BIST 10.001
DOLAR 35,33
EURO 36,46
ALTIN 3.026,41

Mehmet Yakup'un mahallesi

"Mahalle baskısı"ndan gına geldi artık. Bu ülkede yıllardır yaşanan her türlü pislik, son 5 yıla maledildi ve bunun adına "Mahalle baskısı" denildi.
Hürriyet'in Mehmet Yakup Yılmaz'ı Sabah'ın "mini etekli" ve "başörtülü" muhabirlerini referans alarak, "Mahallenin baskısı"ndan dem vurmuş yine.
Üsküdar'da ev tutmak isteyen Sabah'ın mini etekli muhabirine, ahalinin yaptığı uyarıyı anlatıyor Mehmet Yakup Yılmaz:
"(...) Mini eteği ve açık başı ile Üsküdar ve Fatih"te dolaşan muhabir ise kiralık ev ararken "Bu kıyafetle bu mahallede rahat edemezsin" uyarısı ile karşılaştığını, "yalnız kadına ev verilmediğinin söylendiğini" anlatıyor."
Başörtülü kızlar ise, Nişantaşı ve çevre semtlerde çok iyi karşılanmış Mehmet Yakup'a göre:
"(...)Bir süredir üzerinde çok konuştuğumuz "mahalle baskısının" nasıl bir şey olduğunun ve kimler açısından geçerli olduğunun ilginç göstergeleri bunlar."
İyi de birader, bu yeni değil ki yıllardır böyle. Her iktidar döneminde, mahalle arasında yalnız, tek başına yaşayan, ya da yaşamak isteyen kadına kuşku ile bakıldı hep...
Bu yaklaşımı tasvip etmek elbette doğru değil. Her mahallede bu baskılar var; hiç eksik olmadı. Olmayacak da... Bunları sadece bir döneme maletmek, en hafif ifadeyle insafsızlıktır.
Öyle ya...
Doğan Grubu'nda birkaç ay önce "çocuklara sarkan bir kameraman" yakalandı. Mehmet Yakup'un mantığıyla bakarsak, Doğan Grubu'ndaki herkes "sapık!"
Böyle "sapık bir düşünce" olabilir mi?
Tabii ki hayır...
Ama...
Mehmet Yakup işte...
Allah akıl fikir versin!