Eski Başbakan Adnan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın, TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvuruda bulundu.
Abone olEski Başbakan Adnan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın ''yeniden yargılama yapılabilir'' görüşü üzerine, yeni bir başvuruda daha bulundu.
Apaydın, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile TBMM Dilekçe Komisyonu'na gönderdiği dilekçede, verilen yanıtı değerlendirirken, Menderes hakkındaki idam kararının ''yok sayılması'' isteğini tekrarladı. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra kurulan ''Yüksek Adalet Divanı'''nın 1924 Anayasası'na göre oluşturulmadığını gösteren belgeyi de dilekçesine ekleyen Apaydın, bunun ilgili komisyona gönderilerek değerlendirilmesini istedi.
Yassıada'da kurulan ''Yüksek Adalet Divanı'' tarafından verilen mahkumiyet kararlarının gerekçelerinin Türk milletinden saklı tutulduğunu belirten Apaydın, kararın ilk sayfasında, ''...1924 tarih ve 491 sayılı Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun bazı hükümlerinin kaldırılması ve bazı hükümlerinin değiştirilmesi hakkında 1 numaralı geçici kanunun 6. maddesi hükmünce (Sakıt Reisicumhur ile Başvekil ve Vekilleri ve eski iktidar mebuslarını ve bunların suçlarına iştirak edenleri yargılamak üzere) kurulmuş olan Yüksek Adalet Divanı'nca 14.10.1960 tarihinden 15.9.1961 tarihine kadar yapılan açık duruşmalar sonunda...'' denildiğini hatırlattı.
Cumhuriyet'in esas temelini teşkil eden 1924 Anayasası'nın bazı maddelerinin hükümet darbecilerince değiştirilmesi ve bunların yerine yeni maddeler konulmasına ait değişikliklerin yasal olmadığını kaydeden Apaydın, Anayasa'da değişiklikler yapılması ve yürürlükten kaldırılmasına TBMM'nin karar verebileceğine işaret etti. Apaydın, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:
MECLİS YARGI ORGANINA MÜDAHALE ETMİŞ OLMAYACAK
''TBMM tarafından Anayasayı değiştirme kararı verilmediğine göre, darbecilerin Anayasayı değiştirme ve bu değişikliğe dayalı olarak Cumhurbaşkanı ve TBMM'de güven oyu alarak seçilen Başbakan Adnan Menderes'i, bir kısım bakanlar ile TBMM üyesi milletvekillerini yargılamak yetkisi asla yoktur. Gerekçeli kararın başına ilgili yasayla alakalı olarak yapılan açıklama karşısında, Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı'nın verdiği tüm mahkumiyet kararlarının yasal bir geçerliliği olamayacağı aşikardır. TBMM'nin, Anayasa'ya aykırı bir kuruluş tarafından verilen ve vatana ihanetle ilgili olan mahkumiyet kararlarını yok hükmünde kabul ederek iptaline karar vermesi yasal ve yerinde olacaktır. TBMM, Anayasa'ya göre kurulmuş bir mahkeme kararını iptal etmek durumu ile karşı karşıya değildir. 'Yok' addedilmesi gereken mahkumiyet kararlarını iptal etmek suretiyle Anayasa'ya dayalı kuvvetler ayrılığı prensibine göre meşru bir yargı organına da müdahale etmiş durumunda olmayacaktır. Bu kararların yok addedilmesine karar vermek suretiyle Meclis, Anayasal yükümlülüğünü yerine getirecektir. TBMM, ancak Türk milleti adına yetkili ve görevli mahkemelerce verilmiş olan kararlara müdahale edemez. Yüksek Adalet Divanı, Anayasa'ya dayalı olarak kurulan yetkili ve görevli mahkeme sıfatını taşımadığından; bu makam tarafından verilen mahkumiyet kararlarının 'yok' hükmünde sayılmasına dair TBMM tarafından verilecek karar, başta Anayasa olmak üzere hiçbir kanun ve yasal mevzuata da aykırılık teşkil etmeyecek.''
TÜRKÇE EZAN KALDIRILMAMIŞTIR
Yüksek Adalet Divanı'nın gerekçeli kararının ilk sayfasında Menderes'i suçlayan hükmün baştan sona hatalı olduğunu savunan Apaydın, ''Adnan Menderes'in Türkçe ezanı kaldırdığı ve böylece Atatürk devrimlerine aykırı bir yol takip ettiği doğrultusundaki gerekçe tamamıyla gerçeğe aykırıdır. Çünkü, Türkçe ezan kaldırılmamıştır; ancak ezanın Türkçe veya Arapça okunması müezzinlerin tercihine bırakılmıştır. Menderes'in Türkçe ezanı kaldırarak Atatürk devrimlerine ihanet ettiği şeklindeki gerekçeli kararda yer alan hüküm hatalıdır. Bundan dolayı Menderes'e verilen vatan hainliği kararını, 'yok' addetmek gerekir'' görüşünü ifade etti.
Apaydın, ''Menderes hakkındaki vatan hainliği suçlamasının yetkisiz ve görevli olmayan bir mahkeme tarafından verildiği, mahkemenin dayandığı gerekçelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilemeyeceğini'' belirterek, ''Bu durum milli haysiyetimize ve milli egemenlik prensiplerine de tümden aykırıdır. Böyle bir kararın yok addedilerek iptaline karar vermek TBMM'ye düşen milli bir görevdir'' dedi.
Burhan Apaydın, Yüksek Adalet Divanı'nın gerekçeli kararının Anayasa Mahkemesi arşivinden getirtilerek dilekçesiyle birlikte ilgili komisyona sevkini de talep etti.