BIST 9.692
DOLAR 34,58
EURO 36,43
ALTIN 2.977,87
HABER /  POLİTİKA

Meral Akşener, Selahattin Demirtaş'a sahip çıktı Erdoğan'a yüklendi! Öcalan serbest mi kalacak?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, geçen hafta, yargı süreci devam eden Selahattin Demirtaş’ı, gitti, teröristbaşı Abdullah Öcalan’a şikayet etti" diyen Akşener, Erdoğan'a "Eğer İmralı’dakini çıkarmanın peşindeysen orada duracaksın. Sakın ha…" diye seslendi...

Abone ol

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Akşener'in, HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahaddin Demirtaş'la ilgili çıkışı dikkat çekti. İşte Akşener'in konuşmasından satır başları...

- Memlekette enflasyon Avrupa'daki ülkelerin toplam enflasyonunu aşmış.
- Her hafta çıkıp, tarlasına küsmüş çiftçimizi, nasıl zengin ettiğinden bahsediyorsun. Bu acayip hayal gücünle, sen neyi çözeceksin?
- Emeklimiz, memurumuz, işçimiz, esnafımız, iş dünyamız için, “Her şey güllük gülistanlık.” diye diye, dalga geçer gibi ortalıkta geziyorsun.
- Memleketin meseleleriyle bu kadar ilgiliyken, sen neyi çözeceksin? Allah aşkına, söyler misin Sayın Erdoğan; Saraya doldurduğun bol maaşlı beceriksizlerle, neyi, nasıl çözeceksin?
- Bu ucube sisteme geçtiğimiz son 3 buçuk yılda, neyi çözebildin de, şimdi çözeceksin? Maalesef çözemezler. Bu zihniyetle, bu beceriksizlikle, bu cahillikle, memleketin hiçbir sorununu çözemezler.

Hiç kimse, enflasyonun kalıcı olarak düşürüleceğine inanmıyor
- Sayın Erdoğan, politika faizini, 5 puan indirdi ama, piyasadaki tüm faizler, 10 ila 25 puan arasında arttı. Neden mi? Çünkü, Sayın Erdoğan’ın, güven veren ekonomi yönetiminin bir sonucu olarak, hiç kimse, enflasyonun kalıcı olarak düşürüleceğine inanmıyor.

Gitti Demirtaş'ı Öcalan'a şikayet etti
- Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, geçen hafta, yargı süreci devam eden Selahattin Demirtaş’ı, gitti, teröristbaşı Abdullah Öcalan’a şikayet etti. Dedi ki; “Edirne’deki, en büyük hesabı, İmralı'dakine verecek.” Rezalete bakar mısınız? Türk yargısının düşürüldüğü şu duruma bir bakar mısınız? Neymiş, en büyük hesabı, İmralı’daki kesecekmiş… Yazıklar olsun.
- Sayın Erdoğan; Bu memlekette, eğer bir hesap kesilecekse, onu Yüce Türk Yargısı keser. O kadar. Makamının ciddiyetinin farkına var artık. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, böyle abuk sabuk konuşamaz. Kendine gel.

Abdullah Öcalan'ı cezaevinden çıkarma peşindeysen...
- AK Parti Genel Başkanlığı fikrinden kurtulamadın gittin. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı böyle abuk sabuk konuşamaz, kendine gel. Geçen sefer mektupla işi kurtarmaya çalışmıştın, bu sefer başka oyunlar peşindesin.
- Seni şimdiden uyarıyorum; Eğer arzu ettiğin hesabı kesmesi için, “İmralı’dakini”, İmralı’dan çıkarmanın peşindeysen, orada duracaksın. Sakın ha. Yapma. Seçim kazanmak için, böyle bir kötülüğü, bu memlekete yapmaya kalkma.
- Belki küçük ortağını ikna edebilirsin, ama böyle bir ahmaklığa yeltenirsen, karşında bizi bulursun. Ve o sandık geldiğinde, kim kimden nasıl hesap kesiyormuş, ilk elden görürsün.
- Bu memleketi, senin seçim kazanma hırslarına yedirmeyiz. Şehitlerimizin aziz hatırasını, senin siyasi hesaplarına ezdirmeyiz. Bunu böyle bilesin.

1.2 milyon öğrencinin yaşadığı İstanbul'da sadece 24 bin öğrenci...
- Eylül 2021 Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre; Ülkemizde, Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı 773 yurt, yaklaşık 700 bin öğrencimize, barınma imkânı sunuyor. 2016 yılından beri, yurt sayısında anlamlı bir artış görülmemiş, hatta tam tersine, yalnızca geçtiğimiz yıl, tam 20 yurt kapatılmış.
-  Özel yurtların sayısı bile, aslında, iktidarın öğrencilerimizi, nasıl da, bazı dernek ve vakıfların yurtlarında kalmaya zorladığını gösteriyor.
- 2020 yılı itibariyle, Türkiye’deki toplam yurtların, yüzde 35’i vakıf ve derneklere ait. Bu da, özellikle dar gelirli öğrencilerimizin, denetlenmeyen, ve birçok hizmeti hakkıyla vermekten çok uzak olan bu yurtlara, adeta muhtaç bırakıldığını gösteriyor.
- Türkiye’de en çok öğrenci, İstanbul’da yaşıyor. Ancak burada yaşayan öğrencilere yetecek kadar, devlet yurdu yok. İstanbul’da yaklaşık 1,2 milyon öğrenci bulunuyor. Devletin bu 1,2 milyon öğrenciye reva gördüğü, devlet yurdu sayısı ise yalnızca 21.
- 1.2 milyon öğrencinin yaşadığı, koskoca İstanbul’da, 21 devlet yurdu, ancak, 24 bin öğrenciye hizmet veriyor. Yani İstanbul’da yaşayan öğrencilerimizin, yalnızca yüzde 2’si, devlet yurdunda kalabiliyor. İktidarın, gençlerimizi, bile bile mahrum bıraktığı, barınma hizmetini de, derneklere ve vakıflara ait olan, özel yurtlar dolduruyor.

'Türkiye'nin şantiye şefi Sayın Erdoğan...'
- Şimdi ben böyle söyleyince, Sayın Erdoğan’ın sinirleri bozulacak. Hemen; “Yurt sayısını, 20 yılda 190’dan 769’a çıkardık.” diyecek. Biliyorsunuz, Türkiye’nin Şantiye Şefi Sayın Erdoğan, inşaatları konusunda çok hassastır. Sayın Erdoğan; Şimdiden söyleyeyim. İstatistiklerini kendine sakla. Hiç kendini yorma. Yurtlar yeterli mi değil mi, onun cevabını ver. Ama veremezsin. Çünkü cevabı ve yapılması gerekeni sen de biliyorsun, Ama kılını bile kıpırdatmıyorsun.

Ya cemaatlerin, tarikatların, vakıfların yurtlarını kapatacaksın ya da...
- 2016-2017 öğretim yılında, özel yurt sayısı, 4741’den 3900’lere kadar düşüyor. Yani 900’e yakın, birçoğu FETÖ terör örgütüne ait özel yurt, kapatılıyor. Sırf bu bile aslında, öğrencilerimizi, devlet yurtları yerine, bazı vakıf ve derneklerin yurtlarına terk etmenin, ne kadar yanlış olduğunun bir vesikası. Bu yurtlara izin verenler, barınma sorunu yaşayan, dar gelirli öğrencilerimizi, göz göre göre, FETÖ’nün kucağına itenler, bunun da hesabını vermek zorunda.
-Cemaatlerin, tarikatların, vakıf ve derneklerin yurtlarını, başka 15 Temmuzlar olmasın diye kapatacaksın; ve öğrencilerimize, hak ettikleri hizmeti, layıkıyla vereceksin. Eğer veremiyorsan da, paşa paşa o koltuktan kalkacaksın. Bunun başka yolu yok.