Melih Gökçek Ankara için ne yaptı?
Murat Karayalçın, eskisi gibi din/iman siyaseti yapmıyor doğru...
Karayalçın'ın bu söylemleri terk etmesi, sadece Ankara siyasetine
yönelmesi gerçekten önemli gelişme...
Bir kaç gündür Murat Bey'i dinliyoruz ekranlarda...
İddialı olması güzel...
Güzel de, Melih Gökçek döneminde Ankara'ya hiçbir şey yapılmadığını
söylemesi yanlış!
Yanlıştan öte, insafsızca...
Bir siyasetçi, geçmişte yapılan hizmetler için teşekkür etmeli.
Yıkarak, kırıp dökerek, yıllarca yapılanları yok sayarak bir
siyasetçi kaybetmeye mahkumdur...
Ha, Melih Gökçek'in hataları yok mu? Var.. Ankara'nın suyunu,
halkın nasıl aldatıldığını yakın geçmişte hep birlikte gördük. Ama
"hiçbir şey yapılmadı" demek, elini vicdanına koyan herkesin kolay
kolay kabullenemeyeceği bir sözdür...
Yapılanları inkar etmek, verilen hizmetlerin üstünü örtmek
Karayalçın'a değil, Gökçek'e kazandırır. Halk, kendine yapılanı da,
yapılmayanı da biliyor çünkü.
5 yıl Ankara'da yaşadım ben... O dönemde 1 saat 40 dakikada
Eryaman'dan Kızılay'a varabiliyordum. Şimdi 20 dakika.. Havaalanı
yolu yine öyle.. Ankara'yı dünya aleme rezil eden o gecekondu
görüntüleri yok artık.. Hava pırıl pırıl, alt geçitler trafiğe
nefes aldırıyor....
Tüm bunları görmemek mümkün mü?
Aslına bakarsanız Karayalçın'ın bu seçim döneminde söyleyeceği,
daha doğrusu söyleyebileceği çok şey yok. Ne diyecek Murat Bey;
belediyenin borçlarını anlatacak... Hangi belediye borçlu değil
ki?
Bir de "nitelikli kömür"den dem vuracak Karayalçın...
Her ne ise... Halbuki, vatandaş evinin ısınmasına bakıyor, evinin
önüne dökülen kömüre bakıyor. Anlamaz öyle nitelikli mitelikli
kömürden. Öyle bir kömür beklemez de... Yardım yapılıyor mu,
yapılıyor? Adamın evi ısınıyor mu ısınıyor?
Nitelik kimsenin umurunda değil..
Peki Karayalçın ne demeli?
Şunu; Ankara'nın Melih Gökçek'e doyduğunu! Hatta Melih Gökçek'in
siyasete doyduğunu! Yeni bir başkan, yeni bir ekip, yepyeni
projeler... Yapılan hizmetleri inkar etmek yerine, üstüne
koyacağını söylemek..
Karayalçın, "Haydi Melih Gökçek emekliye" deseydi, bir nebze
anlardık.. Ama o tuttu inkar yolunu seçti ve yarışa daha girmeden
kaybetti!
Evet kaybetti...
Dost acı söyler!