Habertürk gazetesi yazarı Cüneyt Başaran, Merkez Bankası'nın erken faiz indirimi sinyalini bugünkü köşesinden eleştirdi.
Abone olBir süredir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı hükümet üyelerinin eleştirilerinin hedefi haline gelen Merkez Bankası'ndan dün 'erken faiz indirimi' sinyali gelmişti.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın normal takvime göre 24 Şubat'ta açıklanacak olan yeni faiz kararının 4 Şubat'a çekilebileceğini açıklamasını Habertürk yazarı Cüneyt Başaran bugünkü köşesinden eleştirdi.
"Hatlar karışıyor Merkez!" başlıklı bugünkü yazısında Cüneyt Başaran, Erdem Başçı'nın bu açıklamasının piyasalarda güvensizlik yarattığının altını çizdi ve ekledi:
"Dolar endeksinin gerilediği, hemen bütün gelişen ülke kurlarının değer kazandığı bir günde TL, ruble ile birlikte en fazla değer kaybettiren kur oldu. Bu rahatsızlığın sebebi aslında "faiz indirimi" değil. Piyasanın rahatsız olduğu konu, Merkez Bankası'nın daha birkaç ay önce faiz indirimleri konusunda mart nisan ayını işaret ederken birden bu keskin "U dönüşünün" tam olarak izah edilememesinden kaynaklanıyor."
Başaran'ın bugünkü yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
"Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı dün Ankara'da enflasyon raporunu açıkladı.
...Ancak baştan söyleyeyim, merkezin 1 hafta önce faiz indirirken yaptığı 'herkese mavi boncuk' stratejisi, dün piyasalarda sorgulanmaya başladı.
...
Başkan Başçı, ocak ayında yaptığı 50 baz puanın üzerine, seri faiz indirimleri planlıyor. Hatta Başkan, eğer ocak ayı enflasyonu - % 1 (negatif) daha düşük gelirse o zaman şubat ayı PPK toplantısı beklenmeden 4 Ocak günü , olağanüstü toplantı ile faiz indirimi yapmayı planlıyor.
Buraya kadar net. Kısa özet, "Enflasyon düşecek. Hatta iddiaya göre son 45 yılın en düşüğüne gerileyecek, o zaman hiç vakit kaybetmeden faizleri önden indirelim."
PEKİ PİYASA BUNU NEDEN SORGULUYOR?
Dün enflasyon raporu öncesi ve sonrası piyasanın Dolar/TL paritesi üzerinde yaptığı işlemler bence oldukça manidardı. Başkan Başçı nın "...sıkı para politikasına devam edeceğiz. Enflasyon düşmeden faizleri indirmek için acele etmeyeceğiz" açıklamaları sırasında kur 2.3550'den 2.34'e kadar gerilerken, "...ocak ayı enflasyonu - %1'den daha iyi gelirse faiz indirimi için şubat PPK toplantısını beklemeyiz" açıklaması sonrası yeniden yükseldi ve gün içinde 2.37'yi gördü.
Sonuçta dolar endeksinin gerilediği, hemen bütün gelişen ülke kurlarının değer kazandığı bir günde TL, ruble ile birlikte en fazla değer kaybettiren kur oldu. Bu rahatsızlığın sebebi aslında "faiz indirimi" değil. Piyasanın rahatsız olduğu konu, Merkez Bankası'nın daha birkaç ay önce faiz indirimleri konusunda mart nisan ayını işaret ederken birden bu keskin "U dönüşünün" tam olarak izah edilememesinden kaynaklanıyor.
Özellikle siyasi iradenin faiz indirimleri konusunda Merkez Bankası'nı çok sert eleştiriyor olması ve bankanın da faiz indirimlerinin zamanlamasındaki duruş değişikliği akıllara bir kez daha, Merkez Bankası, bağımsızlık, kredibilite konularını getiriyor.
Sonuçta gelinen nokta şu:
Bizde hâlâ % 8 enflasyon var. Üstelik ABD Doları'nın dünya çapında değerlenişi ve bu sene FED'in faiz artışının nerede ise kesin olduğu düşünüldüğünde faiz - enflasyon sarmalında resmi Merkez nereden görüyor?
Kısaca, hatlar karışıyor Merkez!