Meral Akşener hızlı Gezici çıktı! 'Karşılarında dimdik duran çapulcuları da olacak'
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Gezi olayları davasında Osman Kavala'ya verilen hapis cezasını topa tutarken, Gezi olaylarına övgüler yağdırdı. "Osman Kavala davası binlerce yargı trajedisinden biridir" diyen Akşener, "Gezi direnişi aynı zamanda, millî şuurun da, ayağa kalkmasıdır" ifadelerini kullandı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener iktidarı topa tutarken, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye ayrı bir bölüm açtı. Gezi olayları davasında Osman Kavala'ya verilen cezayı yerden yere vuran Meral Akşener. Gezi olaylarına övgüler yağdırdı. Gezi olaylarını için Akşener, "Topçu Kışlası hayallerine kapılanların karşısında, dimdik duran çapulcuları da olacak. Her devirde, bizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahlarımız olacak" dedi. İşte Akşener'in açıklamalarından satır başları...
Gezi bir duruş, bir direniştir!
- Millet iradesinin önünde, hiçbir güç duramaz. Ak Parti’nin, insanlarımızı ayrıştırıp, bir millet yerine, iki düşman topluluk oluşturma siyasetinin, bir parçası olarak; 27 Mayıs 2013 tarihinde, İstanbul’da ağaçların sökülmesiyle başlayan olaylardan bugüne, 9 yıl geçti.
- Bu 9 yıllık sürecin, her bir anı, müstemleke valisi gibi, ülke yöneten bir zihniyetin kararları, ve sömürge şirketi gibi, ülke yağmalayan bir rantiye oligarşisinin, uygulamalarıyla geçti.
- Gezi; başlangıcından, Bay Kriz’in, türlü provokasyon ve müdahalelerle, rayından çıkarmasına kadar geçen süreçte; ülkücüsünden solcusuna, dindarından sekülerine, kadınından erkeğine, gençlerimizin, o dönem, yaklaşık 10’uncu yılında olan, müstemleke rejimine karşı sergilediği, bir duruş, bir direniştir.
- Türk gençlerinin bu direnişi, Ak Parti’nin, FETÖ ile el ele verip, milli egemenliğimize kastetmesine karşı yapılmıştır.
- Bu direniş, çaresizlere ümit olmuştur. Cumhuriyetimizi, tek bir adama mahkûm etmek isteyenlere karşı, adeta bir duvar olmuştur.
- Ve o duvar, Sayın Erdoğan ve avaneleri eliyle, rayından çıkartılana kadar da, dimdik durmuştur. Gençlerimiz, uğruna ölecekleri vatanları, Sayın Erdoğan’ın inşaat baronlarına, peşkeş çekilmesin diye; gurur duydukları devletleri, bir grup meczubun elinde parçalanmasın diye; çok sevdikleri Türk Milleti’nin geleceği, tehlikeye düşmesin diye; bu direnişi gerçekleştirmiştir.
Bu sebeple, “Gezi” kelimesinden hep korkmuştur
- Bu yönüyle Gezi direnişi, Türk Gençliği için, yalnızca bir protesto değildir. Aynı zamanda, millî şuurun da, ayağa kalkmasıdır. Atalarından aldıkları yetkiyle, derde düşen milletin, gözünü açma mücadelesidir.
- Kafa yapısı, özgürlüğe, milli birliğe, hukuk devletine, gönlü de, vatan sevgisine yabancı olan Sayın Erdoğan’ın, Gezi direnişine, iyi gözle bakmasına imkan yoktur. Bu sebeple, “Gezi” kelimesinden hep korkmuştur. Bu sebeple, rayından çıkartmak için, elinden geleni yapmış ve başarmıştır.
- Bu sebeple, bugün bile, âdeta yemin etmiş gibi, şahsi bir intikam kovalamaktadır Aradan geçen 9 yılın sonunda, geldiğimiz noktada; bugün, milletimizin her bir ferdinin, çeşitli bahaneler ve keyfi kararlarla, düşman ve hain ilan edildiği; siyasetin, farklılıkların ve her türlü düşüncenin, bir fare tuzağına hapsedildiği; millet ve memleket soyulurken, garibanın, kuru ekmeğe mahkum edildiği; adına da, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi denilen, bir istibdatın içindeyiz.
- Ama bilinmelidir ki; hiçbir gayrimeşruluktan, yasallık türetilemez. Akıl ve vicdan sahibi, hiçbir Türk evladı, istibdata boyun eğmez. Şanlı tarihimizin, her dönemi, “Yaşasın Hürriyet, Kahrolsun istibdat!” diye haykıran, cesur vatan evlatlarıyla doludur.
Osman Kavala davası binlerce yargı trajedisinden biri
- Nitekim dün, “Saray Tiyatroları” eliyle galası yapılan, Osman Kavala davası, toplum vicdanına ve millet varlığına hançer vuran, binlerce yargı trajedisinden, sadece bir tanesidir. Yasama ve yürütmenin yanında, yargı yetkisinin de, saraydaki şımarıkların, nargile masalarına çerez edildiğinin, bir başka önemli kanıtıdır.
- Sayın Erdoğan, aklınca, aylarca üst perdeden beylik laflar ettiği, rahip Bronson davası ile, neredeyse kendisini, savcı ilan ettiği, Kaşıkçı davasında, milletin yargı egemenliğini, alenen ve utanmadan satmasının, sadakasını vermiştir.
Kavala, mevcut yasalarla, zaten aklanmıştır
- İşte o nedenle bugün, meselemiz, Osman Kavala değildir. Çünkü Osman Kavala, mevcut yasalarla, zaten aklanmış, mahkeme bile bunu kabul etmiştir.
- Bugün meselemiz; milletimizin her bir ferdinin, kısıtlanamaz, devredilemez, engellenemez temel haklarının, hürriyetlerinin, insanca yaşama arayışının, ve buna dair umut ve hayallerinin elinden alınmasıdır.
- Bugün meselemiz; iktidar araçları ve devlet organları eliyle, paramparça edilen, yabancılaştırılan, mayası ve özü değiştirilen, 1920 yılında, bu çatı altında birleşmiş bir millet ile, onun vatanını ve devletini, bu ucube zihniyetten kurtarma meselesidir.
- Bugün meselemiz; istibdat karşısında, hürriyet için dik durabilme meselesidir. Çünkü, 1908’de istibdata karşı koyan ruh neyse, Gezi de odur. 31 Mart’ta, meşrutiyeti yıkmaya kalkışan darbecilerin, karşısında duran irade neyse, Gezi de odur. Demokrasi için seferber olan, o günün Türk Gençleri neyse, ağacına, parkına ve heykeline sahip çıkan, Gezi’deki Türk Gençleri de odur.
- Türk modernleşmesinin önünde, her zaman engeller olacak. Her devirde, mutlaka yeni Derviş Vahdeti’ler çıkacak. Her devirde, bizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahlarımız olacak.
Karşılarında dimdik duran çapulcuları da olacak
- Topçu Kışlası hayallerine kapılanların karşısında, dimdik duran çapulcuları da olacak. Her devirde, bizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahlarımız olacak.
- İşte o nedenle buradan, bir kez daha ilan ediyorum: Parola vatan, işareti namus!
Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm!
Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm! Yaşasın hürriyet, adalet, müsavat ve meşveret! Bu vesileyle, mübarek Kadir Gecemizi ve gelecek Ramazan Bayramımızı,en içten duygularla kutluyor, Cenabıhak’tan, milletimizi, daha nice bayramlara eriştirmesini niyaz ediyorum."