oldukları tek
şey acı... Dindirmeyi başaramadığımız bu acıya ortak olmak gibi
insani bir görevimiz var.
Ne olur...
Gelin en azından bu yıl büyük sanatçıların konserleri için, şatafatlı organizasyonlar için harcadığınız dev bütçeleri Filistin'e gitmek isteyen gönüllüler için harcayın. 2015 yılını "Filistin'i ziyaret" yılı ilan etseniz ne olur? Bir süreliğine bayat ekmek yesek, daha ucuz sigara içsek, soframızda 3 yerine bir çeşit yemek bulundursak ne olur? Ege ve Akdeniz kumsallarında bir yıl bronzlaşmasak neyimiz eksilir? Sizin insanlarınız yanıbaşınızda öldürülüyor. "Allah'ım sana havale ediyorum" demekten başka şeyler yapalım" demiştim.
O günden beri katıldığım televizyon programlarında ve konuşmacı
olarak davet edildiğim tüm konferanslarda, uyuyanları uyandıran bir
nida olması umuduyla bu konuyu gündeme getirdim.
Bu çağrıya hemen cevap veren, "2015'te rotamız Filistin
olsun" diyen, Karabük Üniversitesi Rektörü sayın Prof.Dr.
Burhanettin Uysal oldu. Ardından Uşak Belediye Başkanı sayın
Nurullah Cahan, "Bu mukaddes yolculukta biz de
varız" dedi. Ziyaret ettiğim her belediye ve üniversiteye
bu teklifle gidiyorum. Bu yolculuk için hazırlık yapan onlarca
kurum ve kuruluş var!
Burada çağrım özellikle belediye başkanlarına....
Gelin bu yıl kış ve yaz şenliklerine ayırdığınız dev bütçeleri
Filistin için kullanın... Filistin sokakları kırmızı nehir gibi
akarken, varsın bu yıl şarkıcılar festivallerde şarkı
söylemesin...
Sevgili kardeşlerim...
Filistin'e 2014 yılında sadece ama sadece 10 bin kişi gitmiş.
Amacımız 2015'te bu rakamı 10 katına çıkarmak. Eğer maddi imkanınız
varsa, kendi bütçenizle... Yoksa bölgenizdeki belediye ve
üniversitelere gidiniz. Eminim bu çağrınız geri çevrilmeyecek.
Peygamberler ve nebiler şehri Kudüs direniyor. Hazreti Muhammed'in
Mirac'a yükseldiği mekan olan Kubbet-üs Sahra inliyor. İslam
Alemi'nin ilk kıblegahı olan Mescid-i Aksa kafirin postallarıyla
kirleniyor. Altı tünellerle kazılan, her gün bir başka saldırıya
uğrayan mukaddes mekan İsrail'in eline geçti geçecek.
Filistin sizi çağırıyor!
Söyleyin, cevabınız nedir?