Merkez Bankası politika faizini 50 baz puan düşürerek yüzde 5'e çekti.
Abone olTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 5,50'den yüzde 5'e indirdi. Karar sonrası gösterge faiz de yüzde 5.50'nin altına inerek tarihi düşük seviyeye indi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,5’ten yüzde 5’e, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 4,50’den yüzde 4’e, borç verme faiz oranını da yüzde 7,50’den yüzde 7’ye indirdi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kararı şöyle:
“Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,5’den yüzde 5’e indirilmiştir.
Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 4,5’ten yüzde 4’e; borç verme faiz oranı yüzde 7,5’den yüzde 7’ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 7’den yüzde 6,5’e indirilmiştir.
Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde 10,50’den yüzde 10’a indirilmiştir."
"YURT İÇİN NİHAİ TALEP SAĞLIKLI BİR TOPARLANMA SERGİLİYOR"
Açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep gelişmelerinin öngörüldüğü şekilde seyrettiğini gösterdiği belirtilerek, "Yurt içi nihai talep sağlıklı bir toparlanma sergilerken, ihracat zayıf küresel talebin etkisiyle yavaşlamaktadır. İç talepteki canlanmaya bağlı olarak cari işlemler açığında bir miktar yükseliş gözlenmektedir. Bununla birlikte, mevcut politika çerçevesi ve emtia fiyatlarında gözlenen düşüş cari işlemler açığındaki artış eğilimini sınırlayacaktır.
Yakın dönemde sermaye girişleri tekrar hızlanma eğilimi gösterirken kredi artış oranları referans değerin üzerinde seyretmektedir. Kurul, finansal istikrara dair risklerin dengelenmesi amacıyla, mevcut konjonktürde bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan döviz rezervlerini artırıcı yönde makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirtmiştir. Bu doğrultuda, kısa vadeli faizlerde indirime gidilirken, rezerv opsiyonu katsayılarının artırılmaya devam edilmesi uygun bulunmuştur.
Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin ve sermaye akımlarındaki oynaklığın sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, Türk lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.
Küresel talepteki yavaşlama ve emtia fiyatlarının görünümü enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskleri azaltmaktadır. Bununla birlikte, iç talep ve kredilerdeki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır” denildi.