Fazıl Say seçimlerden sonra Baykal'a 'CHP'yi bırak' diye mektup yazdı. Baykal'ın yanıtı bugün geldi. Bakın neler söyledi?
Abone olİNTERNETHABER
Deniz Baykal uzun süre sonra CHP'ye geçen Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin devir teslim töreni için Antalya'daydı. Ama herkesin aklında tek soru vardı. Kendisine 'CHP'yi bırak' diyen Fazıl Say'a bir yanıtı olacak mıydı? Baykal beklenen yanıtı verdi ve "Bugüne kadar sergilediğimiz kararlı ve ani, büyük heyecanlar yaratmayan çizgimizi sürdürmek zorunda olduğumuzu söylüyorum." diyerek uzun yıllar istifa etmeyeceğinin açıkça söyledi.
Antalya Büyükşenir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ı makamında ziyaret eden Deniz Baykal CHP'nin Antalya'da seçimi kazanmasının çok önemli olduğunu söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti.
"Bu seçimde en çok dikkat çeken hiç kuşku yok ki Antalya oldu. Biz de bugün sayın Mustafa Akaydın'ı makamında ziyaret etti. Bu parlak güzel sonuç, tüm Antalya'nın elbirliğiyle elde edildi. Atacağımız doğru adımlarla Antalya'yı daha da ileri götüreceğiz. İşin polemik kısmına girmek istemiyorum. Sayın Başbakan Antalya'yla çok ilgilendiğini söyledi. Doğrudur. Antalya'nın Türkiye ekonomisine olağanüstü bir katkısı var. Dünya genelinde bir turizm şehri. Bu şehre ilgi Ankara'daki hükümetlerin görevidir. Bu sadece Antalya'ya değil, Türkiye'ye hizmettir. başbakanın bu dönemde de hizmetlerini bekliyoruz. Menderes Türel'e de bu vesileyle iyi dileklerimi iletmek istiyorum, teşekkür ediyorum. Hepimiz artık siyasi ayrımları bir tarafa bırakarak el birliği içinde çalışacağız." dedi.
FAZIL SAY'IN SÖZLERİNE TEPKİSİ
DİĞER SAYFADA
Baykal bir gazetecinin "Fazıl Say'ın size yazdığı mektuba ilişkin görüşleriniz nedir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ
Bu son seçimde CHP'ye destek vermiş olan 9 milyonun çok üzerinde vatandaşlarımızın her birinin CHP'ye niçin oy verdiği ve CHP'den ne beklediğine ilişkin yapacağı her değerlendirmeyi biz ilgiyle izleriz. Hele Fazıl Say gibi Türkiye'nin en önemli sanatçısının sanatçısının değerlendirmesi daha da ilgiyle değerlendiririz. Daha yüksek hedeflere ulaşmanın bir sihirli reçetesi ne yazık ki yok. Bir küçük fedakarlık yapmakla Türkiye'deki bu büyük sorunu çözmek imkanı olsaydı bu iş çoktan çözülürdü. Biz bu işin karmaşık olduğunu biliyoruz. Bugün belli bir noktaya geldik. Ama tatmin edecek noktaya gitmenin yolu da gene aynı sabır, aynı irade, aynı çalışmadan geçer. Bugüne kadar sergilediğimiz kararlı ve ani, büyük heyecanlar yaratmayan çizgimizi sürdürmek zorunda olduğumuzu söylüyorum. Herkesin düşüncesini alacağız ama herkesin de bu işlerin çok tarihi, köklü süreçlerden geçtiğini tahmin etmesi gerekiyor.