BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Memleket yangın yeri, size keyifli seyirler!

Yok, “Ergenekon” yangınının alevlerinden, oradan oraya sıçrayan kıvılcımlarından, toplumda yarattığı kaostan, korkudan falan bahsetmeyeceğim bugün…

 

Alevlerin, aydınlığa doğru ilerletildiğini ama aslında karanlıkları aydınlatacağını da söylemeyeceğim…

 

Memleketi yangın yerine çevirenlere, ateşe körükle gidenlere, “varsa kuru, yanında bütün yaşlar da yansın” diye var gücüyle çırpınanlara da söyleyecek lafım yok!

 

Memleket yanarken sesini çıkarmayanlara, sadece izlemekle yetinenlere, korkudan dizleri titreyenlere zaten ne söylesen anlamazlar!

 

O yüzden, başka yangına gidelim…

 

Gerçek yangına… Mersin"e…

 

Ormanda yaşayan canlıların, köylerde yaşayan insanların ölmesine, yangına müdahale eden görevlilerin kaybolmasına sebep olan, yüzlerce yıllık çam ormanını yok eden, bir türlü kontrol altına alınamayan o korkunç ateşe…

 

Bin hektar ormanlık alan yok oldu, yedi köy haritan silindi…

 

Kim ne yaptı?

 

Göz boyamak için, artık yangın çığırından çıkmışken destek verir gibi görünenler, yıllardır, orman yangınları aramızdan biri olmuşken, bu konuda hala basiretsiz olduklarını her fırsatta bize hissettirenler, “yeni ormanlar yaratacağız” diye kandıranlar, yanan arazileri peşkeş çekenler…

 

Allahtan yangın uzaydan görüldü de, bizimkiler NASA"dan gelen görüntüleri görünce olayın ciddiyetinin farkına vardılar(mı acaba)?!

 

Kim ne yapsın?

 

Düzen böyle…

 

Bizde yangının nerede çıktığı fark etmez, “yangını önlemek için ne yapmalıyız”, “çıkan yangını söndürmek için ne yapmalıyız”, “yangının etkileyeceği bölgenin ne kadarını kurtarabiliriz” diye sorular sorup, cevap bulmak değildir amaç.

 

Hemen müdahale etmek yerine beklemek, onun ne kadar geniş alana yayılacağını, merakla oturup seyretmektir marifet!

 

Keyifli seyirler!