Gibson, İsa'nın son 12 saatini anlatan filmdeki aşırı şiddetin nedenini ise şu sözlerle anlattı..
Abone olGibson, ABC televizyonunda Pazartesi günü yayınlanacak ''Primetime'' programında Diane Sawyer ile yaptığı söyleşide, kendisi ve filminin Musevilik karşıtı olduğuna dair iddiaları yalanlayarak, İsa'nın son 12 saatini anlatan filmdeki aşırı şiddetin, izleyicinin peygamberin fedakarlığının büyüklüğünü iyi anlaması için gerekli olduğunu savundu. Oscar ödüllü oyuncu Gibson, Sawyer'ın ''İsa'yı kim öldürdü?'' sorusuna, ''Buna verilecek en iyi cevap, hepimizdir'' yanıtını verirken, Musevilik karşıtı olduğuna ilişkin iddialar konusunda, ''Elbette değilim. Başka birey daha var. Herhangi bir biçimde ırkçı olmak inançlarıma ters düşer. Musevilik karşıtı olmak günahtır. Bu birçok Papalık konseyince kınanmıştır. Bildiğiniz gibi, bunun hakkında Papanın Katolik piskoposlara gönderdiği tamimler vardır. Musevilik karşıtı olmak Hıristiyan olmamaktır. Ben değilim'' diye konuştu. Daha önce Nazilerin, 2. Dünya Savaşı sırasında yaptığı Yahudi soykırımını birçok savaşta yaşanan zulümlere benzeten Gibson, Yahudilerin kimlikleri nedeniyle öldürüldüklerini ve soykırıma inandığını kaydetti. İsa'nın son 12 saatiyle ilgili gerçekleri kendi bakış açısından yansıttığı filminin, inanç, umut, sevgi ve merhametle ilgili olduğunu belirten Gibson, ''Filmde çok şiddet sahnesi var. Bundan hoşlanmıyorsanız gitmezsiniz. Yarısında çıkmak isterseniz çıkarsanız. Hiçbir şey sizi orada tutamaz. Bu kadar'' dedi. Katolik ve diğer Hıristiyan gruplarla kitap araştırmacıları tarafından, gerçeğine uyan betimlemeler yaptığı için savunulan film, Musevi yetkilileri İsa'nın ölümünden sorumlu tuttuğu gerekçesiyle bazı Musevi grupların tepkisini çekmişti.