Radikal yazarı Uğur Gürses bugünkü yazısında Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya ağır eleştirilerde bulundu.
Abone olMerkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçen hafta 'erken faiz indirimi toplantısı' sinyali vermiş, dün enflasyondaki düşüşün 1 puanın altında kalmasının ardından ise erken toplantı kararında vazgeçmişti.
Merkez Bankası'nın iki kararı arasında dolar/tl yüzde 5'e yaklaşan oranda yükselerek 2.45 lira seviyesine kadar yükselmişti.
Erdem Başçı'nın piyasaları yönlendiren ve dolar kurunda oynaklığa neden olan açıklamaları ise piyasa aktörlerinin tepkisine neden oldu. En sert tepkilerden birini de Radikal yazarı Uğur Gürses bugünkü köşesinden verdi.
Gürses, Başçı'ya "Kasaptaki ete soğan doğradı" eleştirisinde bulundu. Gürses'in Merkez Bankası'nı hedef alan bugünkü yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
"....
Peki, ne oldu?
Olağanüstü biçimde faiz indirilecek diye, döviz kuru yüzde 5’e yaklaşan oranda yükseldi.
Ya sonra? Dün yeniden geriledi. Ancak yine de önceki seviyesinde değil. Dolar kuru, Başçı’nın Enflasyon Raporu sunumu yaptığı gün öncesinde 2.33’te iken, dün enflasyon verisi sonrasında hala 2.41’in üzerinde seyrediyordu. Haftalık sert kur artışı ve dalgalanma beklentilerin muhtemelen bozulmasına yol açtığı gibi; öte yandan da, hem dış ticaretle uğraşanları, hem de döviz borçlusu olan şirketleri sıkıntılı duruma soktu.
Bu durum, tam da eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün gündeme getirdiği bir sözü hatırlattı; “kasaptaki ete soğan doğranmış” oldu.
Başçı’nın, üzerine gelen ‘faiz indir’ baskısına uyumlu davranma niyetini ekonomik birimlere ‘açıklanabilir’ hale getirmeye çalışması, ‘ara toplantı bombasını’ piyasaya bırakmasına yol açtı.
‘Baskıyla faiz indiriyor’ görüntüsü TL’ye değer kaybettirdi. Kur 2.33’ten 2.45’e uzandı.
FAİZ İNDİRİMİ İHTİMALİNİ ORTADAN KALDIRIYOR
Bu durum gerçekten de faiz indirim koşullarını ortadan kaldıracak düzeyde bir kötüleşme demek. Nitekim Merkez Bankası’ndan gelen “gözlediğimiz piyasa hareketleri, faiz indirim sürecinin temkin düzeyiyle uyumlu değildir” açıklaması buna işaret ediyordu.
Normal koşullarda, bir merkez bankası ve de başkanının geçmiş enflasyona değil, gelecek enflasyona işaret etmesi beklenir. Sahi hangi gerekçe rutinden 20 gün önce toplanarak faiz indirmeye koşmayı gerektiriyordu ki?
Merkez bankaları petrol fiyatları yükseldi diye politika faizi yükseltmez. Ya da düştü diye faiz indirmez. Temelde, çekirdek enflasyon gelişmelerine, ekonomideki fiyatlama davranışının enflasyon hedefleri ile uyumlu olup olmadığına bakarlar.
Şu son 10 günden geriye; uzun vadeli faizler epeyce gerilemiş, kısa vadeli faizler de zaman içinde sabırlı biçimde indirilebilecek ortama kapı açılmış durumdayken, politikacılarca anlamsız bir ‘faiz indir’ baskısı ile başlayan süreç mali piyasa dengelerini bozdu. Elimizde yükselmiş bir döviz kuru var. Daha da ileri giderse faizleri yukarı itecek bir sonuçla baş başa kalmamız işten bile değil. Sonuç: Ankara, bir çuval inciri berbat etmiş oldu.