Merkez Bankası son dakika faiz kararı sürpriz yok. Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmedi, faizleri 7.5'te sabit tuttu.
Abone olMerkez Bankası Para Politikaları Kurulu-PPK faiz kararı verdi. Merkez Bankası faiz oranları 7.5'de sabit tuttu.
Merkez Bankası, kararla 7 Haziran Genel Seçimleri sonrası ikinci kez faiz oranlarını değiştirmemeyi tercih etti.
FAİZ ORANLARI
Merkez Bankası 1 haftalık repo faizini yüzde 7,5; gecelik borç verme faizini yüzde 10,75 ve gecelik borçlanma faizini yüzde 7,25 seviyesinde tuttu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı
SIKI DURUŞA DEVAM
Merkez Bankası'ndan faiz kararına ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:
Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir.
DIŞ TALEP ZAYIF, İÇ TALEP BÜYÜMEYE ILIMLI KATKI SAĞLIYOR
Dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
DÖVİZ KURU ÇEKİRDEK ENFLASYONDAKİ İYİLEŞMEYİ GECİKTİRİYOR
Gıda ve enerji fiyatlarındaki gelişmeler kısa vadede enflasyonu olumlu etkilemektedir. Bununla birlikte, döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bu çerçevede, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir.
ENFLASYONDAKİ İYİLEŞME HIZINA BAĞLI KARAR ALINACAK
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir."
ERKEM SEÇİM OLURSA... |
Securities Gelişen Piyasa Stratejisti Cristian Maggio, siyasi belirsizliğin Türkiye'deki piyasalar üzerinde etkili olduğunun altını çizdi. Bloomberg'in haberine göre, Merkez Bankası'nın bugün faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceğini düşünen Maggio, 'erken seçim' olması halinde işlerin değişeceğini vurguladı. Maggio, "Riskler yüksek faize işaret ediyor. Fed'in faiz artışı da bu açıdan bakıldığında en önemli tehlike olarak karşımıza çıkıyor. Siyasi belirsizlik de bir etken. Koalisyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanır ve erken seçim çağrısı yapılırsa, TCMB faiz artırmak zorunda kalabilir" diye konuştu. |
MERKEZ BANKASI BU YIL NE YAPTI?
Merkez Bankası 20 Ocak'taki PPK'da yüzde 8,25 olan politika faizini yüzde 7,75'e indirmişti. Geçtiğimiz yılın Haziran ayından sonraki 6 aylık sürede yüzde 50'ye yakın düşüş yaşayan petrol fiyatlarının enflasyon görünümüne olumlu katkı yapması bu indirim sürecini tetikleyen en önemli faktör olmuştu. banka daha sona 27 Ocak'ta bir açıklama yaparak, enflasyonun bir yüzde puanından fazla düşüş göstermesi halinde olağanüstü toplantı gerçekleştirilerek faiz indirimi kararı verilebileceğini ifade etmişti. Ancak bunun üzerine Dolar/TL 2,37 seviyelerine kadar yaklaşmıştı. Bir hafta sonra 3 Şubat'ta enflasyondaki düşüşün beklentinin altında kalması sonrası, olağanüstü toplantıya gerek kalmadığı açıklandı.
Bu tarihlerde Dolar/TL'nin sert şekilde yükselmesinin bir başka sebebi de, Merkez Bankası'na ilişkin siyasi tartışmalar olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faizlerin daha hızlı bir şekilde indirilmesi gerektiğini defalarca dile getirmesi, Türk lirasının sert şekilde değer kaybettiği döneme denk gelmişti. Kur 27 Ocak'ta başladığı sert yükselişle birlikte 24 Şubat'ta gelen ikinci faiz indirimine dek 2,35 seviyelerinden 2,47'ye kadar çıktı. Merkez Bankası bir haftalık repo faiz oranını 24 Şubat'ta yüzde 7,75'ten yüzde 7,50'ye çekti. Ancak faiz indirimleri, ABD ekonomisinin 2014 ortalarından 2015'in başına dek istihdam piyasası ve büyüme gibi noktalarda ciddi şekilde toparlanma sürecine girdiğini gösteren veriler sayesinde ralli yapan Amerikan doları karşısında TL'nin değer kaybını hızlandırdı. Şubat sonlarında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve MB Başkanı Erdem Başçı'nın istifa edeceği yönündeki iddiaların artması ile birlikte TL ciddi şekilde gerilemeye devam etti. Dolar 5 Mart itibariyle TL karşısında 2,60 ile tarihin en yüksek seviyesine çıktı ve yıl başından bu yana yükseliş yüzde 11,6'yı buldu.
MART'TAN BU YANA FAİZ İNDİRİMİ YOK
Dolar/TL'deki sert yükseliş ve petrol fiyatlarının yeniden toparlanması, enflasyon görünümünde ciddi bozulmaya yol açtı ve TCMB, Mart ayında faiz indirimlerine ara verdi. Dolar/TL'de rekor seviyelerin genişleyerek 2,75'lere dayanması ile birlikte Nisan ayında da faiz değişikliği yapılmadı. Bunun aksine döviz kurlarındaki yükselişe karşı önlem olarak TL karşılıklara faiz ödenmesine ve döviz depo faiz oranlarının indirilmesine karar verdi. MB, 2 Mayıs'ta ise son önlem olarak yabancı para zorunlu karşılıklara faiz ödeyeceğini açıkladı. Merkez Bankası'nın enflasyon konusunda başını ağrıtan bir diğer konu da gıda fiyatlarının ciddi şekilde yükselmesi oldu. Ocak ayında yüzde 7,2'ye kadar düşen TÜFE, Şubat'ta yüzde 7,5, Mart'ta ise yüzde 7,61 oldu. TCMB en son enflasyon raporunda ise bu durumu göz önünde bulundurarak, yıl sonu TÜFE beklentisini yüzde 5,5'ten yüzde 6,8'e çıkarmak zorunda kaldı.