Menderes'in avukatı, Cemal Gürsel'in mektubunu okuyabilseydi belki de Menderes idam edilmeyebilirdi... Neden mi?
Abone olAdnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin üzerinden 49 yıl geçti ancak ortaya ilginç bir ayrıntı çıktı. Menderes'in idamı meğer bir mektuba bağlıymış! Avukatı Burhan Apaydın'dan şaşırtan bir açıklama geldi.
Cemal Gürsel'in, Menderes'e bir mektup yazdığını belirten Apaydın, o mektubu okumaması için mahkeme başkanı tarafından engellendiğini iddia ediyor.
'Eğer o mektubu okuyabilseydim idamlar olmayacaktı' diyen avukat Apaydın, tamamlayamadığı savunmasını gelecek ay piyasaya çıkacak olan "Savunma" adlı kitabında şöyle anlatıyor.
BENİ KORUMAK İSTEMİŞ
Habertürk'te yer alan yazı dizisine göre, kitaptaki en önemli ayrıntı hiç kuşkusuz darbe sonrası başa gelen Cemal Gürsel’in Kara Kuvvetleri Komutanı iken dönemin Savunma Bakanı Ethem Menderes aracılığıyla Adnan Menderes’e yolladığı mektup.
Apaydın “Cemal Gürsel’in, Menderes’e yolladığı mektubu okumama izin verilseydi hem darbenin meşruluğu ortadan kalkacak hem de idamlar kaldırılacaktı” diyor.
Apaydın, kitapta mektuba şu sözlerle yer veriyor:
"İkinci kez tutuklanmam darbe sonrası başa gelen Cemal Gürsel’in Kara Kuvvetleri Komutanı iken dönemin Savunma Bakanı Ethem Menderes aracılığıyla Adnan Menderes’e yolladığı mektubu duruşmada okumak istemem üzerine oldu. Gürsel ‘Halk sizi seviyor. Celal Bayar’ı bir kenara itip siz reis-i cumhur olun’ diye bir mektup yazmış. Ancak ihtilalin ardından bu dosyaya konulmadı ve mektupta sanki Menderes’in diktatörlüğe gittiğinin yazıldığı iddia edildi.
Bu mektubu okumak isteyince Menderes, ‘Bu çatı altında devlet başkanının adının geçmesini devletin menfaatlerine aykırı görüyorum’ diyerek beni engelledi. Mahkeme Başkanı Salim Başol da kendisiyle konuşmama müsaade etmedi. Ben ‘müvekkilimin talebine değil, vicdanım ve yasalara tabiyim’ diyerek okumaya çalışsam da bir anda elektrik kesildi ve mikrofon çalışmadı. Ses duyulmadı ve Salim Başol, beni dışarı attırdı.
Bu olay sonrasında da Balmumcu Askeri Cezaevi’nde 6.5 ay yattım. Sonradan öğrendim ki Menderes’i tehdit etmişler o da beni korumak için mektubu okumama izin vermemiş.”
DIŞ BASINDAKİ YORUMLAR İDAMA NEDEN OLDU
Burhan Apaydın, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Mahkeme hâkimleri yabancı dil bilmeden yabancı basında Menderes hükümeti hakkında çıkan haberleri delil olarak kabul ediyordu. Amerika Dış Münasebetler Komisyonu Başkanı Fulbright’ın 1 Mayıs 1960 günü BBC’de yayınlanan röportajında sarf ettiği ‘Bugünkü Türk Hükümeti’nin diktatoryal tutumunu ilk defa fark etmiş değilim. İktidara gelişlerinden pek az sonra gazeteleri kapatmaya başladılar’ şeklindeki yorumu idamların gerekçesi oldu."
ADAYA YİYECEK GÖTÜRMEYİN TEL ÖRGÜLERE YAKLAŞMAYIN!
Demokrat Partililer için Yassıda mahkemeleri ve idamlara giden sürecin başlangıcı olan 27 Mayıs 1960 darbesinden 4.5 ay sonra 14 Ekim 1960’ta Yassıada duruşmaları başladı. Devrik hükümetin sanık konumundaki üyeleri için verilen kararlar 11 ay 1 gün sonra, 15 Eylül 1961’de okundu. Bu süre boyunca duruşmaların yapıldığı Yassıada’ya 150 bine yakın izleyici ve basın mensubu gitti.
Yassıada’ya gidebilmek için Dolmabahçe’deki irtibat bürosuna başvuranlara verilen tarihi “Yassıada Broşürü”nde hem darbenin gerekçeleri hem de adada neler yapılması gerektiği ayrıntılarıyla anlatılıyordu. Milli Birlik Komitesi’nce (MBK) hazırlatılan tarihi broşürde 27 Mayıs’ın anlamı idamla yargılanan DP’lilerin yakınlarına ve davayı izleyecek olanlara şöyle anlatıldı:
NÖBETÇİ ATEŞ EDER
Duruşmaları izleyecek olanlara Yassıada’ya gidişte, mahkeme salonunda ve adadan dönüşte nasıl davranacakları da en ince ayrıntısına kadar anlatılıyordu. İşte adaya gidenlerden istenilenlerin kısa özeti:
"Adaya yiyecek ve içecek götürmeyiniz. Üzerinizde ses kayıt cihazı, film ve fotoğraf makinesi, kesici veya patlayıcı madde bulundurmayınız. Hoparlörlerle verilecek talimatlara dikkat ediniz. Vapurda, giriş kartınızdaki vapur yer numaranıza oturunuz. Tuvaletten başka bir sebeple salonu terk etmeyiniz. Adada, yasak bölge tel örgülerle çevrilmiştir. Tel örgülere yaklaşmayınız. Nöbetçiler ateş eder.Mahkeme salonunda dolaşmayınız, lehte ve aleyhte tezahürat yapmayınız ve yüksek sesle konuşmayınız."