Meral Akşener'den Mansur Yavaş'ı hedef alan Bahçeli'ye: Yok öyle yağma, arkasında biz varız!
İYİ Parti lideri Meral Akşener, grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklenen Akşener, MHP lideri Bahçeli'ye de 'Mansur Yavaş' açıklaması nedeniyle tepki gösterdi.
Abone olAlparslan Türkeş'i anma etkinliğinde düzenlenen saldırıya ilişkin Mansur Yavaş'ı işaret ederek "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Bey'in elinin altında geliştiği kanaati hakim. Bundan sonra Mansur Bey dikkat etsin. Arkasında bir ülkücü nefes var" ifadelerini kullanan Bahçeli'ye bir tepki de İYİ Parti lideri Akşener'den geldi. Akşener, "Yok öyle yağma, Sayın Bahçeli. Yavaş'ın arkasında biz varız, Ankaralılar var. Milletimiz sizden yoksulluğa çare bekliyor siz ise utanmadan salon basma peşindesiniz." dedi. Konuşmasında asgari ücret konusuna değinen ve 4 bin lira olması gerektiğini belirten Akşener, "Mevcut uygulamayla, bekar bir asgari ücretlinin eline 4 bin lira geçmesi durumunda bunun işverene maliyeti en az 6 bin 574 lira olacak. Bu maliyet, maalesef karşılanabilir değil" dedi.
"Bu durumda, ne istihdamı artırabiliriz ne de güvencesiz çalışmanın önüne geçebiliriz" diyen Akşener, işveren maliyetindeki artışı düşük tutan ve işçinin eline geçen tutarı da artıran bir çözüme ihtiyaç olduğunu belirtti.
Akşener "Bu nedenle, bizim asgari ücret önerimiz; Brüt ücretin yüzde 22 artırılıp 4 bin 360 liraya çıkartıldıktan sonra çalışanlarımıza devlet tarafından 555 lira ek bir ödeme yapılarak ellerine geçen net ücretin 4 bin lira olmasıdır." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında şunları söyledi:
Bu arkadaş hâlâ televizyonlara çıkıp ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’ demeye devam ediyor. O cahilce konuştukça dolar zıplıyor, enflasyon artıyor. Olan her zamanki gibi milletimize oluyor. İnsanlarımız fakirleşiyor, gençlerimiz işsiz kalıyor.
“İşte size Erdoğan’ın olağanüstü mantık örgüsü”
Bir arkadaşımız bu cahilliği anlatmak için ‘Şemsiye sebep, yağmur neticedir’ diyor. Şemsiyeyi açarsan yağmur yağar, şemsiyeyi kaparsan yağmur durur. İşte size Erdoğan’ın olağanüstü mantık örgüsü. Bu tezi savunan ciddi bir makale bile yoktur. Bu tezin yanlış olduğunu anlatan bir makale de yok. Öyle bir cahillikle karşı karşıyayız ki bilimsel olarak incelemeye bile gerek duymamışlar.
Buna rağmen maalesef bu cahillik koca bir ülkeyi bu teze mahkum etmeye devam ediyor. Gerçekten ibretlik. Dünyada parası değer kaybederken milleti zenginleşen hiçbir ülke yoktur.
“Nereden nereye…”
Sayın Erdoğan, bir zamanlar ‘Para tıpkı bayrak gibi, milli marş gibi bir ülkenin itibarını, bağımsızlığını simgeler’ diyordun. Nereden nereye… Dün bunları söylerken, bugün memleketi düşürdüğün duruma bak. Bugün paramızın değerini düşürerek gönlerdeki bayrağımıza el attınız.
Bugün paramızın değerini düşürerek itibarımızı lekelediniz, bağımsızlığımızı tehlikeye atıyorsunuz. Bu sorumsuzluğun neticesinde ‘Teslim olmayız’ dediğin güçler bugün Ordu’da Giresun’da çiftçimizin fındık bahçelerini satın alıyor.
“Sefaya dalıp, milletten koptular”
İktidardakilerin başımıza bela ettiği bu ucube sistemin zararlarını hep birlikte yaşıyoruz. Bu zararın sorumluları yaşadıklarımızı görmüyor, gerçeklerimizi duymuyor. Çünkü sarayın oluşturduğu paralel bir evrene hapsoldular. Sefaya dalıp, milletten koptular. Kasım ayında bütçe görüşmeleri vardı. İYİ Parti olarak görüşmelere aktif olarak katıldık.
Arkadaşlarımız milletimizin sorunlarına ve beklentilerine çözüm olması için 19 önerge verdiler. 19 önergemizin tamamı Cumhur İttifakı tarafından reddedildi. Bunların her biri milletimizin dertleri için üzerinde hassasiyetle çalışılmış önergelerdi. Mesela yükseköğretimde öğrenim gören öğrencilerimizden yalnızca 414 bini burs alabiliyor.
Biz, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesine 8 milyar 500 milyon lira ilave ödenek verilsin böylece 1 milyon öğrencimize ayda bin lira burs verelim dedik onlar hayır dediler.
Mesela biz, 3600 ek göstergeyi verelim, bunun için Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine 7 milyar 250 milyon lira ekleyelim. Onlar, ‘Biz 3600 ek gösterge sözümüzden döndük’ dediler. EYT’li kardeşlerimiz için adım atalık dedim, onlar ne halleri varsa görsünler dediler.
İçinde tarıma destek, orman yangınları için hazırlık, bebeklere bez ve mama desteği var, kadınlara maddi destek var, yoksul vatandaşlarımıza kış için ısınma yardımı var, esnafımıza pandemi destekleri var, sağlık çalışanlarımız için ek kadro var.
Biz, milletimizin sorunlarını çözelim, onlar millet bizim umurumuzda değil dediler. Her hafta birbirinden fantastik açıklamalarla karşılaşıyoruz. Belli ki sayın Erdoğan’ın gözüne girmek saçmalama kabiliyeti önemli bir kriter taşıyor. Benzin istasyonlarında araç kuyrukları oluşuyor vatandaş zamdan önce deposunu doldurma derdine düşmüş ama empati yoksunu bir vekil çıkıp ‘Zamdan değil, araç bolluğundan yaşanıyor’ diyor.
Simit 3.5 olmuş, milletimize beslediği engin sevgisiyle bildiğimiz bir AK Parti yönetici, ‘Bizden önce dağlarda aç yaşayan insanlar vardı’ diyor. Milletimiz ne yaşarsa yaşasın sarayın paralel evreninden görünmüyor. Vatandaş ne çile çekerse çeksin saraydaki ultra lüks eğlence tam gaz devam ediyor.
“Yok öyle yağma Sayın Bahçeli”
Millete düşman bu iktidarın küçük ortağı işi gücü bırakıp vatandaşa hakkıyla hizmet edenlerle uğraşıyor. Sayın Bahçeli dünkü grup toplantısında ve sonrasında çıktı sayın Mansur Yavaş’ı tehdit etti.
Yok öyle yağma Sayın Bahçeli. Mansur Yavaş’ın arkasında biz varız Ankaralılar var. Yalana, talana ses çıkarmayacaksınız tek derdi Ankara’ya hizmet olan belediye başkanımızı tehdit edeceksiniz. Ayıptır. Milletimiz sizden yoksulluğa çare bekliyor siz ise utanmadan salon basma peşindesiniz.
"2021’in Türkiye’sinde durumlar nasıl?"
Bu iktidar paramızı pul etti. Bu iktidar kınadığı ne varsa daha beterine dönüştü. Sayın Erdoğan ne zaman sıkışsa eskinin akaryakıt kuyruklarından, önlenemeyen fiyat artışlarından söz eder. 2021’in Türkiye’sinde durumlar nasıl? Akaryakıt kuyrukları, kotalı satışlar var mı? Var. Önlemeyen fiyat artışları var.