BIST 9.650
DOLAR 34,57
EURO 36,22
ALTIN 2.969,43
HABER /  GÜNCEL

Memur kara kara düşünüyor

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, yılın ilk yarısı için memur maaşlarına yapılan artışın memuru kara kara düşündürdüğünü söyledi.

Abone ol

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, yılın ilk yarısı için memur maaşlarına yapılan yüzde 2,5 oranındaki artışın kamu çalışanlarını kara kara düşündürdüğünü söyledi 3 MİLYON MEMUR, 3 YILDIR PERİŞAN! Eskiden, Ocak ve Temmuz ayı yaklaştığında, kamu çalışanının içini tarifsiz bir telaş ve mutluluk kaplardı diyen Avcı, Hükümetin, üç yıldır uyguladığı kemer sıkma politikası ile yıllarını devlet hizmetine vermiş üç milyona yakın kamu çalışanını perişan ettiğini, canından bezdirdiğini, değil memur olmaya, dünyaya geldiğine dahi pişman ettiğini söyledi. Avcı, açıklamasını şöyle sürdürdü. Eskiden kamu çalışanı ve aile bireyleri, yılbaşında ve yıl ortasında yapılacak maaş artışına bel bağlar ve artışları iple çekerlerdi. Memur ailesi Ocak ve Temmuz ayı geldiğinde aldığı artışla ya bir taksitin altına girer. Ya halden anlamayan bir alacaklının çenesi kapatır. Ya da çocuklara el gördülük bir şeyler alırdı. Memurlar üç yıldır yüzde 5, yüzde 6 oranındaki komik zamlarla canından bezdirilmiştir. Enflasyonun yükseldiği dönemlerde maaşlar yüksek enflasyonu tetikliyor diye mağdur edilen kamu çalışanları, bu defada enflasyonu düşürüyoruz, hep birlikte düzlüğe çıkacağız mavalları ile mağdur edilmektedir. Kamu çalışanları bugün en sıkıntılı günlerden birisini yaşamaktadır. Yapılan yüzde 2,5’lik artış 680 milyon lira alan göreve yeni başlamış bir öğretmenin maaşını, 17 milyonluk artışla 697 milyona yükseltmektedir. Yapılan zam, emektar memurların maaşında vergi matrahının yükselmesi nedeniyle, ancak artan vergi yükünü karşılayabilmektedir. 3 Kasım seçimlerinde bizden üç yıllık süre isteyen 59. Hükümet, aradan üç yıl geçmesine rağmen yalnızca kamu çalışanlarını pişman etmeyi becerebilmiştir. 57’nci Hükümetin yarattığı derin krizden kaçan kamu çalışanları 59. Hükümetin yarattığı sefalet girdabında boğulmaktadır. Hükümet, parasal göstergelerin değişmesi ile memurun, emeklinin, dul ve yetimin, asgari ücretlinin, yoksulun ve işsizin refah düzeyinin yükseleceğini zannetmektedir. Sayın Başbakanı, Hükümet Üyelerini ve Hükümete destek veren Milletvekillerini uyarıyorum. 57. Hükümeti siyasi mevta yapan ekonomik reçeteye sımsıkı sarılmaktan vazgeçmelisiniz. 38 aydır uygulanan sefalet politikaları ile dar ve sabit gelirli kitlelerin sorunlarının çözülemeyeceğini de artık görmelisiniz. Bu yolun sonu siyasi mezarlıklara gitmektedir. Sizden önceki iktidarlar memura şaşı baktılar, emekliye, dul ve yetime kör baktılar. İşsize, yoksula, fakire, kimsesize arkalarını döndüler. TÜSİAD’ın, TOBB’un, TESEV’in sofralarında ağırlandılar. Hazin sonlarının ne olduğu ise ortadadır. Kamu çalışanlarının talihsizliği ve kara yazgısı yalnızca 59 uncu Hükümet kaynaklı değildir. Kamu çalışanlarının bir başka talihsizliği de yetkili sendikalarıdır. Birisi, memurdan aldığı aidatla ana dilde eğitim için oturma eylemleri yaparak gerginlik yaratmakta, ÖCALAN’ın tecritten kurtarılması için gazete ilanları verebilmektedir. Diğeri memurdan aldığı aidatla Kıbrıs ve Kuzey Irak’la ilgili yüz binlerce afiş ve bildiri bastırabilmekte, 30 kişilik ekiplerle miting organize etmektedir. Biat ettiği siyasi partinin konuştuğu konularda yüksek sesle, suskun kaldığı konularda ise dilini yutabilmektedir. Bir diğeri ise hükümete yakın görünerek güçlenmeyi hayal etmekte, memurları tayin ve terfi vaadiyle kandırmaktadır. Bu yazgıyı değiştirmek kamu çalışanlarının elindedir diyen Avcı, açıklamasının sonunda; kamu çalışanlarının oyunu alıp, patron sofralarında sefa sürenleri önümüze sandık konduğunda oy vermeyerek, Kamu çalışanlarının yetkisi ve parası ile siyasi ve ideolojik odakların borazanlığını yapan yetkili sendikalardan ise istifa ederek kurtulmalıyız. Memuru Toplu Görüşme Masasında “5 YTL’ye satan” bu siyasi sendikaları, sendika mezarlığına göndermeliyiz. Kamu çalışanları kendilerine musallat olan “sendika sünelerinden” (zararlılarından) kurtulmadıkça refaha ve rahata kavuşamaz, dedi.