Menderes'in kalemini çoktan kırmışlar.. Yargılandığı duruşma salonuna koydukları tripota dikkatlice bakın..
Abone olİlk kez yayınlanan fotoğrafta Menderes mahkeme salonunda savunma yaparken görülüyor. Ancak hemen önüne yerleştirilen ve kameranın sabit durmasını sağlayan tripot (üç ayaklı) darağacı görüntüsüne benzetilmiş.
Fotoğrafın altına ise ‘Sanık Adnan Menderes sehpada’ diye yazılmış. Duruşmalar başladıktan birkaç ay sonra idamların yapılacağı İmralı adasında hazırlıklar başlamış. Görgü tanıklarının ifadelerine göre idam sehpaları dava başladıktan bir süre sonra kurulmuş.
Zaman gazetesi sadece bu fotoğrafı ilk kez kamuoyuna duyurmakla kalmadı, darbenin bilinmeyenlerini geniş bir yazı dizisi ile ortaya çıkarıyor. İsmet İnönü darbe sonrası cunta lideri Cemal Gürsel'e "büyük iş yaptınız emrinizdeyim" diyerek övgüde bulunmuş. Ayrıca Celal Bayar darbenin hemen ardından kendisini tutuklamaya gelen askerlere silah çekmiş.
27 Mayıs 1960 Cuma sabahı, saat üç. Radyo spikerinin ifadesiyle önce İstanbul Radyosu ilk 'müjdeyi'(!) verdi. Sıra Ankara Radyosu'ndaydı. Albay Alparslan Türkeş, kalın ve tok sesiyle ihtilal haberini Türkiye'ye duyuruyordu: "Sevgili vatandaşlar. ...TSK, memleketin idaresini eline almıştır..."
İhtilali radyodan duyan yüzlerce CHP'li ve pek çok subay, İnönü'nün Ankara'daki Ayten Sokak'taki evinin önünde kutlama yapıyordu! Kalabalığın İnönü'nün evinin önünde toplandığını öğrenen Türkeş, bildiriden hemen sonra bir tabur askerle oraya geçti. İçeri girip İnönü'nün elini öptü. İhtilal ile ilgili kısaca bilgi verdi, sonra sarılıp ayrıldılar. İhtilalin ikinci günü ise bu kez Cemal Gürsel, İnönü'ye telefon edip, "Ne isterseniz, ne zaman isterseniz emrinizdeyiz." diyecekti. İnönü de Gürsel'e, "Büyük bir iş yaptınız. Başarınıza yardımcı olmak için asıl ben sizin emrinizde olacağım." şeklinde cevap verecekti.
CELAL BAYAR, SİLAHINI ÇEKİYOR
Önce Çankaya Köşkü'nde ikamet eden Cumhurbaşkanı Celal Bayar tutuklandı. Darbenin olduğunu, gelen telefonlardan duyan Bayar, giyinip salonda beklemeye başlamıştı. Bayar'ı tutuklama görevi verilen Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Albay Osman Köksal, Bayar'ın ihtilali öğrendiğini anlayınca karargâhtan yardım istedi. Orgeneral Cemal Madanoğlu'nun talimatıyla Orgeneral Cevdet Sunay başkanlığındaki bir üst düzey subay hemen Köşk'e geldi. Bayar'dan istifa etmesi istendi. Bayar, ölse de istifa etmeyeceğini bildirdi, "Millet iradesi ile geldim, millet iradesi ile giderim. Siz kim oluyorsunuz? Hiçbir kuvvet beni buradan alamaz." diyen Bayar, elindeki silahı askerlere doğrulttu. Sonra silahı kendisine çevirdi. Askerler, silahı indirmesi konusunda ısrarlı olunca da daha fazla direnmedi, silahını bırakarak teslim oldu. Sürüklenerek Köşk'ten çıkarılan Bayar, doğruca Harp Okulu'na götürüldü.
MENDERES, KÜTAHYA'DA TUTUKLANIYOR
İhtilali seyahat için gittiği Eskişehir'de haber alan Menderes, hemen yanındakilerle birlikte Kütahya'ya doğru yola çıktı. Menderes'i tutuklamak için gelen askerî heyet, Menderes'in Kütahya'ya gittiğini öğrenince onu takibe başladı. Menderes, Kütahya yolunda havadan jetlerle de takip ediliyordu. Doğruca valilik binasına geçen Menderes, burada direnmek arzusundaydı; ancak etrafının sarıldığını anlayınca daha fazla ısrarcı olmadı ve sabah 8 sularında tutuklandı. Menderes de diğer tutuklular gibi Ankara'daki Harp Okulu'nun nezarethanesine konuldu. Birkaç gün içerisinde bütün tutuklular Yassıada'ya nakledildi.