Melih Gökçek şimdi ne yapacak?
Bizim oralarda bir söz vardır ' İki arada bir derede kalmak' diye...Melih Gökçek aday olmasa dahi MHP ile adeta yeniden küllerinden doğdu.
Melih Gökçek Türk siyasi gündeminin yeniden 1 numaralı gündem maddesi oldu…
Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettirilmesinin ardından siyaset sahnesinden çekilmeyen partisine ve liderine sadakat ile bağlı olduğunu her defasında gösteren Gökçek isminin bir anda MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylık ile anılması Gökçek ismini sildiklerini zannedenleri ters köşe yaptı!..
Takdiri ilahı böyle bir şey!..
Görüldü ki AK Parti içinde sevenleri de var, sevmeyenleri de..
Bir genel başkanı “Melih Gökçek ekoldür hizmetleri unutulmaz” derken bir diğeri “Melih Gökçek’in görevden alınması iş olsun diye olmamıştır” demiş Gökçek’in “"Davama zarar vermemek için susmaya devam ediyorum. Hadi yiğitsen devam et. Sabrımı taşırma. vallahi tozunu atarım” tehdidi ile baş başa kalmıştı.
Tartışma yeni bir hal almıştı..
*
O günlerde Salim Taşçı çok anlamlı bir yazı yazmıştı…
Demişti ki;
'Hem de yağlı iple! Öyle bir asılma işlemi
yapılsın ki, altında sehpada olmasın!...
Usulde idam edilecek mahkumun cezası
yaftalanıp, boyna asılacağına göre, Sayın M. Gökçek’in yaftasına ne
yazılır merak ediyorum…
Tahminim herhalde şunları yazacaklardır;
Ankara’yı dünya
şehri yapma uğraşı verdiğinden, başkentin ulaşım sorununu
çözdüğünden, parklar, bahçeler yaptığından, oğlun Osman Beyaz
televizyonunda can siperane büyük bir cesaret örneği göstererek, 15
Temmuz gecesi darbecilere karşı inanılmaz yayın yaptığından, eşin
Nevin Hanım sosyal etkinlikler yaparak, yardıma muhtaç olanların
yanında olduğundan, mezhepçilik yapmadığından, Müslümanlığın
gereklerini yerine getirdiğinden; 24 saat görevden kaçmadan
çalıştığından, dergi çıkartıp milleti aydınlattığından,
Kızılay-Milli Müdafaada bulunan binanın sanatçılara sergiler
açtırdığından… vs hüküm yerine getirilmiştir...!
Eeh Sayın Gökçek; yaftadaki suçlarını
gördün!
Sizi halen yaşattıklarına şükretmeniz
lazım!.
İddia ile iftirayı ayırt edemeyenlere tek bir
kelime söylenir ‘‘İNSAF’’
Böyle diyordu Salim Taşçı..
*
Bütün bunlar yaşanırken gözlerin üzerinde olduğu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘nin
“Melih Gökçek 15 Temmuz gecesi herkes evine çekilirken o belediyeye ait kamyonları tankların önüne çıkardı. FETÖ ile mücadelesi takdire şayan olmuştur. Biz kendisine teklif götürmedik ama MHP’den aday olmak isterse şeref verir” şeklinde yaptığı açıklama AK Parti’de vefa nedir bilmeyenlere ders gibi olmuş..
Peki Bahçeli’nin açıklamasına kadar suskun kalan Melih Gökçek ne diyecekti;
“Sayın Bahçeli ,Türkiye’nin başı sıkıştığı her anda, ülkenin düze çıkışında anahtar rolü oynamış bir vatanseverdir…Sayın Bahçeli, sözleriyle beni inanılmaz şekilde onore etmiştir. Sözleriyle şeref vermiştir. Teşekkür ediyorum.”
Bunun adı karşılıklı yeşil ışık!..
Peki Gökçek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aksi istikametinde yol alır mı? denirken Erdoğan’dan soruilan birsoru üzerine önemli bir açıklama geldi..
Erdoğan dedi ki;
“Melih Bey benim1994 yılında beri (Benim belediye başkanlığım onun Ankara Belediye başkanlığı ile başladı) yol ve dava arkadaşım.Yol ve dava arkadaşlığımızla bugüne kadar beraber geldik. Bundan sonra da beraber gideceğimizi zannediyorum."
Erdoğan Gökçek’in bu açıklama ile bütün Türkiye’nin gözü önünde gönlünü aldı..
*
” İş olsun diye görevden almadık” diyerek Gökçek’i toplumun önüne atmaya çalışanlar Erdoğan’ın sözünden sonra ne duruma düştüler merak ediyorum?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden sonra şimdi bütün gözler aradan uzun yıllar geçse de Türk siyasetinin gündeminden düşmemeyi başaran Melih Gökçek’e “ Ne söyleyecek “diye çevrilmiş durumda…
İki derede bir arada olsa da Erdoğan ile yol arkadaşlığını bitirme olasılığı olmadığını düşünürken AK Parti içinde kendisine düşmanca tavır koyanlara karşı bu süreci çok iyi kullanacaktır!..
Görevden alınması arifesinde kendisi ile yaptığım bir görüşmede görevden alınmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değil Erdoğan’ın karşısına sürekli yalan yanlış anketlerle ve bilgilerle çıkarak tahrik eden bazı önemli isimlerin olduğunu isimlerini de vererek söylemişti..
Gökçek bugün “Düşmez kalkmaz Allah tır”diyordur..
Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettirildikten sonra yaşadıklarını ve çektiklerini bir o bilir birde Allah!
Kolay değildi 25 yıllık başkanlık dönemine böylesine veda etmesi.
*
Peki sonuç ne olur?
Asıl meselede bu...
Melih Gökçek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli arasında sona eren yerel seçimlerde ittifak çalışmalarının yeniden başlaması için aracı olur..
Çünkü biliyor ki kendisi aday olmasa dahi MHP kendi adaylarını çıkarması yani AK Parti’ye destek vermemesi halinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerde seçimleri kazanmak çok ama çok zor olur…
Hem Bahçeli hem de Gökçek İstanbul ve Ankara’nın CHP’ye kaptırılmasını asla hazmedemez.Bu iki büyük ilin CHP’ye kaptırılmasının sorumluluğunu üstlenemez…
O nedenle Melih Gökçek aday olmasa dahi AK Parti ile MHP’nin ne yapıp, yapıp yerel seçimlerde ittifak yapması için mücadele edecektir…
Bu arada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “İTTİFAK ADAYIMIZ MELİH BEY OLSUN” derse de kimse şaşırmasın…
Melih Gökçek’in beklentisinin bu olduğunu düşünüyorum…
Ama olmadığı zamanda gemileri yakmaz!..
Siyaset ne ilginç değil mi?
Gökçek bitti denirken Bahçeli ile yenidenh Türkiye gündemine otururken adeta yeniden küllerinden doğdu...
Melih Gökçek ister aday olsun ister aday olmasın bu son süreçte küllerinden yeniden doğmayı başarmış, isminin silinemeyeceğini göstermiştir…
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu ülkeye 25 yıllık hem de Başkent’in Belediye Başkanlığı görevini yapmış bir değere karşı hakkın teslimini yapmıştır…
Son yazımda belirtmiştim..
Melih Gökçek'de,Devlet Bahçeli'de Ankara'da CHP'ye kazandıran ikili olmaz. Melih Gökçek aday olmasa dahi yerel seçimler öncesi AK Parti ve MHP’yi parçalamaz bütünleştirir…
Taşın altına bedenini koyar…
Kadere bak...
Gökçek Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışının sonucunu belirleyecek başaktör oldu..
Bakın bunu bana görevden alındığı gün sonrası ikili görüşmemizde ' Osman yapmam ama ben seçime tek başıma girsem sonucu etki etmem mi?' diye söylemişti...
Siyasette dün yok bugün var..