Milliyet ve Vatan satıldı, eski defterler ortalığa saçıldı. Reha Muhtar ile Mehmet Ali Birand karşı karşıya geldi
Abone olİNTERNETHABER.COM- Milliyet ve Vatan satıldı, eski defterler ortalığa saçıldı. Reha Muhtar ile Mehmet Ali Birand karşı karşıya getiren isim Mehmet Ali Ağca'dan başkası değil.
Birand'ın Milliyet'in başına geçeceği yönündeki söylentiler Vatan gazetesi yazarı Reha Muhtar'ı fena halde kızdırmış. Onu çok sinirlendiren ise Ağca'nın uzun bir süre önce sarfettiği sözlerdi.
o günlerde neden ses çıkarmadığını da "Fakat polemikten beslenen bir yazar olmadığımdan, bu defterleri açıp, “Utanmadın mı?..” diye sormadım..." sözleriyle açıkladı.
Ancak Birand'ın adı Milliyet'in tepesi için geçince işin rengi değişti. Çünkü olayın bir yüzünde Abdi İpekçi vardı. Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Birand hakkında söylediklerini gündeme getiren Muhtar, bugünkü köşesinde tecrübeli gazeteciye saydırdı.
AĞCA'NIN İDDİASI
Peki Muhtar'a “Pes!!!... Bu kadar olmaz?..” dedirten Ağca ne demişti? TRT'de Rıdvan Memi'ye konuşan Ağca'nın inanılmaz iddiasını köşesine taşıdı:
“Benimle röportaj yapan Güneri Cıvaoğlu, röportajdan sonra
bana bir şey söylemedi... Allah kurtarsın türünden bir temennide bulundu... O kadar...
Benimle röportaj yapan Mehmet Ali Birand, oğlu için fotoğrafımın üzerine imzamı istedi... Ancak İtalyan yetkililer izin vermediler... İmzalı fotoğrafı veremedim...”
REZİL BİR DURUM
Kendisini Milliyet'e getiren ve ona sahip çıkan Abdi İpekçi'nin katilinden imza istemesine inanmak istemeyen Muhtar, öfkesini satırlara döktü:
"İpekçi’nin katilinden röportaj sonrası oğlu için “imzalı
fotoğraf istemek” tek kelimeyle “rezil” bir durumdu...
Mutlaka yalanlanmıştır bir yerde dedim...
Hayır yalanlanmadı...
Satır aralarına baktım, bütün açıklamaların altını üstüne
getirdim...
Yoktu yoktu yoktu..."
SORULARA CEVAP İSTEDİ
“Milliyet gazetesinden yazarlık teklifi keyifli olur” diyen Birand'a ve onu savunanlara tepki gösteren Muhtar, yazısının finalini işte bu sorularla tamamlıyor:
"Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca yalan mı söylüyor?..
Yalan söylüyorsa niye yalan söylemek ihtiyacı hissediyor?..
İmzalı fotoğraf istendi mi kendisinden?..
Bu açıklamalar, üzerine niye cevap verilmedi?..
Önce cevaplar verilsin...
Sonra yazarlık mı keyifli başyazarlık mı bakarız?.."