Memurlar bu değişikliklere dikkat!
Torba Yasa'nın kabul edilmesinin ardınadn Devlet Memurları Yasası'nda da bir dizi değişiklik yapıldı.
Abone olGeçtiğimiz günlerde Meclis'ten geçen Torba Yasa, sadece sosyal sigorta primleri ile vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasından ibaret değil.
Meclis'e 113 madde olarak sunulan ancak daha sonra yapılan eklemelerle 234 maddeye çıkan torba yasa ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nda da önemli değişiklikler yapılıyor.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, Torba Yasa'nın ardından memurların hayatında yaşanacak değişiklikler...
- Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde, hamileliğin 24. haftasından önce ve her durumda hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek.
EVLATLIK İZNİ
Doğum yapan memura analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren, istekleri halinde, 24 aya kadar aylıksız izin verilecek. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.
ÖZÜRLÜ İSTERSE NÖBET TUTACAK
- Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak .
HASTAYA 1.5 YIL İZİN
- Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.
SALDIRAYA UĞRAYANA SINIRSIZ İZİN
- Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya ya da saldırıya uğrayan, bir meslek hastalığına tutulan memur iyileşinceye kadar izinli sayılacak.
- Kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumdakiler, atama yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait haklardan yararlanmaya devam edebilecek
- Burslu ya da kurumunca, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. Beş yıllık memura, en fazla iki kez olmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.
Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler memuriyetten çekilmiş sayılacak.
- Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.
- Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.
- Başarılı olan memurlara verilen ödül miktarı teşvik edici hale getirilecek.
- İkamet edilen ilin sınırları dışına çıkma, toplu müracaat ve şikayet ile yasaklanmış yayın bulundurma fiilleri disiplin suçu olmaktan çıkıyor.
- Yasayla ''aylıktan kesme'' veya ''kademe ilerlemesini durdurma'' cezası alan memurların atanamayacağı görevler yeniden düzenleniyor. Buna göre, aylıktan kesme cezası alanlar 5 yıl, kademe ilerlemesi durdurulanlar 10 yıl boyunca daire başkanlığı, dengi ve daha üst düzey kadrolara; bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine; vali ve büyükelçi kadrolarına atanamayacak. Bu sürelerin sonunda bu görevlere atanmaları mümkün olacak.
''Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin sayılan görevlere atanamayacağının'', Bakanlar Kurulu kararıyla atananlar için de uygulanacağı hükmü ise maddeden çıkarılıyor. Ayrıca, disiplin cezalarına itirazlar yeniden düzenlenirken, Anayasa değişikliğine uyum amacıyla uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu da açılıyor.
İSTEMESE DE GİDECEK
- Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Geçici süreli görevlendirme yılda 6 ayı geçemeyecek. Bu görevlendirmede memurun rızası aranacak.
Ancak memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde kurumlarınca Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Sendikalar bu düzenlemenin 'istenmeyen memura sürgün' cezası olacağını ileri sürerek karşı çıkıyor.
- Sendika üyesi kamu görevlilerine 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenecek.
SÖZLEŞMELİYE SENDİKA HAKKI
- Sözleşmeli personel, Anayasa'da ve özel kanunlarda belirtilen hükümler uyarınca, sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilecek ve bunlara üye olabilecek. Ancak grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi ya da teşvik etmesi yasak olacak.
ÖZÜRLÜYE MERKEZİ SINAV
Özürlülerin devlet memurluğuna alınma sınavları merkezi olarak yapılacak.
İŞÇİ EŞE İZİN
- Yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen öğrenci ve memurlarla yurt içine ve dışına sürekli görevle atanan memurların işçi olan eşlerine 1 yıldan az olmamak üzere, en çok 8 yıla kadar ücretsiz izin verilebilecek.
1 YIL ÜCRETSİZ İZİN HAKKI
- Yasa ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sürekli işçiler, birinci derece yakınlarının ağır kaza geçirmesi ve önemli bir hastalığa yakalanması halinde, 1 yıla kadar ücretsiz izin kullanabilecek.
FAZLA İŞÇİYE ZORUNLU GÖÇ
- İl Özel idarelerinin işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün taşra teşkilatında sürekli işçi kadrosuna aktarılacak.
- Belediyelerin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası personel ise Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü taşra teşkilatındaki sürekli işçi ile sürekli işçi norm kadro dahilinde olmak üzere, ihtiyacı bulanan mahalli idarelere gönderilecek.
ŞANSTA 65 YAŞ SINIRI
- Spor Toto Teşkilat Başkanı, başkan yardımcısı ve teşkilat müdürlüğü görevlerine 65 yaşını geçenler atanamayacak.
KAMUDA BİR İLK...
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki 4483 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde memur ve kamu görevlilerinin denetim, teftiş, inceleme ve soruşturmalarına standart getirildi.
Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunca hazırlanan ve Bakan Mehmet Şimşek tarafından onaylanarak, uygulamaya giren Yönerge ile Bakanlık bünyesindeki memur soruşturmalarında uygulanacak usul ve esaslar belirlendi.
Memurlar ile diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri ve 4483 sayılı kanun kapsamına giren suçlar hakkında izlenecek usuller ile yürütülecek iş ve işlemleri kapsayan Yönergede, ön incelemeden delillerin toplanmasına, tanıkların durumundan, bilirkişi tayinine, arama ve el koymadan, ifadeye çağırma işlemine, görevden uzaklaştırmadan, soruşturma iznine kadar her konuda ayrıntılı düzenlemeye gidildi.
KAMUDA BİR İLK GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Raci Ün, kamuda Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun uygulanması sırasında sadece kamu kuruluşları arasında değil, aynı kamu kuruluşunda bile farklı uygulamalara gidildiğini belirtti.
Uygulamada kamu görevlisine ilişkin ''şüpheli mi, sanık mı'' ayrımının bile doğru yapılmadığını kaydeden Ün, şunları söyledi:
''İşleyişteki farklılıklar nedeniyle inceleme ve soruşturmalar sırasında sık sık bazı sorunlar yaşanıyordu. Memur hakkında bir ihbar ya da şikayet geldiğinde incelemeyle görevlendirilecek kişi hangi yetkiyi, hangi şekilde kullanacak, bu konuda bir uygulama birliği bulunmuyordu. Örneğin şüpheli durumundaki kişiler bazen sanık muamelesi görüyordu.
Çıkardığımız Yönerge, kamuda bir ilk ve reform niteliğinde bir düzenleme. Memur soruşturmalarında ön inceleme ile görevlendirilenlerin haiz olduğu yetkiler ile bu yetkilerin kullanım şekli ve koşullarını topluca gösteren ilk resmi doküman. 50 madde ve işleyişe ilişkin 39 standart belgeden oluşan Yönerge ile vatandaşların ihbar ve şikayetlerinin nasıl değerlendirileceği konusuna da standart getiriliyor. Şikayet edilen memur açısından da, kendisinin nasıl bir işleme tabi tutulacağı hususunda şeffaflık sağlanması, iş ve işlemlerde de sürat ve kalite artışı hedefleniyor. Susma hakkı ve bilgisayarlarda aramaların nasıl yapılacağı konuları dahil pek çok hususta ayrıntılı düzenlemelere yer veriliyor. Her işleme ilişkin resmi belge örnekleri de Yönerge ekinde bulunuyor.''
DİĞER KAMU KURULUŞLARINA DA GÖNDERİLECEK
Teftiş Kurulu Başkanı Ün, Maliye Bakanı Şimşek onayı ile uygulamaya koydukları Yönergeyi, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile Teftiş Kurullarına da göndereceklerini bildirdi.
Raci Ün, diğer kuruluşların da Yönerge hükümlerinden yararlanmaları durumunda, kamuda memur ve diğer kamu görevlilerine ilişkin soruşturmalarda uygulama birliğinin ortaya çıkacağını ifade etti.
YÖNERGE NELERİ ÖNGÖRÜYOR?
Maliye Bakanlığının Yönergesi kapsamında, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna ilişkin uygulamalarda şu esaslar geçerli olacak:
-Yöneticiler, Kanun kapsamında değerlendirilebilecek bir fiilin varlığını ihbar, şikayet, bilgi, belge ve bulgulara dayanarak öğrendiklerinde, bunun somut, özel nitelikte olup olmadığını, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanıp dayanmadığını, ihbar ya da şikayet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru isim, imza ve adresinin bulunup bulunmadığını ya bizzat araştıracak ya da bu işi bir personele yaptıracak.
Araştırma sonunda da en kısa sürede bir rapor düzenlenerek üst merciye iletecek.
-Cumhuriyet Başsavcılıklarından gelen soruşturma izin talepleri için de, yetkili mercinini ön inceleme yaptırması esas olacak. Ön incelemeye tabi tutulmayan ihbar ve şikayetlerin işleme konu olmadığına dair bilgi de, yetkili mercinin imzasıyla dilekçe sahibi kişi ya da merciye gönderilecek.
TEFTİŞ VE DENETİM SIRASINDA SUÇ TESPİTİ
-Denetim elemanları, inceleme esnasında doğrudan ya da ihbar ve şikayet üzerine Kanun kapsamına giren fiil tespit ederse, gerekli bilgi ve belgeleri toplayarak düzenleyecekleri raporu ivedilikle yetkili mercie iletilmek üzere bağlı oldukları birime gönderecek.
-Tespite konu fiilin Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamına girmesi halinde, denetim elemanları kendi yönetmelikleri uyarınca işlem tesis edecek.
-Ön inceleme ile görevlendirilenler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren mercilerin bütün yetkilerine haiz olarak Ceza Muhakemesi Kanununa (CMK) göre işlem yapabilecek.
Bu çerçevede ön inceleme ile görevlendirenler CMK'nın soruşturma işlemlerine ilişkin hükümler çerçevesinde hakkında ön inceleme yürüttükleri kişilerin leh ve aleyhlerindeki bütün delilleri toplayacak. Bu maksatla varsa, muhbir ve müştekiyle tanıkların ve hakkında ön inceleme yapılan memurların ifadelerini alabilecek, gerekirse kolluk gücü ile getirtebilecek, bilirkişi atayıp keşif yapabilecek, el koyma ve arama yollarına da başvurabilecek.
SANIK DEĞİL, ŞÜPHELİ
-Ön inceleme evresinde suç şüphesi altında bulunan memur veya diğer kamu görevlisi, ''şüpheli'' sıfatıyla adlandırılacak. Ön incelemenin hiç bir aşamasında hakkında ön inceleme yürütülen memur ya da kamu görevlisi hakkında ''sanık'' sıfatı kullanılamayacak.
-CMK'nın 169'uncu maddesine göre ön inceleme esnasında şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılması gibi işlemlerde tutanak düzenlenecek.
-Aynı madde uyarınca, şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılmasına yemin verdirilmek şartıyla bir zabıt katibi bulundurulabilecek, katip ''hiç kimseden korkmayarak, hiç bir tesir altında kalmadan zaptı gereken hususları doğru ve eksiksiz bir biçimde kaydedeceğime, ve bunları hiç bir zaman üçüncü kişilere açıklamayacağıma namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim''şeklinde yemin edecek.
TANIKLARIN DURUMU
Tanıkların çağrı kağıdı ile çağrılması esas olmakla birlikte sözlü olarak da çağrılabilecek. Çağrı kağıtlarına, gelmediği takdirde CMK'nın 44'üncü maddesine göre işlem yapılacağı belirtilecek. İlk çağrıya mazeret belirtmeksizin gelmeyen tanığın zorla getirilmesini temin için yeniden belirlenen gün ve saati gösterir ihzar müzekkeresi düzenlenecek ve Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek.
Asker tanıklarla ilgili davetiye tebliği ve ihzaren getirtilme (zor kullanarak) işlemleri bağlı olduğu askeri makamlar aracılığı ile yerine getirilecek.
Bu gibi kimselere dinlenmeden evvel tanıklıktan çekilme hakları olduğu söylenecek.
-Avukatlar, hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ile bunların yardımcıları, mali müşavir ve noterler, bu sıfatları dolayısıyla öğrendikleri bilgiler sebebiyle tanıklıktan çekinebilecek. Ancak avukatlar, stajyerleri ve yardımcıları dışında kalan kişiler, ilgilinin onay vermesi halinde tanıklıktan çekinmesi söz konusu olmayacak. Bu haller nedeniyle tanık, tanıklıktan çekinir ise sebebini bildirecek ve bu durum yeminiyle onaylanacak.
-Devlet sırlarıyla ilgili tanıklıkta CMK'nın 47'inci maddesindeki hükümlere göre işlem yapılacak.
-Tanıklığa başlamadan önce tanığa ''Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim'' şeklinde yemin verdirilecek. Yemin verilirken herkes ayağa kalkacak.
Tanıklığa başlamadan önce görevin önemi anlatılacak. Bu amaçla gerçeği söylemesinin önemi, aksi halde yalan tanıklık suçundan ceza alacağı, söyleyeceklerinin doğruluğu hakkında yemin edeceği anlatılacak. Tanık dinlenirken söyledikleri tutanağa kaydedilecek ve bitiminde tutanak okunarak imzalanacak.
-Ön incelemeyi yürütenler, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde sayısı 3'ü geçmemek üzere bilirkişi istihdam edebilecek.
ARAMA VE EL KOYMA
-Ön inceleme ile görevlendirilenler, konu olayda ispat vasıtası olabilecek her türlü resmi belge ve eşyayı, resmi daire sınırları içinde olmak kaydıyla muhafaza altına alabilecek.
-El koyma ve arama kararının alınması gerektiğinde, müsteşar ve valiler için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili kanalıyla Yargıtay'ın ilgili Ceza Dairesine, kaymakamlar hakkında İl Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı Vekili kanalıyla İl Asliye Ceza Mahkemesine, bunlar dışında kalanlar için de yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Sulh Ceza Hakimliğine başvurulacak.
-Konut, işyeri gibi kapalı yerlerde arama gündüz yapılacak. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan haller ile suçüstü halinde veya firar eden kişinin tekrar yakalanması amacıyla kapalı yerlerde de gece vakti arama olabilecek.
-Aramada yeminli zabıt katibi bulundurulacak. Arama sonunda, zaptolunan eşyanın tam bir listesi yapılacak ve bu eşya resmi mühürle mühürlenecek ya da bir işaret konulacak. Aramaya tabi kimsenin kağıtlarını inceleme yetkisi hakime ait olduğundan bu nevi kağıtlar listeye dahil edilmekle birlikte mümkünse zilyedin huzurunda ayrı bir zarfa konularak, resmi mühürle mühürlenerek hakime gönderilecek.
BİLGİSAYAR VERİLERİ İÇİN YEDEKLEME YAPILACAK
-Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerde arama, kopyalama ve el koyma işlemi sırasında sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılacak. İstenmesi halinde bu yedekten bir kopya çıkarılarak, nezdinde arama yapılana verilecek ve bu husus tutanağa kayıtlanacak. CMK'nın 134'üncü maddesinin bu amir hükmü uyarınca gerçekleştirilecek yedekleme işleminin bilgisayarların da listede belirtilip, mühürlenerek daireye getirilip, burada şüphelinin ya da getireceği teknik elemanın önünde yapılması da mümkün olacak.
-Hakkında ön inceleme yapılanın ifadesi alınırken kimlik tespitinden sonra kendisine yüklenen suç anlatılacak ve bu konuda açıklamada bulunup bulunmamasının kanuni hakkı olduğu bildirilecek. Ayrıca dilerse avukat bulundurabileceği söylenecek. Ancak isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmak istemezse zorlanamayacak.
-Ön inceleme sürdürülürken 30 günlük sürenin yetmeyeceği anlaşılırsa ön inceleme ile görevlendirilenler, yetkili merciden bu sürenin bitimine en çok 7 gün 15 günü geçmeyecek şekilde ek süre talebinde bulunabilecek.
-Soruşturma izni verilmesi kararına karşı, hakkında ön inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi, soruşturma izni verilmemesi kararına karşı ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikayetçi kararın tebliğin itibaren 10 gün içinde itiraz edebilecek.