Meral Akşener 'Fikri Sağlar' sessizliğini bozdu! Onun gibi giyinmiş hakim beraat ettirdi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP'li Fikri Sağlar'ın başörtüsü hakkında sarf ettiği skandal sözlerle ilgili sessizliğini bozdu. Akşener, "Benim evim basıldı. Sayın Sağlar gibi giyinmiş bir erkek hakim, o saldırganların tamamını beraat ettirdi." dedi.

İYİ Parti lideri Akşener, Ankara'nın Beypazarı ilçesinde esnaf ziyaretinde bulunduktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Akşener günler sonra CHP'li Fikri Sağlar'a tepki göstererek,"Giyim kuşam üzerinden yapılan tariflerin hiçbirini doğru bulmuyorum. Benim evim basıldı. Sayın Sağlar gibi giyinmiş bir erkek hakim, o saldırganların tamamını beraat ettirdi. Adamdı, aynı kendi gibi giyiniyordu, takım elbiseli, kravatlı. Kafasında da bir şey yoktu ama beraat ettirdi. Demek ki kuralların uygulanması giyimle kuşamla alakalı değilmiş." dedi.

Ben 28 Şubat'ın Meral Akşener'iyim
"Basın emekçisi" olarak gördüğü gazetecileri de kırmak istemediğini dile getiren Akşener, şöyle devam etti:

"Başörtülü bir hanımsınız, ben 28 Şubat'ın Meral Akşener'iyim, her ne kadar unutulsam da büyük bir vefasızlıkla karşı karşıya kalsam da. Dolayısıyla başörtüsünün, kadının giyiminin, açık kafanın ya da örtülü başın erkekler tarafından özne yapılmasını, olumlu ya da olumsuzluk açısından özne yapılmasını o zaman reddetmiştim, bugün de reddediyorum. Siz çok gençsiniz hatırlamazsınız, başı açık kadınlarla başı kapalı kızlar el ele tutuşmuşlardı o mücadelede. Ne zaman adamlar girdi devreye hep hakaret oldu, hep haksızlık oldu.

Dolayısıyla kadınların kendi içindeki meseleleri kadınlar hep çözdü bugüne kadar. Komşular komşularıyla ters düşmedi ama erkekler devreye girdiğinde kadının giyimi kuşamı üstünden hep Türkiye'de problem çıktı. Dolayısıyla hiçbirini doğru bulmuyorum. Bu giyim kuşam üzerinden yapılan tariflerin hiçbirini doğru bulmuyorum.

Erdoğan arayıp helallik istemelidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'deki başörtülülere yönelik sözlerini de eleştiren Akşener, "Sayın Erdoğan'dan da talebim torunu yaşındaki genç kızı arayıp gönlünü alıp, kendisinden helallik istemesidir. Yani bir bütün olarak erkekler bu işin dışında kalırsa hiçbir sorun olmayacaktır Türkiye'de." diye konuştu.

ABD'deki olaylara ilişkin açıklama
ABD'de yaşanan olaylara yönelik soru üzerine Akşener, ABD'de seçmen iradesinin sandığa yansımasını ve bu karışıklıkların son bulmasını umduğunu söyledi. Akşener, "Tabii demokrasinin hep altını çizen bir ülkede de böyle bir durumun yaşanması enteresan bir durum." diye konuştu.

Seçimin önemli bir kavram olduğunun altını çizen Akşener, "Seçmenin hür iradesini çalıştırıp sandığa attığı oyun sonuçlarını hiç kimse tartışamaz. Ben yıllarca üniversitede hocalık yaptım, hep böyle anlattım. Demokrasilerde her şeyi tartışabiliriz ama bir tek şeyi tartışamayız, hür iradeyle sandığa atılmış oyları, 'ben niye az aldım, o niye çok aldı'yı tartışamayız, hür irade olmak kaydıyla. Umarım bu demokrasinin olmazsa olmaz kaidesi işler diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Muharrem İnce sorusu
CHP'li Muharrem İnce'nin partisinden ayrılıp yeni bir parti kurmasının söz konusu olduğu belirtilerek, değerlendirmesi sorulan Akşener, şunları kaydetti:

"Hayırlı olsun. Bugüne kadar hiçbir siyasi parti için, yeni yola çıkmış hiçbir arkadaş hakkında olumsuz cümle kurmadım. Bunu kişisel olarak doğru bulmam. Dolayısıyla bu bir yolculuk, hepimiz için bir yolculuk. Sonuçta bu yolculuğun kararını, 'dur' veya 'yürü' kararını verecek olan sizlersiniz, seçmen. Dolayısıyla hayırlı olsun." 

Başbuğ konusu enteresan bir iş
İlker Başbuğ'un sözleri ve AK Parti tarafından suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin soruya ise Akşener, "İlker Başbuğ konusu ilginç, nereden baksanız bu çok enteresan bir iş." yanıtını verdi.

Başbuğ'un, daha önce FETÖ'cüler tarafından hapsedildiğini anımsatan Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o zaman bunun "yanlış" olduğunu söylediğini dile getirdi. 

Sonuçta FETÖ'cülerin suçlu çıktığını ve "Pardon" denildiğini aktaran Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bu tür ayrıştırıcı durumlarda FETÖ'cülere benzeyen yöntemlerin kullanılıyor olması veya böyle bir isnatla karşılaşılacak olmasını doğru bulmadığımı ifade ederim. Bir de şimdi Sayın Başbuğ diyor ki 'ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum'. Bir de böyle bir beyan var. İkinci hırpalanmanın özellikle AK Parti'ye ve onun Sayın Genel Başkanına hiç faydası olmayacağını düşünüyorum, bir dost olarak söyleyeyim bunu da."