Meral Hanım espri yapmayacaksa kendisine bir sorum olacak!

           Selahattin Demirtaş’ın ortaya attığı üçüncü ittifak meselesi emekli amirallerin yüzünden güme gitti. Sayın Meral Akşener’e sormayı düşündüğüm bir soru vardı. Çok geç olmadan sorumu sarayım…  

            Nerden estiyse, bu aralar dizi eleştirilerini inceliyorum. İzlediği dizi sayısı biri/ikiyi geçmeyen birisi diğer tüm dizilerin konusunu neden merak eder, diye sormayın. Pandemi psikolojisini ben de yaşıyorum!

            Aldatmanın artık sapıklık derecesine geldiğini bilmiyordum! Enişte baldız hikâyeleri, yenge yeğen fantezileri derken meşrebimizin, içine ahlak adına ne varsa çeken kara delikler kadar genişlediğini fark ettim!

            Bir dönem reyting rekortmeni olduğunu öğrendiğim “Yasak Elma” dizisinin ilişki çizelgesinin ileri derecede matematik bilgisi gerektirdiğini fark ettim.

            Google taramasından istifade ederek anlamaya çalıştığım “Yasak Elma” dizisinin ilişki ağı özetle şöyleymiş:

            “Tüm ilişkilerin ortak noktası Halit…

Zehra... Eski üvey annelerinin eşleri ve sevgilileriyle evlenerek ailede birçok olaya sebep olmuş. Üvey annesinin kardeşi Caner ise son limanıymış ancak tutunamamış.

Ablası Zehra'dan ilham alarak aşık olup birden bire evlenmesi sonucu ailesini şoke etmiş. Yiğit ile evliliği çok uzun sürmemiş ancak bu hala birbirlerine aşık oldukları gerçeğini değiştirmiyormuş.

Ender'in teklifini kabul eden Yıldız... Yıllar önce Kemal ile bir gün evli kalmış, bir plan sonucu Halit ile evlenmiş ve Halit Can'ı doğurmuş. Halit'in eski en yakını, şimdiki düşmanı Nadir'in ona karşı olan ilgisine önce bir hışımla evet dese de sonra vazgeçmiş. Kerim ile birbirlerine olan ilgileri ise gözden kaçmıyormuş.

Yıldız'ın kardeşi, Alihan'ın büyük aşkı Zeynep... Alihan'ın Ender ile evlenmesi sonucu dünyası başına yıkılmış. Başkalarını sevmeye çalışmış. Bu denemelerden ilki Cem olmuş. Cem kim peki? Alihan'ın eski sevgilisi Lâl'in kardeşi... Dündar ise ikinci denemesiymiş. Ancak o Cem kadar anlayışlı çıkmamış ve onu zorla nikâh masasına oturtmuş. Ancak o da mutlu sona Alihan ile kavuşmuş.

Halit'in ortağının kızı ikinci eşi Zerrin, ayrılmalarına rağmen Halit'ten bir gün olsun vazgeçememiş. Bu hikâyenin en safıymış...

Sert bir mizaca sahip aşka olan inancını annesinin babasını aldattığı an yitirmiş olan Alihan, sözde sevgilisi Lâl ile birlikteliğini Zeynep ile tanıştıktan sonra bitirmiş.  Zeynep ile evlenmek üzereyken ablasının eski eşi Halit'ten intikam almak uğruna Halit'in üçüncü eşi Ender ile anlaşmalı olarak evlenmiş. Ancak daha sonra aşkı Zeynep'e kavuşmuş.

Ender... Halit'in yanında sekreter olarak çalışırken önce sevgili sonra ona eş olmuş. Ardından Sinan ile birlikte olabilmek için Halit'e Yıldız'ı ayarlamış. Ama Sinan'ın ona ihaneti ondan vazgeçmesine neden olmuş. Alihan ile anlaşma sonucu evlenmiş. Eski sevgilisi Kaya ve yıllar önce evlatlık olarak vermek zorunda kaldığı Yiğit'in çıkagelmesiyle mutlu aileye ulaşmış.

Kendisi aşkta oldukça başarısız olduğu için ilişki tablosu ablası yüzünden karışan Caner... Yine de ablanın eski kocası Halit'in büyük kızı Zehra doğru bir tercih değilmiş galiba...

Gerçek kardeşin yerine geçmiş sahte Leyla... Sen git önce ablanın eski sevgilisi olan yeni kocasıyla sonra da eski kocasıyla sevgili ol. Terbiyesiz!

Bu hikâyenin en masumu sensin Kaya! Eski sevgilisi Ender'den olan oğlunu öğrendikten sonra sen kalk sevgilin Leyla'dan ayrılıp sonra onla evlen!

Ortalık kızıştırmada bir dünya harikası Şahika... Abinin eski sevgilisi yeni karısı olan Ender'in eski kocası Halit ile nişanlandığın yetmediği için mi şirketi ele geçirmek uğruna Halit'in eski karısı Yıldız'a aşık olan Nadir ile gizlice evlenip onu öldürdün?

Ender ve Kaya aşkının koca meyvesi Yiğit... Annenin eski kocasının kızıyla önce evlenmiş sonra da sevgili olmuş.

Yıllar önce onu fakir olduğu için terk eden eski eşi Yıldız'dan intikam almak için geri dönen Kemal, önce Halit'in şoförlüğünü yapmış daha sonra ise şirketine ortak olmuş. Halit'in kızı Zehra ile yaptığı evlilik ise onun Yıldız'ı çıldırtmak için yaptığı bir planmış…”

Müsaadenizle kusup hemen geleceğim!

………………………………………..!

Tiksinmenin etkisi geçtiyse devam edelim!

Bu ilişki yumağı bana Millet İttifakı’nın halini hatırlattı! Yasak Elma ilişkilerini hatırlatan Millet İttifakı’nın ilişki ağını kısaca özetlersek:

“Tayyip’ten nefret eden Kemal’le Meral ittifak kurmuşlar. Kemal Meral’e, bizim dini meselelerde defomuz çok, geçmişimiz bir hayli şaibeli, inandırıcı olabilmemiz için bize tonton, sevimli bir muhafazakâr amca lazım demiş! Meral de, Temel tam bize göre diye cevap vermiş. Daha önce kendisini Sivas katliamının azmettiricisi gibi gösteren Kemal gillerin teklifi karşısında çok heyecanlanan Temel, Tayyip’ten nefret etme paydasının cazibesine kapılarak celladına âşık olmuş ve teklifi kabul etmiş. Üçlü oturup düşünmüşler. Tayyip’i devirmeye gücümüz yetmez demişler. Kemal’in aklına hendek kazan arkadaşlar gelmiş. Bizim PKK’cılık oynayan sevimli arkadaşlar var, onlara gidelim demiş. Meral, ben çaktırmadan bunlar PKK’nın siyasi uzantısı derim, tabanımı kandırırım ama olur da haklarında kapatma davası açılırsa demokrat kesilirim demiş. Yani ben ilişkimizi inkâr ederim, onlar Kemal’le flört ediyor derim, demiş. Bu fikri hepsi de tutmuş. Kemal, saz çalan sempatik oğlan Selahattin’le görüşmüş. Selahattin, yuppi dememişse de zevkten dört köşe olmuş. Zira Başgan Apo’nun heykelini dikme sözü verdiği için kendisine sözünü yerine getirecek bundan daha iyi meşruiyet kazandıracak imkân bulması mümkün değilmiş. Selahattin teklifi, sırtını PKK/PYD başta olmak üzere bulduğu bütün terör artıklarına dayayan arkadaşıyla, PKK sizi tükürüğü ile boğar diyen arkadaşına açmış. Onlar da kabul etmiş. Bu arada Meral’in bazı saf arkadaşları zaman zaman Selahattin gillere yüklenince Selahattin’in arkadaşları dayanamayıp gurur yapıyormuş ve haddinizi bilin, bizim sayemizde o koltuklarda oturuyorsunuz diyormuş. Meral duymamazlıktan geliyormuş. Tayyip’e karşı aday olmak için fırsat kollayan yancı Ekrem de farkında olmadan pot kırmış ve kadınlar gününde yaptığı paylaşıma Meral’le birlikte PKK’cı gillerden bir ablayı da eklemiş. Meral bu meseleye sussa da samimi Yavuz Ekrem’e çok sinirlenmiş. Sonra Selahattin cezaevine düşmüş. Kemal, iç çamaşırı, sigara falan yolluyormuş. Meral de dışarı çıktığında Selahattin’e kahvaltı sözü vermiş. Bu arada adını sorduğunuzda bile “Ben Başbakanken” diye cümleye başlayan Ahmet, Tayyip’e ihanet etmiş. Meral, Kemal, Temel, PKK gillerin eş başkanları bu Ahmet’in tıyneti tam bize göre demişler. Yanımıza alsak çok iyi olur demişler. Ben başbakanken diye gezen Ahmet, ekibin kendisinden hoşlandığını fark etmiş. İstemem yan cebime koy stratejisini benimseme kararı almış. Zira stratejik derinlik uzmanıymış kendisi. Ahmet ben başbakanken diye gezerken Ali de ben bakanken diye ortalıkta gezmeye başlamış. Onun da uzmanlık alanı parmak şaklatarak sorunları çözmekmiş. Sempatik kotasından ekibe dahil olur mu diye düşünmeye başlarken, Tayyip haricinde ayıyla bile yatağa girmeye hazır olan Ali ekiple flört etmeye başlamış. Prostat mağduru emekli paşalar bir bildiri yayınlayınca Meral hepsine zevzek demiş, partiden arkadaşı Aytun altına imzamı atarım demiş, Kemal’in partisi darbeleri sevdiği için bildiriye sahip çıkmış. Diğerlerinin ne dediğini ciddiye alıp merak eden olmamış. Aslında Kemal Temel’den, Meral Selahattin’den, Ahmet ve Temel Kemal’den, Selahattin hepsinden nefret ediyormuş, Ali’yi hiçbiri ciddiye almıyormuş ama hepsinin yasak elması Tayyip düşmanlığıymış. Ve de yemesi çok tatlıymış!..”

Gelelim Meral Hanım’a soracağım soruya…

Selahattin üçüncü bir ittifaktan bahsetmiş. Ki, yeni bir ittifaktan bahsetmek demek ısrarla inkâr ettiğiniz ilişkinin ispatıdır!

“Selahattin’in üçüncü ittifak çıkışı aldatmaya girer mi, girmez mi?”

Tenezzül buyurur da, her konuda yaptığınız gibi espri yapma çabasına girmeden cevap verirseniz makbule geçer!