İnternet Haber'i ziyaret eden DYP lideri Ağar, Türkiye ve dünya gündemi ile ilgili açıklamalarını sürdürüyor. Bu bölümde, "Ağar Putin mi?" sorusuna cevap aranıyor..
Abone ol Hadi Özışık-Mehmet bey şimdi şunu netleştirelim hortum hadisesi. Hortum bugün de devam ediyor mu?Mehmet Ağar- Çok açıkça söylenenler var. "Bizim bu paraları tahsil edebilme imkanımız yok" diyorlar. 30 milyar 37 milyar doların üzerine soğuk su içmek lazım diyorlar.
Baki Karakol-Bu da bir hortumdur aslında
Mehmet Ağar-Yani bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Nereye kadar tahsil edebiliyorsan oraya kadar tahsil etmen lazım. Tahsil edilemeyen paranın da bir başka karşılığı hukuki karşılığı olması lazım. Hiçbir hukuki karşılığı yok mu bunun? Kamu vicdanı nasıl rahatlatacak?
Hadi Özışık-Peki siz olsaydınız o parayı nasıl tahsil edecektiniz?
Mehmet Ağar- Biz ederdik. O noktada hiçbir bir tereddüt söz konusu değil. Türkiye bir hukuk devleti bu yasal bir çerçeveye oturtulur. Ciddi bir uygulamayla da bu tahsilatlar yapılır. Nereye kadar gitmişse paraların izleri bulunur.
Tanyel Yılmaz-Çok uzun zaman bürokrat olarak terörle mücadele ettiniz
Mehmet Ağar- Evet.
Tanyel Yılmaz-Hangisi daha zor, terörle mücadele etmek mi yolsuzlukla mı?
Mehmet Ağar-İkisinin de kendine göre zorlukları var. Bugün millet yolsuzlukların müssebiplerini teröristler kadar lanetliyor. Terörist kadar yolsuzluğa neden olanlar da rahatsızlık veriyor. Ben diyorum ki, yolsuzluklara karışan siyasetçi, Bakan, Başbakan, milletvekili bürokrat iş adamı ne bulursan ortaya çıkarın. Yıllarca bunların üzerinden siyaset yaptınız, konuştunuz ortada bir şey yok. Bunları ortaya çıkarın, mahkemeye çıkarın yapın ne yapacaksanız. Yarın öbür gün elinizde hiçbir mazeret yokbir sayısal çoğunlukla hükümetsiniz; yapın ne yapacaksanız.
Hadi Özışık-O zaman şu çıkıyor ortaya siz iktidara gelirseniz siz o gün ne olursa olsun siz tahsil edecekmisiniz?
Mehmet Ağar- Tabii ki. Öncelikle milletin milli vicdanını kamu vicdanını rahatlatmak mecburiyetindeyiz. Makul bir mazeretle hükümet ortaya çıkmış değildir.
Tanyel Yılmaz-Bir Uzan operasyonu var. Aynı şiddette başka gözleyemiyorsunuz. Uzan operasyonu siyasi bir tarafa bağırmak gibi geliyor aslında. Haklı bir operasyon belki ama bilemiyorum diğer bir tarafta herkes gayet özgür..
Hadi Özışık-Aslında o hortumcuların biz kim olduğunu biliyoruz. Siz de biliyorsunuz . Medyanın içinde de var bunlar. Karşınıza almaktan korkmuyor musunuz ?
Mehmet Ağar- Bizim siyasette yanımıza alacağımız kesim millettir. Çaresiz hakkını arayan hukukunu arayan insanlarla beraber olacağız. Siyasetinde temeli bu. Başka türlü bir şey söz konusu değil.
Hadi Özışık- Türkiye'de hortum denilince çok net bir hak arayışı falan şeklinde değil de sanki medya arasındaki savaş olarak yansıyor.
Mehmet Ağar- Başkaları arasında. Biz savaşın tarafı değiliz
Hadi Özışık-Ben yansımasını söylüyorum
Mehmet Ağar-Biz milletin tarafındayız. Biz milletin söylediklerine tercüman olmak zorundayız. Biz Anadolu'da geziyorsak, Türkiye'de geziyorsak, Trakya'da geziyorsak, orada bize söylenenleri siyaset alanına taşımak zorundayız. Bunu duymazlıktan gelemeyiz. Böyle bir şansımız yok. Onun için siyaset yapıyoruz. Millet bu konuları bağıra bağıra söylüyorsa biz de kalkıp bu konuları siyaset arenasında söylemek zorundayız.
Hadi Özışık- Şundan ötürü söledim. Celal Beyin bir açıklaması Milliyet'e manşet oldu. Hortum ifadesi kırmızı renkle yazılınca dediler ki, bu kelimeden ötürü manşet oldu. Yani bir bakıma daha açık ifade etmek gerekirse, "Bunlar da DYP'lileri kullanıyorlar” şeklinde hortum ifadesini kullanarak kullanıyorlar gibi bir şey söylendi.
Mehmet Ağar- DYP'yi kimse kullanamaz. DYP milletin tercümanı olacaktır. Milletteki rahatsızlık ve sıkıntıları DYP dile getirecektir. Bizim kimseyle bir husumetimiz de yok, kişisel bir kavgamızda yok. Biz hukukun yanında olmak zorundayız. Milletin hakkının yanında olmak zorundayız. Milletin taleplerinin yanında olmak zorundayız. Siyaset bu taleplerden haklı taleplerden koptuğu için itibar kaybetti irtifa kaybetti. Böyle bir tasfiyeyle karşı karşıya kaldı. Farklı bir siyasi iktidar oluştu onun için. Bizim milletin taleplerinden kopup bir siyasi çizginin sahibi olmamız söz konusu değil.
Hadi Özışık- Mücadeleyi nasıl sürdürüyorsunuz, iktidara nasıl yürüyürsonuz?
Mehmet Ağar- Adım adım anadolu.
Baki Karakol-1991'de Demirel solun önündeki sloganları kullandı. Siz de o kadar güzel şeyler söylediniz ki . Demirel "kürt realitesini kabul ediyoruz" dedi. Ancak dediğiyle kaldı.Tayyip Erdoğan meydanlarda çok şey söyledi şimdi dediğini yapamıyor.
Mehmet Ağar-Şimdi bence herkes bizim söylediklerimizi takip etmelidir. Ne söylüyorsak kayda geçiyor. Biz söylediklerimizi yapmak üzere geleceğiz. Siyasette artık söylediğini yapamayanın devam edebilme şansı yoktur. Bunların hepsini gördük. Arkasında duramayacağımız hiçbir sözü vermeyeceğiz. Laf olsun diye konuşmamız asla söz konusu değildir. Dünya artık ideolojilerden falan koptu. Bugün herkes birbiriyle müşterek zeminlerde buluşabiliyor. Hiçbir rant sağın veya solun tekeli altında değil. Dün de söyledim bugünde söylüyorum: Geçmişteki hangi siyasi mensubiyeti olursa olsun ehliyetli, işbilir kadroların hepsiyle çalışacağız .Eğer bu hükümette iyi bir adam getirip de işinde başarılıysa, performansını denetlediğimizde başarı gösteriyorsa onunla da çalışırız. İnsanlar arasında hiçbir şekilde ayrım yapmayacağız. Bizim için tek bir şey var; liyakat...
Hadi Özışık-Son günlerde DYP ye bir yöneliş var. Ne oluyor DYP de?
Mehmet Ağar- Bizsendikalarla olsun, çiftçi kuruluşlarıyla olsun esnaf kuruluşlarıyla olsun toplumda var olan herkesle beraber olmaya çalışıyoruz ve beraber oluyoruz. Canlı muhalefet yapıyoruz. Yarın Konya Ilgın'dayız, meydanlardayız. Öbür gün iki gün arka arkaya Amasya ve ilçelerindeyiz. Pazartesi Ankaraya dönüyorum. Salı günü İzmir'deyim. Daha sonraki hafta Trakyada bir meydan mitingimiz var. Daha sonra Ege'de illeri pilot bölgeler halinde 50'lik 100'lük gruplar halinde taraya taraya merkezlere doğru geleceğiz . Bir dakika bile boş vaktimiz olmayacak. Geçen gün bir belediye başkanı geldi "genel merkezde genel başkan yardımcılarından kimse yok! Size şikayet ediyorum" dedi. " Bulamazsın" dedim, "Bundan sonrada bulamayacaksın; çünkü herkes belli vilayetlerde iş başında"... Belediye Başkanı bu durumdan çok memnun olarak yanından ayrıldı. O belediye başkanın yakındığı kadronun hepsi farklı yerlerdeydi. 4 arkadaşımız Trakya'daydı. 2 arkadaşımız Karadeniz'deydi. 1 arkadaşımız Doğu Anadolu'daydı. 2 arkadaşımız Orta Anadolu'daydı. Medyanın yansıtıp yansıtmaması çok önemli değil. Biz milletle paylaşıyoruz. Dinamik bir çalışma içerisine girdik.
Tanyel Yılmaz- Biraz da bazı şeyleri takip ediyorsunuz. Yani köşe yazarları ve medyada yer alma durumu. Özellikle köşe yazarlarının biraz daha yoğun analiz etme durumu var. Biz bunu koyuyoruz, görüyoruz hangi haberi kim kaç defa okundu. Vatandaş ilgisini çekiyorsa okuyor çekmiyorsa hiç bakmıyor bile. Bunu söylerken ben bir istatistik veriyorum, siteme koyduğum haberlerde ilk on haber içerisinde sizinle ilgili bir köşe yazısı bir haber ilk üçte çıktı. Bir ara en çok okunanlar arasında bu ilgiyi iyi tanımak gerekiyor yani. Biraz belki izlediğiniz politikayı tutuyorlar ama acaba diyorum birazda hükümetin gittiği yol insanları yeni arayışlara mı yöneltmeye başladı?
Mehmet Ağar- Tabi onların hepsi birbirini etkileyen nedenler. Bence doğru bir analiz yapıyorsunuz. Nedenler karşılıklı olarak birbirini etkiliyor ama biz hükümet onu yapacak bunu yapacağa bağlı kalmaksızın doğru bildiğimiz yolda ilerlemek zorundayız. Yoldan bir sapma gösteremeyiz.ve yeni ittifaklarla buluşa buluşa gitmeye gayret ediyoruz. Kıpırdanışın gözle görüldüğü açık. Partimizin bütün unsurlarıda bu hareketlenmenin içinde yer alıyorlar. Çeşitli yerlerden telefonlar alıyorum bakıyorum memnuniyetler var. Yıllarca emek sarfetmiş insanlar kıpırdanışın büyümenin gelişmenin farkındalar. Bundan memnuniyetlerini ifade ettikleri gibi fiili olarak katkıda bulunduklarını bana söylüyorlar. Bir nevi tekmil verir gibi. Bu da benim ziyadesiyle hoşuma gidiyor. Yıllarca bu işe emek vermiş insanlar bir gayretin içine girdiler. Bizim kapımız herkese açık. Biz herkesle buluşmaya hazırız Bu mücadeleye katkıda bulunan herkeside taban öne doğru çıkarır. Bizim tabanımızda öyle vefakar kadirbilir ve meseleleri anlayan bir yapısı olduğunu görüyorum. İktidara doğru yürüyüş milletin mücadelesini yapma işi kim bu mücadelede daha fazla gayret sarfederse tabanda onu öne doğru taşır diye düşünüyorum.
Hadi Özışık- Siz kapıları açık tutuyorsunuz gelin diyorsunuz. Bizi takip edin diyorsunuz. Ben sizi takip eden bir gazeteciyim. Gidenler var, istifa edenler var. En son Hasan Subaşı sizin en yakınınızda
Mehmet Ağar-Hayır hayır Hasan Subaşı partiden ayrılmış değil
Hadi Özışık-Partiden değil görevinden istifa etti
Mehmet Ağar- O anda görevden kaynaklanan sıkıntı olabilir. Aşılır bunlar zaman içerisinde. Önemli olan parti içerisinde herkesin bu mücadelede varolması. Bu demokratik bir yarış bu yarışın içerisinde herkes olacak hiç kimsenin gitmesine müsaade etmemeliyiz.
Hadi Özışık- Ama netice itibariyle bir küskünlük var. Ben partililerle görüşüyorum .Mehmet Ali bey gitti Lokman bey gitti.
Mehmet Ağar- Parti içerisinde bir problem yok. Mehmet Ali bey olsun Hasan bey olsun herkes parti içerisinde her zaman farklı görevler alabilirler. Her türlü görevi alabilirler. Herkesin önü açık. Hiç kimsenin önü kapalı değil.
Hadi Özışık-Niye istifa ettiler o zaman?
Mehmet Ağar- Yani o anki şartların gerektirdiği bir tepkileri olmuştur. Bugün istifa eder yarın beraber olunur. Bunları büyütmememiz lazım. Ben bir kişinin kaybından da çok derin üzüntü duyarım .Hepsiyle görüşüyoruz, diyaloğumuz sürüyor ve her zamanda görüşmeye devam edeceğim. Bütün arkadaşlarımı bir çatının altında bir müşterek hedefin etrafında kilitlemeye mecburum benim yapacağım iş bu.
Hadi Özışık-Mehmet bey partinin yenilenmeye ihtiyacı var mı?
Mehmet Ağar- Her parti zaman içinde yenilenecektir. Bu yenilenmek derken bizim partimiz içinde benim sevmediğim bir şey var eski yeni diye bir ayrımı yapmamamız lazım bizigm tabi parti zaman içerisinde yenileride kervanına kata kata yürüyecektir.
Hadi Özışık-Hayır ben yenilenme derken kişilerden bahsetmiyorum. Eski ve yeni yine söylüyorum, ben sizi takip eden birisiyim.İlk kongrede yanınızda olan isimler var. Özellikle Genel İdare Kurulu'nuzda veya başkanlık divanınızda hızınıza yetişemeyen çok kişi var. Bunu isimlendirmeyede gerek yok .Siz "teşkilatlarla oynamayacağız" diye söz verdiniz ama teşkilatlarla oynandı,bir çok il görevden alındı.
Mehmet Ağar- İki il dışında görevden alınma yok. Diğerleri istifayla gittiler. Resmen görevden alınan il teşkilatı iki tane, üçüncüsü yok. Nihayetinde kongre süreci içerisinde toparlanacaktır hepsi.
Süleyman Özışık-Hadi beyin sorusuna ek olarak ben bir şey hatırlatmak istiyorum. Sizin bugün burada olacağınızdan haberi olan İnternethaber okurlarının da bazı soruları var onların sorulmasını istiyorlar.
Mehmet Ağar- Tabi, tabi
Süleyman Özışık-Hadi Bey'in sorusunun eki şu: Etrafınızdaki kadronun yorulmuş ve halk tarafından kanıksanmış kişiler olduğundan şikayet var. Bunları değiştirmeyi düşünüyormusunuz?
Mehmet Ağar -Siyasi partide bu değişim gerekecekse bu taban talebi biçiminde kongrede ortaya çıkacaktır. Ben tek adam yönetimi anlayışı çerçevesinde "benim dediğim olur"un dışına taşırmaya çalışıyorum işi.
Süleyman Özışık-Ayak uyduramayan ekip arkadaşlarınız var mı?
Mehmet Ağar-Bunu taban takdir eder ve bu takdiri de kongrede gösterir inşallah
Hadi Özışık- Şikayet alıyor musunuz?
Mehmet Ağar-Zaman zaman bu taleplerin bize de gelmesi tabidir. Bundan tabii de bir şey olamaz. Bütün bunları da değerlendiriyoruz ve ben gelen şikayetleri çeşitli parti toplantılarındaki arkadaşlarada dile getiriyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Bu noktada açık olmak lazım. Samimi olmak lazım. Partide güç genel başkana dayanarak olmaz. Güç kendi çalışmasından kaynaklanır.Üreteceksin ve çalışacaksın. Tabanla daha çok bütünleşeceksin. Daha çok çalışacaksın. Tabanın teveccüünü kazanacaksın, bunun yolu bu.
Süleyman Özışık- Siz Ak Parti iktidarından biraz önce belli başlı şikayetleri dile getirdiniz. İşsizlik, açlık, çiftçi indirimi v.s. Ama bu Türkiyede pek gündeme getirilmiyor gerek muhalefet tarafından gerek medya tarafından. Sizce Türkiye'de gerek siyasi ve gerekse medya alanında muhalefet var mı?
Mehmet Ağar-Hangisi
Süleyman Özışık-Ak Parti hakkında Türkiyenin durumu hakkında ki genel şeyler sizin az önce anlattığınız şeyler. Muhalefette bunu çok sert bir şekilde söylemiyor. DYP'yi dışarıda tutarsanız meclis çatısı altında gizli bir muhalefet var mı? CHP nin muhalefetinden memnun musunuz?
Mehmet Ağar- Vatandaş o işi takdir ediyor. Oradaki muhalefet sadece getirilen yasalarla sınırlı kalmış gibi bir görüntü var. Biz bunu halkla bütünleşerek yapıyoruz. Meydan mitinglerini yapmamızın sebebi bu.
Baki Karakol- Hükümetin başarısızlığı muhalefetin başarısızlığı nedir noksan var mıdır?
Mehmet Ağar- Tabi. Meclis içerisinde muhalefette noksan varsa bu bize sıkıntı vermez.
Hadi Özışık- Muhalefette noksanlık var mı?
Mehmet Ağar -Bizim söylediklerimiz halk nezdinde daha fazla karşılık buluyor. Çiftçi kesimde olsun memur kesiminde olsun esnaf kesiminde olsun emekli kesiminde olsun. Biz onlarla bütünleşmekte hiçbir zorluğumuz olmuyor. Geçen hafta içinde memur sendikalarıyla beraberdik. Daha önce işçi sendikalarıyla beraber olduk. Bu diyaloğa devam edeceğiz . Biz bu görüşmelerecanlı dinamik toplum meselelerini paylaşan bir anlayışla götürüyoruz . Meclis içinde sadece gelen yasalara yönelik muhalefetin kabullanilmesi mümkün değil tabi. Yasalarla sınırlı kalıyor toplumun bundan öte meseleleri var problemleri var onları taşımamız lazım..
Baki Karakol- Toplum size Türkiye’nin Putin'i derse bunu nasıl karşılarsınız?
Mehmet Ağar-İşi iyi analiz etmek lazım. Rusya büyük bir imparatorluk. Tabi kendine özgü bir kültürü var. Dolayısıyla oradada farklı bakışlar var. Bir kesim Atlantikçiler var. Bir kesim Avrasyacılar var. Putin harketi orada Yeltsin den sonra daha farklı Rusya’nın kendi iç dinamikleriyle kendi gücüyle kendi kaynaklarıyla yeniden eski gücüne kavuşan bir Rusya yapmak istiyorlar. Görünüş bu çok kaba hatlarıyla böyle. Bizde buna benzer bir şey yapıyoruz. Türkiye kendine güvenen bir ülke.Türkiyein Mehmet'i olmak hoş bir şey. Şimdi emniyetten gelmiş devlet bürokrasisinden gelmiş Mehmet Ağar, Türkiyedeki siyasi yaşama girilip ama yorgundur dedikleri siyasiler daha eski tarihlere uzanıyor. Tarihleri var geçmişleri var.
Baki Karakol- Memet Ağar onları aştı mı ?
Mehmet Ağar -Şimdi ben Siyasal Bilgiler Fakültesinin İktisat ve Maliye mezunuyum. İmalat hatası olduk. Ekonomiye geçeceğimize idareye geçtik. Genç yaşta biz kaymakamlık yaptık. Biz Türkiyede köydeydik kasabdaydık dağdaydık ovadaydık. 23-24 yaşında kaymakamdım. İlçelerde barajı gördük, çiftçi birliğini gördük, araziyi gördük halkı gördük. Yaşantıyı gördük. Çocukluğumuzda öyle geçti; dolayısıyla oradan tekrar emniyete geçip büyük şehirleri yaşadık. Bütün kesimleriyle her şeyiyle beraber bugün iktidara gelip bakan başbakan olduktan sonra tanıdıkları insanları biz 25 yaşında 30 yaşında tanıdık. Hepsini herkesi bir terazide ölçerek tanıyoruz ve toplumun her kesimiylede içli dışlı bir hayat yaşadık. Daha sonra vali olduk meseleri daha büyük ölçek içerisinde gördük. Genel müdür olduk Türkiye'yi gördük. Bakan olduk vs.Yani bir siyasi müktesebat açısından baktığımızda Türkiye'de olunması gereken her yerde olduk ve daha sonrasındad a Türk siyasetinde hiçkimsenin olmadığı şekilde siyasette tırnaklarımızla kaza kaza bir yerlere geldik .
Yarın: Türban meselesi neden büyütülüyor?