BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,00
ALTIN 3.005,97
HABER /  GÜNCEL

Meğer vefa bir semtmiş!

Türkiye bu sözü, DSP'den dışlanan Hüsamettin Özkan'ın ağzından duydu ilk önce. Oysa yıllardır siyasette o kadar çok vefasızlık yaşandı ki, saymakla bitmez..

Abone ol

Erbakan'ın AKP İktidarı döneminde hapse mahkum olması bizi gerilere götürdü. Demokrat Partinin üç şehidi, Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun idam edilmelerini başlatan süre olan 27 Mayıs, bu ülkede uzun süre Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak kutlandı. Süleyman Demirel, kendisinin varoluş sebebi olan Demokrat Parti'nin bu şehitlerine karşı yapılan bu haksızlığın, bayram olarak kutlanmasını kaldırmayı hiçbir gün düşünmedi. Hem Demokrat Parti nutukları ile yıllarca bu ülkede Başbakanlık yaptı, hem de onların itibarlarının iadesi bir yana, 27 Mayıslarda gidip Atatürk Anıtına çelenk koymaya devam etti yıllarca. Süleyman Demirel, uzun yıllar boyunca Menderes'in bürokratlığını da yapmıştı. Menderes ve arkadaşlarına itibarlarının iadesi merhum Özal'a nasip olmuştu.. Menderes ve arkadaşlarına vefa göstermekten kaçan Süleyman Bey, tarih tekerrür etti, bu kez kendi bürokratı olan Özal'dan vefasızlık gördü. Ecevit, Erbakan ve Türkeş gibi siyasi yasaklı olan Süleyman Demirel, eski mesai arkadaşı ve bürokratı olan, o günün Türkiye'sinde tek başına iktidar olan, Anap'ın Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal tarafından affedilmek bir yana, siyasi yasaklarının devamı konusunda yapılan referandrumda, yasakları devam etsin diye yollara düşmesiyle bir kez daha yıkıldı. Kılpayı ile sandıktan çıkmıştı çıkmasına ama, Özal ölene dek kini hiç bitmemişti Süleyman Bey'in. Tarih bir kez daha tekerrür etti, Düne kadar dizinin dibinden ayrılmayan, oğluna bile ismini verdiği, bugün geldiği noktada çok şeyler borçlu olduğu Erbakan'a, Erdoğan'ın kendi Başbakanlığı döneminde, hapis yolu göründü. Erdoğan ne yapar bilmiyoruz ama Erdoğan'ın Adalet Bakanı ; "Erbakan'a özel muamele yok" diye demeç vermiş. Böylesine hassas bir konuda Çiçek'in bu demecini, Erdoğan'a danışmadan vermiş olabileceği ihtimalini hiç ama hiç görmüyoruz. Dedik ya yazımızın başında, siyaset, vefasızlığın hüküm sürdüğü bir vahşi orman gibi. En yakınındakinin bile ölmesine göz yummaktan geçiyor, siyasette var olmanın yolu. Ömrümüz vefa eder de görürsek, merak ediyorum, Erdoğan kimden vefa bekleyecek böylesi bir günde.