BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Mercedes Türkiye'ye açılıyor

Mercedes Benz, Avrupa şehirlerarası otobüs piyasasında lider durumda bulunan Türkiye'de yatırımlarını güçlendiriyor.

Abone ol

İstanbul Hoşdere'deki otobüs fabrikasında dünyanın en modern karoser tesisi kurma çalışmalarını sürdüren Mercedes Benz, yeni jenerasyon otobüsleri de 2005 yılından itibaren Türkiye'de üretecek. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Direktörler Kurulu Başkanı Dr. Till Becker, şirketin otobüsten sorumlu Teknik Direktörü Çetin Atsür, satış ve pazarlamadan sorumlu Direktör Eşref Biryıldız, İstanbul'da ekonomi basının yöneticileriyle biraraya geldi. Çetin Atsür, yaptığı açıklamada, Hoşdere'den dünyanın en modern karoser tesisini kurduklarını bildirdi. Mercedes'in Türkiye'yi köprü başı görmesinin 1990 sonrası olduğunu ifade eden Atsür, ''Avrupa şehirlererası otobüs piyasasında lider durumdayız. Türkiye'nin bu konumunun daha da kuvvetlendirilmesi için stratejik kararlar alındı'' dedi. Atsür, adı henüz bilinmeyen ve aile şeklinde çıkacak yeni jenerasyon araçlarının Türkiye'de de üretileceğini açıkladı. Mercedes Türkiye'nin başarılarını dile getirirken, 3 dakikada yaptıkları kalıp değiştirmede dünyada bir numara olduklarını aktaran Atsür, katedilen mesafeyi de ''Mercedes'in Almanya'daki Manheim fabrikasına hacca gider gibi gider, hayranlıkla izlerdik. Şimdi onlar geliyor'' sözleriyle ifade etti. Çetin Atsür, Mercedes'in Almanya'daki merkezinin, fabrika kurmak için başvuran Çin, Rusya, İran gibi ülkeleri de teknoloji ihraç merkezi olan Türkiye'ye yönlendirdiklerini vurguladı. Sürekli kendilerini yenilemeyi şirket kültürünün bir parçası haline getirdiklerini bildiren Atsür, stok eritme uygulamasının yıllık getirisinin 2 milyon Euro olduğunu kaydetti. Fabrika çalışanların sürekli eğitimden geçirildiğini anlatan Atsür, çalışanlar arasında değişimin son derece düşük olduğunu, işe giren bir kişiyi muhafaza edip buradan emekli etmeyi istediklerini belirtti. ABS'si olmadığı halde... Atsür açıklamaları sırasında, Mercedes otobüsleri hakkında dile getirilen çeşitli iddialar konusuna da açıklık getirdi. Samsun'da 8 kişinin ölümü, 43 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına ABS fren sistemini etkileyen cep telefonunun neden olduğu iddiasını araştırdıklarını bildiren Atsür, ''Otobüsü inceledik, ikinci el olarak yeni satın alınmış. Aldığı zaman da ABS'si yokmuş'' dedi. Almanya'da otobüste 52 cep telefonu ile yapılan testlerde telefonların hiçbir soruna yolaçmadığının belirlendiğini belirten Atsür, kabloların hiçbir şekilde elektromanyetik ortamdan etkilenmediğini, ancak yine de cep telefonu kullanılmasının kesinlikle tavsiye edilmediğini söyledi. En büyük problemin, otobüslerin bakımının yetkili serviste yapılmaması, orijinal yedek parça kullanmama riski olduğunu dile getiren Atsür, Mercedes otobüslerinin Türkiye'de yılda 300-350 bin kilometre yaptığını, 3 yılda 1 milyon kilometrenin devrildiğini, çoğunun 2 milyon kilometrede olduğunu, 3 yıl sonra da çoğunun tali yollara çıktığını anlattı. Risk taşıyan uygulamalara ilginç örnekler de veren Atsür, bir otobüsün arka tarafından çıkan yangını araştırdıklarında, orijinal kablonun telefon şarj cihazı için kesildiğini belirlediklerini bildirdi. Su ısıtıcısında aşırı ısınmaya karşı devreyi kesen sigortasının da direkt bağlandığını tesbit ettiklerini belirten Atsür, bir büyük futbol takımının İzmir yolculuğu sırasında da bu nedenle meydana gelen bir yangının kendilerine iletildiğini kaydetti. Otomobilin beynini şaşırtan uygulama Atsür, hız kontrolu bulunan otobüslerde, yolda kontağı açıp kapatarak aracın elektronik beynini şaşırtan sürücüler bulunduğunu aktardı. Fransa'daki bütün okul otobüslerini kendilerinin verdiğini belirten Atsür, Fransızların güvenlik konusundaki hassasiyetine dikkat çekerek, ''Çocuklarını bizim otobüslere emanet ediyorlar'' dedi. Atsür, 550 milletvekiline gönderdikleri ''Karapınar Dosyası'' başlıklı kitapçık nedeniyle olumlu tepkiler aldıklarını ve Meclis'te araştırma önergesinin reddedildiğini kaydetti. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Direktörler Kurulu Başkanı Dr. Till Becker de hükümetin yabancı sermaye çekmek için attığı adımların son derece olumlu olduğunu dile getirdi. Becker, yabancı sermaye yasasının geçmesi ve yatırım ajansı kurulmasının son derece doğru adımlar olduğunu belirterek, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye bakışlarının giderek olumlu bir havaya büründüğünü ifade etti. En mutlu olduğum ülke Türkiye Becker, bundan önce dört ayrı ülkede CEO olarak görev yaptığını,ancak en mutlu olduğu ülkenin Türkiye, bugüne kadar çalıştığı en iyi şirketin de Mercedes-Benz Türk olduğunu dile getirdi. DaimlerChrysler içerisinde birçok ülkeye Türkiye'nin model olarak gösterildiğine dikkat çeken Becker, Brezilya'nın model olarak Türkiye'yi örnek aldığını belirtti. Becker ayrıca, otobüs fabrikasında her gün ortalama 11 otobüs üretildiğini ve bunun çok önemli bir başarı olduğunu vurguladı. AB'ye girişi sürecinin Türkiye için önemine de değinen Becker, ''Türkiye için euro ile çalışmaktan önce AB kriterlerini uygulaması daha doğru olur. Ben Portekiz'in AB'ye giriş sürecini yaşadım. Orada gazeteler her gün Maastricht kriterlerini aynen basıyorlardı ve bu halkın üzerinde son derece etkili oldu'' diye konuştu.