İnönü Üniversitesi ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden bilim insanlarının ürettiği kompozitin, atmosferik koşullara ve ultraviyole ışınlara karşı dayanımının yüksek olduğu tespit edildi.
Abone olİnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümünden bilim insanları, mermer kesim işleminde ortaya çıkan atık çamuru kullanarak dış cephe uygulamaları için kuvars kompozit geliştirdi.
Ön denemelerinde olumlu sonuç alınan, atmosferik koşullara ve güneş ışığına dayanıklı kuvars kompozit, "TÜBİTAK-TEYDEP 1505 Üniversite Sanayi İşbirliği Destekleme Programı" ile inşaat sektörüne kazandırılacak.
Proje yürütücüsü İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Erdemoğlu, AA muhabirine, kaplama ve nano malzemelerin senteziyle ilgili yaklaşık 12 yıldır bilimsel çalışma yaptığını söyledi.
Diyarbakır'da 2021 yılında gerçekleştirilen Doğal Taş ve Mermer Sempozyumu'nda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Prof. Dr. Taki Güler'in "Dış Cephe Kaplamada Kullanılabilir, Uzun Ömürlü, Mermer Tozu Katkılı Kompozit Plaka Üretimi" konulu TÜBİTAK projesinin, üniversite sanayi işbirliğiyle hayata geçirme fikrinin oluştuğunu vurgulayan Erdemoğlu, Ermaş Madencilik çalışanlarıyla yapılan görüşme neticesinde projeyi geliştirme kararı aldıklarını belirtti.
Kompozit plakların dayanım ve estetik görünümü dolayısıyla inşaat sektöründe mutfak ve banyo gibi ıslak zeminlerde çok kullanılan bir malzeme olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sema Erdemoğlu, ancak bu plakların dış mekanlarda atmosfer koşullarına dayanıklılığının düşük olması, zamanla sararması gibi nedenlerden dolayı yaygın kullanılmadığına işaret etti.
"UV ışığına karşı dayanımı yüksek"
Projenin temel amacının, mermer kesilirken oluşan atığın ekonomiye kazandırılarak daha nitelikli malzeme üretmek olduğunu aktaran Erdemoğlu, şöyle konuştu:
"Proje TÜBİTAK'a sunulmadan önce bazı ön denemeler yapıldı ve bu süreçte firmayla görüşüldü. Ön deneme sonuçları oldukça umut verici oldu, hem mekanik hem de ultraviyole ışığına karşı dayanımı yüksek. Kaplama sonucunda çizmeye karşı dayanım oluştuğu görüldü. Simülasyon denemelerinde yoğun ve uzun süreli ultraviyole ışığına maruz bırakılan hibrit malzemeyle kaplanmış kompozit plakaların dayanımlarının çok yüksek olduğu ve yüzeylerde görsel bir değişiklik olmazken esneme dayanımlarının arttığı görüldü. Kaplanmış plakaların atmosferik koşullara karşı dayanımı, TÜBİTAK'ın Bursa Test ve Analiz Laboratuvarında (BUTAL) otomobillerde kaplama dayanıklılığını test eden koşullarda yapıldı. Proje ekibinde yer alan üniversitemizin Biyoloji bölümünden Prof. Dr. Özfer Yeşilada ve ekibinin yaptığı çalışma sonucunda biyosidal etkilerinin mevcut ticari kompozitlere göre yüzde 40 daha fazla olduğu görüldü."
Proje giderlerinin yüzde 60'ının TÜBİTAK, yüzde 40'ının da firma tarafından karşılandığını belirten Erdemoğlu, "Geçirdiğimiz şu zor zamanda laboratuvarlarımızın hala işler durumda olduğunu göstermek, araştırmacılara destek olmak adına bence önemli bir proje. Kompozit plaka üretimini tamamlamak üzere 18 aylık projeye haziran ayında başladık. Kaplama malzemesi hazırlandı ve bundan sonra ileriye yönelik olarak uygulama ve belli testlerin yapılması kaldı." dedi.
Erdemoğlu, Prof. Dr. Taki Güler, doktora öğrencisi Ercan Polat, İnönü Üniversitesi Kimya Bölümünden Hatice Çağlar Yılmaz, yüksek lisans öğrencisi Emine Mete, Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Özfer Yeşilada, Prof. Dr. Emre Birhanlı, doktora öğrencisi Eray Tatlıcı ve Ermaş Madencilik AR-GE Laboratuvarı çalışanları Dr. Erhan Kaplaner ve Maden Yüksek Mühendisi Sedanur Baş ile çalışmalara devam ettiklerini sözlerine ekledi.