BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Meral Akşener'e 'yağlıkazık' tehdidi

Kitapta Meral Akşener için ÇevikBir'in "Ayağını denk alsın yoksa onu yağlı kazığa oturturum" iddiası yer aldı.

Abone ol

İstanbul 28 Şubat ‘post–modern askerî darbesi’nin yıldönümünde, karanlıkta kalan birçok gerçek gün yüzüne çıkmaya başladı. ‘28 Şubat süreci’nin perde arkasını aralayan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, yazdığı “Deşifre” adlı kitapta kendisinin ve dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener’in ölümle tehdit edildiği iddiasına yer verdi. Tehdidin dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir’den geldiğini yazan Orakoğlu, Akşener’in bunu medyaya açıklamak istediğini; ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in engel olduğunu belirtti. Olayları isim ve zaman vererek ayrıntılı bir şekilde kitaplaştıran Orakoğlu’nun iddiaları için dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, “O döneme ışık tutması bakımından Orakoğlu’nun çalışması son derece önemli.’’ açıklamasını yaptı. Batı Çalışma Grubu’na ait gizli belgeleri açıkladığı gerekçesiyle önce görevinden alınan daha sonra askerî mahkemede yargılanıp beraat edinceye kadar hapiste tutulan Bülent Orakoğlu, “Deşifre: Darbeyi Rapor Ettim” ismiyle bir kitap yazdı. Timaş Yayınları tarafından yayımlanan kitapta, Susurluk sürecinde karanlık ilişkileri ortaya çıkan bazı bakan ve üst düzey yöneticilerin darbeye neden destek verdikleri anlatılıyor. Niğde Emniyet Müdürlüğü görevinden vekaleten Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevine getirilmesi gündeme gelen Orakoğlu, tayin edilmesinin Mehmet Ağar tarafından engellendiğini ifade ediyor. Dönemin DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Meral Akşener’in isteğiyle görevi kabul eden Bülent Orakoğlu, Ankara’ya taşınmasına karşın atama kararnamesi gelmediği için göreve başlayamaz. Sıkıntılı durumu Akşener’e aktaran Orakoğlu çok ilginç bir cevapla karşılaşır: “Senin bilmediğin önemli konular var. Ben ve Çiller, sana verdiğimiz sözün arkasındayız. Ancak göreve başlamak üzere Ankara’ya geldiğin günün sabahı Mehmet Ağar, Sayın Çiller ile yaptığı görüşmede, Orakoğlu’nun İstihbarat Dairesi’nde göreve başlatılmasına aşırı tepki göstererek bu karardan dönülmemesi halinde, Türkiye’de büyük olaylar olabileceğini, turistik tesislerin bombalanabileceğini söyledi.” Darbe yapmanın anayasal bir suç olduğu gerçeğinden hareketle darbe istihbaratı yaptığını anlatan Orakoğlu, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) faaliyetlerinin yasal olmadığına dikkat çekiyor. Emniyet İstihbarat Dairesi’nin demokratik hayata müdahale anlamı taşıyabilecek belge ve bilgileri içeren bir dosyayı hiyerarşik bir düzen içinde bakan, başbakan ve cumhurbaşkanına ilettiğini kaydeden Orakoğlu, “Kanunların verdiği yetkiyi cesaretle kullanarak görevimizi yaptık.” değerlendirmesinde bulunuyor. 28 Şubat sürecine ilişkin çarpıcı bilgilerin yer aldığı çalışmasında Orakoğlu, başından geçen tarihî bir olayı şu sözlerle aktarıyor: “İçişleri Bakanı Meral Akşener ile yaptığımız bir toplantıdan sonra özel görüştük. Bana çalışmalardan DYP ve İçişleri Bakanlığı içinde Ağar sempatizanlarının rahatsız olduğunu söyledi. Ayrıca Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in, İçişleri Bakanı Müsteşarı Teoman Ünüsan’a (O kadına –Meral Akşener– söyle, ayağını denk alsın, Emniyet istihbaratına sahip olsun, hareketlerine, konuşmasına dikkat etsin, yoksa iktidarı devraldığımızda onu avanesi ile birlikte İçişleri Bakanlığı önünde yağlı kazığa oturturuz. Ayrıca Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu da sabrımızı taşırmaya başladı. Ne yapmak istiyor eceline mi susadı? Bu tür faaliyetlere devam etmesi halinde öldürüleceğinden haberi yok mu?) şeklinde beni ölümle tehdit ettiğini aktardı. Ben de sayın bakana Çevik Bir ve onun ekibinden bir korkum olmadığını, görevime izin verildiği takdirde memnuniyetle devam edeceğimi söyledim ve makamından ayrıldım.” İçişleri Bakanı Akşener, daha sonra kendisine yönelik tehditleri aynen Cumhurbaşkanı Demirel’e anlattı ve “Efendim, ben bu konuyu kamuoyuyla paylaşacağım.” dedi. Demirel, Akşener’i sakinleştirerek, şunları söyledi: “Böyle bir şey olmaz. Sen merak etme. Ben bizzat bu konuyu Genelkurmay Başkanı ile konuşacağım.” Akşener, Cumhurbaşkanı’nın ‘telkin ve tavsiyeleri’ üzerine bu konuyu gazetecilere anlatmaktan vazgeçmişti. Bu konuşmaları hatırlattığımız dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener şunları söyledi: “Böyle bir konuşmayı dönemin İçişleri Bakanı Müsteşarı Teoman Ünüsan Bey’e sorarsanız daha iyi öğrenirsiniz. Ben Bülent Bey’in kitabını henüz okumadım; ancak o dönemde yaşananları anlatması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Ben 28 Şubat süreciyle ilgili çok konuştum ve bunun bedelini hâlâ ödüyorum. Çok zor bir dönemde ve ne kadar zor koşullar altında görev yaptığımız, o yüzden müsaade ederseniz kitabı okuduktan sonra konuşmayı arzu ediyorum.” Mehmet Ağar ise kitabı okumadan yorumda bulunmak istemediğini kaydetti. ZAMAN