BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,00
ALTIN 3.005,97
HABER /  GÜNCEL

Mengi Dinç Bilgin'in Brütüs'ü mü?

Güngör Mengi'nin "Güle Güle Dinç Bilgin" yazısına tepkiler yağmaya devam ediyor. Umut Talu, Mengi'nin Bilgin'e vefasızlık, çalışanlara ise saygısızlık yaptığını öne sü

Abone ol

Güngör Mengi'nin eski patronu Dinç Bilgin'e yönelik olarak kaleme aldığı  "güle güle Dinç Bilgin" yazısına bir tepki de Sabah yazarı Umur Talu'dan geldi. Talu, "Allah yardımcı olsun!" yazısıyla, Güngör Mengi'nin Sabah ve atv çalışanlarına 'saygısızlık' yaptığını idda etti. Sabah yazarı Mengi'yi 'vefasızlık'la da suçlamaktan geri durmadı.

Yazı: Umur Talu
Kaynak:
www.sabah.com.tr

İnsan şaşırmakla malul. Buna bir de şaşıranlara şaşırmak ekleniyor. Dün Vatan'da Başyazar Güngör Mengi bir yazı yazdı.

Özünde "vefa ve dostluk yüklü" görünüyordu. İnsan olarak sevdiğim, saydığım, ama bazen nerelerde susup nerelerde nasıl yazdığına şaştığım Mengi' nin, "Güle güle Dinç Bilgin" derken içten duyguları da olduğunu bilirim.
Ne de olsa yıllar süren bir dostluk, arkadaşlık, birliktelik.

"Yeni" Sabah'ta iki yılını bile doldurmayan, geçmişte buradaki gazetecilik anlayışıyla da epey didişmiş biri olarak, o duyguları onlar kadar bilemem elbette.

Ama bildiğim şu: O dostluğa rağmen, Güngör Mengi de, zaten "banka faciası" ndan ötürü idam sehpasına çıkmış Sabah'ın boynuna ipi geçirmek ve altındaki iskemleyi tekmelemek üzere bir gecede orayı terk edip ateş açan "ağır top" tu.

Yani, hatalarıyla, günahlarıyla, sevaplarıyla o sırada en kötü günlerini yaşayan "kadim dostu" nu da, onun kurumlarını da, zaten su alırlarken en dibe batırmaya adanmış bir geminin güvertesine, kaptan köşküne tüyenlerdendi.

Onca iyi, kötü yolculuktan sonra, bu kurumları "son yolculuk" a uğurlayıp kendini kurtarmak isteyenlerden.
Nasılsa batıyor denerek, Sabah'ın enkazını bile parçalamak üzere hazırlanan bir projeye kapağı atanlardan.

Ne garip bir tecelli ki, Mengi ve eski kurumları "Sabah'ı tam batırmak üzere" Amiral'in donanmasına kaptan olmuş kimileri , nihai olarak bugün kurtuldular.

Yani, Mengi' nin dediği gibi, Dinç Bilgin' in Sabah ve ATV gibi kurumları ile kendi mal varlığını elden çıkarmasıyla...

Sabah ve ATV'nin TMSF ile anlaşma çerçevesinde yeni ve kati bir sahipliğe kavuşmasıyla, kendi mal varlıklarını da kurtardılar.

Çünkü, başta batık Etibank olmak üzere, onunla birlikte rehin düşen kimi şirkette de onların imzaları, koltukları vardı.

O yüzden, bugün Mengi' nin, "Bilgin'in yanlışı, bizlerin itirazına rağmen bankacılık alanına girmesi ve Etibank'ı satın alması olmuştur" demesi de hikaye.

Bir Necati Doğru' nun itirazı vakidir; gerisi yalan.
Bilgin bir bedel öderken, yani gazetesini kaybederken bile, aynı batık banka sorumluluklarını paylaştıkları halde hiç hukuki ve maddi bedel ödemeyen, bir de gazete sahibi haline gelenleri anlatmak zorunda.
Bilgin için "Onurunu kurtarmak için her şeyinden vazgeçti" derken, "onurunu kurtarmak için hiçbir şeyden vazgeçmeyenleri"...

Sabah'ın o eski şaşaa ve şıkıdım günlerinde, anormal maaş ve gelirleri afiyetle yutarken, en zor günlerinde ipini çekmek için gemiden, üstelik gemiyi sabote ederek kaçanları anlatmak zorunda.

Hangi "Bizler"?

Bankanın alınması için o günkü iktidar,
Güneş Taner, Cavit Çağlar çarklarında, üstelik gazeteci sıfatıyla kulis, arabuluculuk yapan, banka yönetimine giren ve şimdi
"bağımsız gazetecilik dersleri" veren
"Bizler" mi? İyi de, onlar şu anda zaten Mengi ile aynı çatı altında.

Mengi yazısını, "Dinç Bilgin'siz Sabah ve atv'nin Allah yardımcısı olsun" diye bitirmiş.

Ben sonuçta sadece yazı yazıyorum; ama burada, batırılmak üzere olan bir kurumu yaşatan bir sürü çalışan oldu. Mağdur olan da, mağrur olan da çıkmıştır belki. Ama bu sözde temenni, önce onların emeklerine, dirençlerine saygısızlık.

Allah yardımcı olduysa, önce Mengi ve bankacı saz arkadaşlarının darbesine karşı, onlara yardımcı olmuştur zaten.

Bu sektör için dua edilecekse; Allah; Sabah, Vatan, Hürriyet, Milliyet, Yeni Şafak, Birgün, Evrensel, Cumhuriyet ve diğerleri... Tüm gazetelerin yaşamasına, herkesin alnı ak, vicdanı özgür, topluma duyarlı gazetecilik yapmasına...

Bir de, hafızasını kaybetmemesine, duygularını yamultmamasına, hisli bir dost görünürken akbabalaşmamasına yardımcı olsun!