Mera ve çayırlar büyük tehdit altında

Türkiye'de yetişen çayır ve mera bitkilerinden besin değeri yüksek olanların hızla azaldığı, zehirli ya da dikenli olanların ise giderek arttığı bildirildi. İşte ayrıntılar?

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın desteğiyle Atatürk, Ankara ve Ege üniversitelerinden 13 uzman tarafından İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege bölgelerinde yetişen mera bitkileri istilacı, çoğalıcı ve azalıcı sınıflandırmaları yapılarak fotoğraflarıyla birlikte kitap halinde yayımlandı. İlk kez çayır ve mera bitkilerinin tüm özelliklerinin kapsamlı bir şekilde yer aldığı ''Çayır ve Mera Bitkileri Kılavuzu'' adlı kitapta, zararlı 499 bitki türünün giderek arttığına, yararlı 59 bitkinin ise azaldığına dikkat çekildi. Kitabın hazırlanmasında görev alanlardan, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu kitabın Türkiye'de büyük bir boşluğu dolduracağına inandığını ifade etti. Tan, il ve ilçelerde kurulan mera birliklerinde görevli ziraat mühendislerine rehber olması amacıyla hazırladıkları ''Çayır ve Mera Bitkileri Kılavuzu'nun, şimdiye kadar bu alanda yapılmış en kapsamlı çalışma olduğuna işaret etti. Kitapda 67 familyadan 612 bitki türüne yer verildiğini belirten Tan, bu türleri çoğunluğunun zehirli ya da dikenli olan bitkilerin oluşturduğunu ifade etti. BİTKİ TÜRLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİ... Prof. Dr. Tan, kitabı hazırlarken bazı bitki türlerinin latince isimlerinin tam olarak Türkçe karşılığını bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Bitki türlerinin isimlendirilmesinin bölgeler arasında büyük farklılıklar bulunduğunu, bunun da zenginlik olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Tan, Türkçe'de tam olarak karşılığını bulamadıkları bitki türlerinin yeniden isimlendirdiklerini belirtti. ''Canavarotu'' bitkisinin Doğu'da sarı iplik şeklindeki bitki türünü ifade ederken, Trakya bölgesinde ise ay çiçeğine zarar veren başka bir bitki türünü anımladığına işaret eden Tan, bu şekilde farklı adlandırılan birçok bitki türü bulunduğunu belirtti.