Mersin'deki Soli-Pompeipolis Antik Liman Kenti'nde yüzey çalışmaları sırasında M.S. 3'üncü yüzyıla ait heykeller bulundu.
Abone olMersin'in Mezitli Beldesi'ndeki Soli-Pompeipolis Antik Liman Kenti'nde bu yıl 4'ncüsü gerçekleştirilen kazı çalışmaları sona doğru gelirken, yüzey çalışmalarında Milattan Sonra (M.S.) 3. yüzyıla ait olduğu belirlenen heykellerin gün yüzüne çıkması heyecan uyandırdı. Kültür Bakanlığı, Mezitli Belediyesi ve özel bir şirket tarafından desteklenen Soli-Pompeipolis Antik Liman Kenti'nde kazılar sürüyor. 9 Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Remzi Yağcı başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında sona yaklaşılırken, yeni heykellerde gün yüzüne çıkmaya başladı. Yaklaşık iki haftadır süren ve antik kentin içinde bulunan Sütunlu Yol kesiminde yapılan kazılar sırasında Bizans Kireç Kuyusu yanında Şarap Tanrısı Dionysos ve insan gövdeli keçi boynuzlu ve ayaklı yarı tanrı sayılan Kırların Tanrısı Satyr'ın gün yüzüne çıkmasının ardından, bu kez de Atenna'ya ve imparatora ait olduğu tahmin edilen yaklaşık bir ton ağırlığında heykel bulundu. 4 yıldır süren kazılardan çıkan eserlerin Soli-Pompeipolis'in önemli bir merkez durumunda bulunduğunun göstergesi olduğunu belirten Doç. Dr. Yağcı, 2003 kazı sezonunun oldukça verimli geçtiğini kaydederek "Bulduğumuz heykeller Pompeipolis'in adeta bir heykel galerisi olduğunu göstermektedir. Konsolların üzerinde antik dönemde orijinal olarak duran heykelleri, biz bu yılki kazılarda gün ışığına çıkardık. Bir kısmı tanrı, bir kısmı ise kentin önemli yöneticilerinin heykelleri olduğu anlaşıldı" dedi. Kazılarda ortaya çıkan eserlerin bugüne kadar yazılı kaynaklarda bulunduğunu ifade eden Yağcı, "Ortaya çıkan heykeller yazılı kaynakların arkeolojik yanını tamamladı. Sütunlu cadde Yunan panteonunun zengin bir versiyonu var. Bu yıl bulduğumuz Şarap Tanrısı Dionysos ve insan gövdeli keçi boynuzlu ve ayaklı yarı tanrı sayılan Kırların Tanrısı Satyr, mitolojik bir sahne ve ikili heykel gruplarını oluşturuyor. Ortaya çıkan eserler bölgede bulunması gereken bir heykel atölyesinin seçkin ürünleridir" diye konuştu. Gün yüzüne çıkan eserlerin Anadolu ve Kilikya arkeolojisine önemli katkılar sağladığını kaydeden Remzi Yağcı, aynı zamanda Mersin Müzesi'nin zenginleşmesini ve doğal olarak kent turizmine çok büyük bir katkı sunacağını da belirtti. Yağcı; "Dileğim kazıların sürmesi, açığa çıkan eserlerin restorasyonunun bir an önce yapılaması ve ayağa kaldırılmasıdır. Soli-Pompeipolis'te layık olduğu şekilde bir açık hava müzesi kurularak eserlerin yerinde sergilenmesi gerek. Ancak, Soli-Pompeipolis'te koruma ve bekçi sorunu var. Bu hafta sonunda çalışmalarımız sona eriyor. Fakat, Pompeipolis'te bekçi yok. Umarım yakında bu olur. Çünkü, kazılar bittikten sonra güvenlik sorununun mutlaka çözülmesi gerekir" diyerek güvenlik sorununa dikkat çekti.