Gezi olayları sonrası İngiltere'ye giden Mehmet Ali Alabora'nın babası Mustafa Alabora, "Oğluma hapse girsen daha mutlu olurum dedim" dedi.
Abone olÜnlü oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın kendisi gibi ünlü bir oyuncu olan babası Mustafa Alabora, oğlunun Gezi olayları sonrası yaşadıklarını anlattığı açıklamalarında, her gün tedirgin bir biçimde yaşamanın zor olduğunu söyleyerek, “Şu anda gerçekten bir kabus yaşıyoruz ama geçecektir” dedi. Gezi sürecinde oğlu Mehmet Ali Alabora’nın her gün tehdit edildiğini ve devletin ona dört adet koruma verdiğini söyleyerek, “O zor günlerimizde ona şöyle dedim: "Tutuklanıp hapse girsen daha mutlu olacağım. Sanırım bu sözlerim olayın vehametini özetler” dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Demet Yalçın’a konuşan Mustafa Alabora, oğlunun yaşadıklarına ilişkin çok konuşalacak açıklamalar yaptı. Alabora, "Bu mücadelede kırgın mısınız?" sorusuna “Hayır hiç kırgın değilim. Ben sadece dostlarıma kırılırım. Çünkü onları ben seçtim ama siyasileri ben seçmedim. Onun için asla kırılmam ve kinlenmem. Oğlum yaşıyor onlar öldü” şeklinde yanıt verdi.
İşte o açıklamalardan çarpıcı satırlar:
Irkçılık çağımızın en büyük suçudur. Ben hayatım boyunca hakların kardeşliğine inandım. Kutsal kitabımıza bakarsanız herkes Adem ve Havva’dan gelmektedir. Demek ki herkes kardeştir. Irkçılık dünyanın en büyük suçudur. Çünkü hiç kimse, 7 kuşak öncesi anneannesi ve dedesinin kim olduğundan tamamıyla emin olamaz. Hele de bu kadar savaş görmüş topraklarda kimse saf ırktan olduğunu söyleyemez.
"MEHMET ALİ HER GÜN TEHDİT EDİLİYORDU"
Mehmet Ali her gün tehdit ediliyordu. Devlet ona dört tane koruma verdi. Evden çıkarken her gün dört korumayla çıkıyordu. O zor günlerimizde ona şöyle dedim: Tutuklanıp hapse girsen daha mutlu olacağım. Sanırım bu sözlerim olayın vehametini özetler. Her gün tedirgin bir biçimde yaşamak elbette zor. Elbette her zaman umutluyum, her zaman. Kinler yüzyıllar boyu sürmez. Hatta bir insanın ömrü boyunca da sürmez. 13 yıl sürer bilemedin 15 yıl sürer. Ondan sonra biter. Toplum değişken bir varlıktır ve değişir. Zaten bu son seçimlerde de toplumun ne denli değiştiği ortaya çıkıyor. Benim hiçbir umutsuzluğum yok. Bu ülke mutlaka daha ileriye gider ve her gün daha iyi olacaktır. Bugünlerde yaşadığımız kâbus mutlaka geçecek. Bu kâbus bitecek. Şu anda gerçekten bir kabus yaşıyoruz ama geçecektir.
"UMUT EDEREK YAŞAMAK İYİDİR"
( "Bayram sabahı oğlunuz İngiltere’de, siz buradasınız. Ayrı düştünüz. Buruk olmalısınız. Ancak umutlu musunuz?" sorusuna cevaben) Umutsuzluk çok kötü bir şeydir. Ancak umut ederken rastlantıya bırakmadan kendiniz mücadele ederek çabalamalısınız. Sonucunu umut ederek yaşamak iyidir.
MEHMET ALİ ALABORA'NIN KURDUĞU SENDİKA NASIL İLERLİYOR?
Oğlum Mehmet Ali, arkadaşlarıyla birlikte sendikayı kurdu. Ben de elimden geldiğince katkıda bulundum. Ancak kolay kolay baş edilemiyor. Üç kuşak reklam almak diye bir şey icat ettiler ve bu yüzden haftada 110 dakika gibi sürelerde diziler çekiliyor. Bu insanın doğasına aykırı. Sendikanın müdahale edebilmesi için yasa çıkması şart. Avrupa’da sendikasız oyuncuya rol vermiyorlar. Umarım bu yasalar bir an önce çıkar ve sendikasız oyuncu oynayamaz ve bu sorun düzelir.